Nerede Kalmıştık

Uzunca bir süredir yazılarıma ara vermiş, siz değerli okuyucularımla buluşabilme ve düşüncelerimi paylaşabilme  imkanım olmamıştı, bugün yine siz değerli okuyucularımla beraber olmanın mutluluğu ve sevinci içindeyim, nerede kalmıştık neler oldu diyerek geriye dönüp bir bakacak olursak neler neler olmadı ki siyasi ekonomik ve özellikle sosyal alanda acısı, tatlısıyla ülke gündeminin her gün yeniden dizayn edildiğini ve çok önemli gelişmelerin olduğunu görürüz.
Son zamanların en popüler ve öne çıkan konusu cumhurbaşkanlığı ve köşke kimlerin, hangi şartlarda çıkacağı ve geçekten siyasi sistemin yeniden gözden geçirileceği idi, bütün gözler başbakana çevrilmiş papatya falına bakarcasına aday olacak mı, olmayacak mı diyerek çiçek yapraklarını yolmaya başladık  ve halada devam ediyoruz ama öyle bir felaketle karşılaştık ki soma kömür işletmelerindeki felaketin neticesi 301 vatandaşımızın hayatını kaybetmesiyle gündem bir haftadır değişiverdi.
  Pekiyi, somadaki felaket unutuldu mu hayır unutulmadı, bu acı unutulmayacak ve unutturulmayacak ancak bilinen bir gerçek var ki hayat kesintisiz olarak devam ediyor etmesi de gerekiyor, bir tarafında soma gerçeği , diğer tarafta Türkiye idaresinin gerçeği vazgeçilemeyecek iki gerçek, köşkün meselesi  enine  boyuna tekrar tartışılmaya başlamıştı ki ülkenin pek çok yöresine bakıyorsunuz akıl almayacak olaylar, adeta bir harp yaşanıyor.
İstenen nedir ve bu şartlarda verilmeyen nedir hatta ne kaldı anlamak mümkün değil, ama bilinmeli ki bu istenen ve verilmeyen meselesi değil, ülkemiz üzerinde taşeron guruplar öne sürülerek büyük bir oyun oynanıyor, eksikleriyle beraber büyüyen ve gelişen bir Türkiye gerçeğinin önüne taş konduğunu veya konmaya çalışıldığını artık görüyoruz, müttefikimiz, dostumuz kabul edilen ülkelerin dahi çıkarlar üzerine kurulmuş politikaları dostlukları bir kalemde silip atabiliyor.
Sadece dostlukların bitirilmesi yetmiyor çok değişik hesaplar içinde olanların yani iç ve dış mihrakların oyunları ile içeride yaşadıklarımız su yüzüne çıkıyor, bütün bu şartlarda güvencemiz, TC Hükümetinin böyle oyunlara pabuç bırakmayacağı ve bir gün bu kötüleri ve kötü yaşanmışlıkları silip süpüreceğidir bir tarafta bunlar yaşanırken bir tarafta biz yine dönelim köşk meselesine başbakan kararını vermiş köşke oturmak istiyor mu, görünüşe göre evet, pekiyi şu veya bu nedenle de fikrini değiştirerek parti başında kalabilir mi hayır olamaz demekte mümkün değil, siyaset bu, son saatler ve son dakikalar bile çok şeyi değiştirebilir.
Adaylar net değil, görünüşte başbakanın netliği söz konusu ise de henüz muhalefet aday arayışı içinde bakıp, göreceğiz daha hangi sürpriz isimlerle karşılaşacağız. Sürpriz isimler sürpriz tespitler ve sürpriz ülke idaresi ile karşılaşacağımızı hiç unutmayalım, bana göre ülkede siyasetten ekonomiye sosyal hayattan kültüre kadar bir sistem değişikliği içindeyiz yani ülkemizin altyapı sistemi yeniden dizayn ediliyor yeni şekillendiriliyor.  
Bundan bir kaç yıl önce köşk adayını halkımızın seçeceği akıllara gelirmiydi, yine fazla değil daha bir kaç hafta önce cumhurbaşkanı partili olacak, öyle bir düzenleme yapılacak ki cumhurbaşkanı  köşkten partisini de idare edecek dense inanır kabullenirmiydiniz, benzeri daha bir çok değişimin arifesindeyiz bunları tartışa, tartışa ülkenin yapısını sistemini değiştirecek belki de bu değişimle bir yerlere uzanarak bir takım hayallerimizi gerçekleştireceğiz.
Bütün bu siyasi yaşananlar bir tarafa, son on gündür Soma felaketi, EGE de yaşanan deprem ve son iki gündür ülkemizin çeşitli illerinde yaşanan ve silahların konuşmasına kadar boyut değiştiren olayların artık bazı düşünceleri beraberinde getirdiği, ürkütücü boyutlara ulaştığı, çok ama çok tehlikeli olmaya başladığı görülüyor, ilgili ve yetkililerin siyaseti bir tarafa koyarak birlik, beraberlik içinde bu konuya eğilmelerinin  zamanının geldiğini düşünüyorum sağlıklı ve hoşça kalın.


Yazarın Diğer Yazıları