İşte İki Ayrı Hayat

Yüce tanrım kullarını öylesi bir sınavdan geçiriyor ki akıl sır ermeyecek olaylarla karşılaşıyoruz yaşam savaşında adeta çelişkiler yaşanıyor, sanıyorum birileri öyle, birileri de böylesi sınava tabi tutuluyor olmalı ki iki kişinin yaşamı dahi birbirine benzemiyor, kimi zevki ve sefasında, kimileri de kalıcı veya geçici acı ve ıstırap içinde kıvranıyor, hepimiz günlük yaşamımızdaki bol renklerin farkındayız ve pek çoğumuz yazacaklarımın içinde ama şöyle, ama böyle bir tarafında bizatihi bulunuyoruz.
Değerli okuyucularım size gazetelerden kurguladığım bazı gerçek olayları anlatacağım ve tabi öyle kalmayacak konuyu bir yerlere bağlayacağım, yaşamımızın bir tarafında vatani görevini yapmaya çalışan ve teskeresine üç ay kalan, teskere sonrası da evliliği planlayan onbaşı Yiğit Şahan, memleketindeki nişanlısı Nurcan’a tanışmalarının yıl dönümü olan on beş ocak ayı için birliğindeki arkadaşlarını yere yatırarak sevgilisinin adını yazdırdığı bir fotoğrafı Nurcan’a gönderir.
Bu fotoğrafla Yiğit  Nurcan’a evlenme teklif ediyor, evlilik hazırlıklarına başlayan Nurcan ne yazık ki önceki günlerde bir çatışmada Yiğiti’nin ŞEHİT düştüğünü haber alıyor, sevgilisinin öldüğünü duyunca fenalaşıp hastaneye kaldırılan Nurcan doktorlarının gitme demelerine rağmen Yiğit’in cenazesine katılıyor. Bu olayla Yiğit'in ailesi başta olmak üzere Nurcan’ın ailesi perişan oluyor, adeta evlerine ateş düşüyor, talihsiz Nurcan Yiğit’im feryatlarıyla yeri, göğü inletirken diğer iki ailede de daha farklı şeyler yaşanmıyordu. (Bu olayda 3 şehidimiz vardı ve 3 ailenin evine ateş düşmüştü.
Şimdi aynı günlere rastlayan onlarca olaylardan birini de anlatarak öteki alemde yüce Allah'ın taktiri ne olur bilemem ama iki farklı yaşamı anlatmaya çalışacağım. Sanatçılarımızın yaşamını biliyoruz, bazıları zor günler geçirerek hayatı terk ediyor, bazıları en üst seviyelerde yaşayarak pek çok kişiyi kıskandıracak tarzları ile hayatı çok ama çok farklı yaşıyorlar, elbette anlatılacak konudaki farklılık sadece yazımıza konu olmaktan öte bir düşünce değil, herkes imkanlarının oranında yaşar o yönü bizi ilgilendirmez. Mütevazi hayatlarında düğün dernek yaparak mutlu bir hayat için askerliğinin bitmesini bekleyen Yiğit 2 arkadaşıyla birlikte şehit olur ve bunu duyan sevgilisi Nurcan hastaneye kaldırılır, her şeye rağmen Yiğit’in cenazesine katılan Nurcan ve ailesi için şu mütevazi hayat sona ermiş eve ateş düşmüştür ama bir başkası hayatını ülkemiz yetmiyormuş gibi başka ülkelerde yaşıyor ve Yiğit'in yapamadığı düğünü bakın nasıl yapıyor.
Bay X ile bayan X düğünlerini (neden ülkemizde değil bilmem ama)ülkemizden çok, çok uzaklarda yapıyor yapıyor.Damat geline 300 bin liralık özel tasarım pırlanta gerdanlık takıyor gelinin gelinliğinin fiyatı tam 30 bin TL, ayakkabıları 2,700 TL, şapkası 5 bin TL, Ülke dışında yapılan bu düğüne Türkiye’den yakın arkadaş ve dostları olarak 30 kişi katılıyor, düğünün bu organizasyonu için damat ayrıca 900 bin TL harcıyor bitmiyor, düğüne gelemeyenler için çift Türkiye’ye döndükten sonra bir adada ayrıca davet verecekmiş.
Bu yaşanmışlıkları çoğalta biliriz, gazete ve televizyonların magazin sayfa ve ekranları benzeri yaşamlarla dolu, Allah mesut ve bahtiyar etsin, bu üst seviyede yaşamları sadece dikkatimizi çektiği, aklımıza bir çok sorular geldiği için köşemize alıyoruz aksi halde hiç kimsenin yaşamı  kimseyi ilgilendirmez ama o sorular havada kalıyor, işte aşağı yukarı aynı günlerde iki hayatın iki ailede yaşanışı ve işte hala çöplüklerinde ekmek aranan ülkemizde alınlara yazılan kaderin çizdiği yollar sağlıklı hoşça kalın.


Yazarın Diğer Yazıları