Hoca Hutbede Diyor Ki

Geçtiğimiz mübarek Cuma günü Cuma namazı ve caminin imamı hutbede derki. Müslüman kardeşlerim bu günkü durumumuz hiç iyi değil, gittikçede kötüye gidiyoruz, insani ilişkiler azaldı, kimsenin kimseye saygısı sevgisi kalmadı. Büyük küçüğü küçük büyüğü dinlemiyor saymıyor, sevmiyor, baba oğluna sözünü tutturamıyor, oğlunun babaya karşı saygısı sevgisi yok, büyük küçük birisini yanlışlığından veya hatasından dolayı uyaracak olsan sana ne sen karışma diyor sözüyle konuşmasını bitiriyor.
Zayıflayan ve bozulan ilişkiler, ahlaki çöküntüler, saygısızlık, sevgisizlik, hoşgörüsüzlük ve anlayıştan uzaklık gerçektende aldı başını gidiyor, çağımızın getirdiği şartlar, teknolojinin sınırsız imkânları, kolaylıkları ve açtığı kapılar mı bilinmez insanlarımızı adeta yerlerinden oynattı, neredeyse temel taşlar sökülmek üzere, geçmişe ve ananelere boş veriliyor, milli ve manevi duygulardan uzaklaşılıyor.
Bu kötü değişim sadece bizden mi diye düşünüyoruz ama görüyoruz, duyuyoruz, dünyanın her köşesinde pek çok konuda bir çöküntü yaşanıyor ve duyduklarımıza inanamıyor yinede halimize şükrediyoruz, bir gerçek var ki ekonomi pek çok kişinin canını yakıyor. Bir takım maddi sıkıntılar ailelerde sorunlar yaratıyor, karı ile kocanın arası açılıyor ve dolayısıyla da evlatlarla ilişkiler zayıflıyor.
Sadece belli bir kesimi değil ülkemizde toplumun genelini etkileyen en önemli sorunlardan birisinin ahlaki çöküntü olduğu ifade edilir, yukarıda da bahsettiğimiz gibi özellikle sosyal ekonomik ve kültürel problemlerin temelinde ahlaki zayıflama yatmakta bununla mücadele zor şartlar altında yapılmakta hatta yapılamamakta. Toplum olarak hiçbir şeyi umursamıyor sadece kendimizi ve kendi çıkarlarımızı düşünüyoruz.   
Maneviyattan uzak toplumlarda maddiyat ön plana çıkıyor ve maddi çıkarlarının uğruna da yapılamayan densizlikler kalmıyor, bu densizliklere temel sebep olarak da belli büyükçe bir kesimin dinden uzaklaşmanın sebep olduğu gösterilmekte bu durumda haklı olarak BUMU Müslümanlık sorusu sorulmaktadır.    
Kişilerin kendi özel menfaatleri nedeniyle toplumda bir yozlaşmanın başladığını bu nedenle herkesin birbirinden ayrı yaşam inançlarına sahip olmaya başladığını, temel inançlardan ve felsefeden uzaklaşıldığını söyleyebiliriz, bu ayrı düşüncelerin ise insanları birbirinden ayrı tutmakta temel insanlık, dostluk, hemşerilik, komşuluk, arkadaşlık, hatta kardeşlik anlayışı yok olmaktadır.
Bir zamanlar yardımlaşma vardı, dostluk arkadaşlık vardı, insanlar gerektiğinde kendinden önce yardıma ihtiyacı olanı düşünürdü, aile reisleri yani babalar ailede huzuru ve güvenliği ön planda tutar ama komşusuna da kol kanat olurdu.
Şimdi ise bırakın genel anlayışı tam tersi oldu aile yapısı, aile içindeki tavır ve anlayışların dahi değiştiğini, aile içinde problemlerin çıkmaya başladığını, Boşanmaların çoğaldığını yazık ki dağılmaların başladığını görüyoruz. İşte son aylarda aile içinde çıkan çatışmaların bu gün sıklıkla konuştuğumuz aile içi şiddete hatta vahşete ve kadın kıyımına dönüştüğüne şahit oluyoruz.
Netice itibariyle söylemeye çalıştığımız ülkemizde her alanda herkeste ahlak çöküntüsü var nizam, intizam kalmadı demek istemiyoruz ve böyle bir şeyi de söylemek, yazmak zaten ikinci bir ahlaksızlık olurdu ancak genelde ve özelde bir zafiyetin olduğu inkâr edilemez ve Biz eski biz değiliz. Kendimize dönmemiz gerekiyor, yine birbirimizi sevip saymalı sabırlı ve anlayışlı olmayı, yardımseverliği, dostluğu geri getirmeliyiz.
Birbirimize güveni, ahlaksız düşüncelerden uzaklaşmayı, komşuluk ilişkilerini yeniden tesis etmeyi, etik kurallara uymayı, iyi ve güvenilir esnaf olmayı, seçmenini ve halkını koruyan, kollayan sözünde duran idareci olmayı unuttu isek yeniden öğrenmeliyiz.
Her şeyi mevcut hükümetlerden beklememeli, şapkayı önümüze koyarak düşünmeliyiz ki camilerimizde hutbelerde görevliler ahlak çöküntüsünden bahsetmesinler, Müslümanlık bumu diye sormasınlar sağlıklı ve hoşça kalın.