Önceleri Üzülürdüm Şimdi Korkuyorum

Ulusal bir gazetenin hemen üçüncü sayfasından yürekleri hoplatan, üzen, hayretler içinde bırakan, okumaya devam edersen bunalıma sokacak akıl almaz korkunç haberlere bir göz atalım. Eşi ile kayınvalidesini öldürdükten sonra kendi hayatına kıydı, ayrı yaşadığı eşini, eşinin annesini silahla vurdu, üç akrabasını öldürdükten sonra kendi canına kıydı, cinnet geçirip iki oğlunu öldürdü ve kendi canına kıydı.
Bitmedi, pompalı tüfekle iki kişiyi kafadan vurdu, sonrada kendisi intihar etti, öz babası on üç yaşındaki kızının kafasına kül tablasıyla vurarak bayılttı. Cam kırıklarıyla da kızın vücudunda yaralar açtı kız kurtarılamadı, aldattığından şüphelendiği sevgilisinin boğazını keserek öldürdü, ailelerin tartışması sokak savaşına döndü ve benzeri birçok inanılmaz korkunç haberler.
Haberleri okudukça bir insan olarak adeta kriz geçirecektim, yazarken bize neler oluyor demekten kendimi alamadım, gerçekten bize neler oluyor nereye gidiyoruz, neden şiddet taraflısıyız diyeceğim ama bu olanlar bir şiddet değil şiddetin boyutlarını aşan ama benim nedenini bulamadığım insanlık dışı davranışlar, neden vuruyor, kırıyor, öldürüyor, ölümü seçiyoruz.
Dünyamızda ne değişti, şiddet boyutlarını aşan bu olaylar neden daha sıklaştı, kaynağı ne ekonomiyse zengin yine zengin fakir yine fakir, siyasetse akılsızlığın dik alası, kaynaklar sosyal hayatın getirdikleriyse biz insanız. Allah bize akıl fikir vermiş, sabır, Sebahat ihsan eylemiş, sabret, otur düşün taşın doğrusunu yap demiş ama aksine her şey, her gün farklı gelişiyor.
Bu olaylar dün vardı bugünde var, değişen bir şey yok, eskiden görmüyor, duymuyorduk şimdi anında görüyor duyuyoruz diyenlere azda olsa katılıyorum. Ancak yinede olayların çok arttığını, boyutlarının değiştiğini, sabırların sınırlarının kalmadığını, sinir harbi içinde olduğumuzu, olayları tetikleyen sebeplerin değiştiğini, hassasiyetin son noktaya geldiğini düşünüyorum.
Netice itibariyle de milli ve manevi değerlere itibarın ortadan kalkmak üzere olduğunu ve insani ilişkilerin, gelenek, göreneklerin göz ardı edildiği, uyulmadığı, karşılıklı saygı ve sevginin bittiği, her şeyin değişik dünya düzenine bağlandığı günümüzde geleceğim adına değil, gelecek nesil olan çocuklarımız torunlarımız adına üzülüyorum. Endişe duyuyorum aynı zamanda bu gün ve gelecek adına korkuyorum.
Sinirler yay gibi gergin, selam versen yanlış anlaşılıyor kavganın sebebi oluyor, aşa işe ve eşimize olan değer yargısı değişmiş bir hiç yüzünden geçmişi unutuyor, karşılıklı düşman kesiliyoruz, kabadayılığı, aşırı mağrurluğu erkeklik kabul ediyor, erkekliğe sığmaz diyor gurur yapıyor, aynı yastığa yıllarca baş koyduğu karısını öldürebiliyor.
Akraba, arkadaş dost demeden önüne gelen herkese kıyıyor, katlediyor ancak pişmanlık para etmiyor, bu dünyada değil adeta ayrı bir dünyada yaşıyor. Değişen dünya şartlarının kötü taraflarına değil iyi taraflarına bakmıyor, gelişen ve değişen teknolojik sistemlerden geçmişini unutarak faydalanmaya çalışıyor, yüzü güzel değil gönlü güzel olalım ve gönlü güzelden taraf olayım demiyor, yüzler eskir ama gönüldeki güzellik kaybolmaz ve gönül güzelliği olan kötü olmaz kötülük yapamaz diye düşünmüyor.
Sağlıklı düşünmüyorsak, her olaya kötü ve olumsuz tarafından bakıyorsak, anlamadan ve dinlemeden, gerçeği öğrenmeden karar veriyor, her şeyi gurur yapıyor, uyumlu olamıyor insani ölçüleri kaçırıyor, yasaları hiçe sayarak ölçüsüz yaşamayı tercih ediyorsak tehlike devam ediyor, Allah bizleri kötülük yapmaktan korusun, yapanları da ıslah etsin diyorum sağlıklı ve hoşça kalın.


Yazarın Diğer Yazıları