Kimin Ne Dediği Belli Değil

Ülke gündeminde o kadar çok konu var ki yetişmek mümkün değil, başka bir gündem ile yatar, sabah başka bir gündem konusuyla kalkarsınız. Şimdide gündemin önemli konusu tutuklu milletvekilleri oldu, ne hikmetse Suriye ve düşürülen uçak ve ölen iki pilotumuza rağmen televizyon programların da şimdi tartışma konusu tutuklu milletvekilleri, TBMM başkanı cemil çiçeğin açıklamaları.
Tutuklu milletvekillerinin salıverilmeleri elbette demokrasi açısından önemli ve bu konu ülkenin önemli konularından birisi ve aylardır da tartışılıyor, inanıyoruz ki adil kararların verildiği hukuk düzeninde bu konuda da gecikmeli olsa da adil bir karar verilecek, halkın oylarıyla seçilen vekiller mecliste yerlerini alacaklar.  
Ancak bu günlerde ülkenin tüm sorunları bir tarafa bırakılarak konunun tartışılmasından ziyade tartışanların fikirlerinin ve düşüncelerinin birbirini tutmaması, kendi ideolojilerine göre fikir beyan etmesi özelliklede akıl karıştıracak, hatta kabul edilemeyecek sözleri sarf etmeleri doğrusu kim ne yapmak istiyor sorusunu akla getiriyor.
Meclis başkanı Cemil çiçek_in yeni yargı paketi hakkındaki açıklamalarda yargıçlar ümit ederim yasamanın verdiği mesajı iyi almışlar, çıkardığımız yasanın ruhu anlaşılmıştır ve mazeretleri kalmamıştır diyor. İşte meclis başkanının, bazı ilgililerin bu mealde yaptıkları açıklamaları gündemi bir anda değiştiriverdi.
Gazete haberlerine göre bazı yerlerde bazı mahkûmlar gerçekten salıveriliyorlar demek ki yeni yasa bu yolu açmıştır ancak tutuklu milletvekilleri ile ilgili adları anılarak hiçbir şey söylenmiyor ama öylesine tartışılıyor ki herkes hukukçu kesilmişler. Ayrı meslek dalında olsalar da bu hukuki bir konu ben bu konuda fikir beyan etmeye yeterli değilim demiyor maşallah her soruya sözde hukuki cevaplar veriyorlar.
Kimisi milletvekillerini hemen bırakıyor, kimisi vekillerin konusu ayrı bırakılamaz diyor kimisiyse sanki ne tarafın aleyhinde veya lehinde konuşsa diğer taraftan tokat yiyecekmiş gibi iki tarafa sallanıp duruyor ve saçmalıyor. Birisi anlaşılması güç laflar ediyor bakın ne diyor-hukuku yalnız yargıçlara bırakmamak lazım siyaset toplumun her alanına müdahale etmelidir.
Vallahi tutuklu vekiller ve benzeri kişisel sorunlarla dolu gündem konuları beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor, beni ilgilendiren ülkemin terör sorunu, beni ilgilendiren şehitlerimiz, beni ilgilendiren memleketimin milli manevi konuları ama yukarıdaki sözü anlamak mümkün değil. Hukuku sadece yargıçlara bırakmayacaksan hukuk fakültelerini kapatıver, siyaset toplumun her haline müdahale edecekse, diğer kurum ve kuruluşlara ne gerek var, ülkeye bir parti ve onun siyasileri yeter.
Şimdi bunları televizyon programında söyleyen kişi adet olduğu üzere sözlerimin içinden cımbızla çekilmiş alınmış, konuşmamın bütünü böyle değil diyecek ama kardeşim sende konuşmana dikkat et. Seni dinleyen milyonlar oturup konuşmanızın bütününü dinlemeye mecbur değiller ve iki tarafa sallanmanıza gerek yok, cımbızla alınmayacak laflar söyle ki ne söylediğin net anlaşılsın.
Doğrusu ben tam böyle anladım, bunları söyledikten sonrada kalkıp, ancak diyerek lafın gerisini getirdiysen geçmiş olsun, aklının tabanında ne olduğu anlaşılmıştır. Uzun lafların her zaman kısası şu ki geçmişte de olduğu gibi iktidarın, muhalefetin ve hükümetimizin de iyi niyetini suiistimal edecek veya yanlış anlatacak cümleleri kuranları bünyelerinden çıkarmaları, hukukçu olmayanların zorunluluk varsa dahi hukuki konulara girmemeleri gerektiğini düşünüyorum,
Aslında bu tür konu benim köşe tarzımın tamamen dışında hiç de hoşlanmadığım konular ancak çıkan yasaların neyi ve kimleri kapsadığını, ne ifade ettiğini tam olarak anlatmakta zorluk çekenlerin ifadelerinde zorluk çekerken garip laflar etmeleri, hukuku hukukçulara bırakmamaları gerekliliği istemeden yazdırıyor sağlıklı ve hoşça kalın.


Yazarın Diğer Yazıları