Ortaya Karışık

Ülkemizin geleceğindeki değişimlerin miladı olacak önemli bir genel seçime yaklaştığımız şu günlerde halkımızda eski seçim öncelerine nazaran fazla bir heyecan dalgası görülmüyorsa da son bir haftadır siyasi partilerin adaylarının il içi, ilçe ve mahalle gezileri bir hareketlenmenin başlayacağının işaretlerini veriyor. Adaylar her fırsatta seçmenleriyle kucaklaşmak, onlardan güzel şeyler duymak, onların oyunu alabileceğinin sinyalini almak için ellerinde demet, demet güller ve dudaklarında şimdiye kadar görülmemiş gülümsemelerle köşe, bucak geziyor ve oy vaadi almaya çalışıyorlar.
Tabi ne garip ki yapacakları bu tür politikanın neticesi elde edilecek olağanüstü makam mevki itibar hevesi insanları olduğundan çok değiştiriyor, nasıl bir değişim ki doğuştan hiç yüzlerini güler görmediğimiz özellikle bürokrat kesimin seçmen önünde zoraki gülümsemeleri gerçekte karşıdan izleyenleri gülümsetiyor. Nasıl bir samimiyet, nasıl bir gülüş ve nasıl bir kucaklaşma nasıl bir vaatler zinciri şaşırmamak elde değil adeta tiyatro sanatçıları.
İnsanın sorası geliyor, iyide sayın adaylarımız şimdiye kadar nerelerdeydiniz, hiç çarşı, pazara çıkıp rastgele birinin hatırını sordunuz mu, yüzüne güldünüz, uzatıp bir çiçek verdiniz, gönül aldınız mı? Bence hayır, pekiyi bu bir takiye değil mi, ya yüce meclise gittiğinizde yine orada aynı hoş olmayan davranışı sergilerseniz diyeceğim ama demeye gerek yok, sergileyeceksiniz buna mecbursunuz. Çünkü sizi seçen o yüzüne güldüğünüz, güller verdiğiniz seçmenler değil listeyi yapan liderlerin politikası ön planda olacaktır.
Bunu söylerken olumsuzlukların siz adaylardan değil, parlamenter sistemin yıllardır tartışılan partiler ve seçim yasalarının eksikliğinin eseri olduğunu söylemeden geçemeyeceğim, seçim konusu açılmışken, bir olumsuzluğu daha ortaya koymakta yarar olduğunu düşünüyorum, şu seçim otobüsleri ve minibüsleri, ne hasta, ne sağ dinliyorlar, cadde ve sokaklarda en yüksek volümde avaz, avaz bir ses, hastamı var, çocuk mu uyuyor, sözde tanıtım ama emin olun o yüksek dozda hap almış gibi dinlenen, istenmeyen ses inanmak zor ama insanlarda hoş etki bırakmıyor.
RESMİ KURUM ZİYARETLERİ
 Artık siyaset sınır tanımıyor, bir zamanlar denirdi ki, her yere siyaset girmemeli ama şimdi her yere giriyor, girmediği yer yok, resmi kurum, kuruluşlar filan diyeceğim ama akla gelen her yerde siyaset ucundan kıyısından yapılıyor mesela adaylar il milli eğitim müdürünü ve çalışanları ziyaret ediyor. Pekiyi ne alaka, hani eğitime siyaset giremezdi, girdiğine göre o zaman şöyle oluyor, siyaset girmemeli ancak siyasetçi girebilir peki başka nerede yapılıyor siyaset, benim burada yazmamın bir anlamı yok ki, herkes ama herkes nerede, nasıl siyaset yapılıyor ve kimler yapıyor biliyor artık. Artık ülkemizde yediden yetmişe siyasetçi olduk, her yerde daima konuşulan iki konudan birisi askerlik, ikincisi ise siyaset.
Konu, konuyu açıyor biliyorsunuz bir aday, adayı süreci yaşadık bir partide 200 üzerinde aday adayı vardı, diğerlerinde yine afaki rakamlar, tabi amaç aday olmak ve milletvekili olabilmek ama düşünüyorum da onca kişi vekilliğe kendini nasıl hazırladı veya hazır olduğuna kendini nasıl inandırdı, vekillik prensipleri, liyakat, ülkenin sorunları üzerinde çalışmışlar, hazırlıkları tamamıydı, bunu bu günün adaylarına da sorabiliriz. Sizler ülkemizin meselelerinin içinden çıkabileceğiniz, sorunlara çare hazırlamış olarak ve projelerle mi gidiyorsunuz meclise, bence hiç de böyle bir hazırlığın olduğunu sanmıyorum çünkü gel dediler gidiyorsunuz.
BELEDİYE BAŞKANLARI
 Belediye başkanlarının temelinde siyaset var mı var tabi o halde neden seçim propagandaların’ da seçilirsem yakamdaki parti rozetini çıkaracağım derler, yani siyaset ve siyasetçiden uzak duracağım, yalnız kendi partilimin değil, bütün partilere mensup vatandaşın hizmetinde olacağım demek isterler ama hiç de böyle olmaz. Bunun tam tersi olur ve daha neler, nelere şahit olursunuz, demokrasi dışı böyle istiyorum dayatması ve ayrımcılık çok net bir şekilde ortadır, siyasi ayrımcılığın sevimsiz yüzü her zaman, her yerde hissedilir. Siyaset bizim iliklerimize kadar işlemiştir ve daima sorun yaratır durumda devam ediyor bakınız haberin başlığı şöyle
BEKLENMEYEN ŞEY OLDU
 Yani Başbakan Davutoğlu ile CHP genel başkanı kemal Kılıçdaroğlu bir toplantıda karşılaşıyorlar ve samimi bir şekilde tokalaşarak ayaküstü sohbet ediyorlar, olmaz asla olamaz denilen ve aslında çok doğal olan daha doğrusu olması gereken bu gelişmeler her nedense ülkemizde artık garip karşılanıyor ve siyasette geldiğimiz noktayı gösteriyor. Yazımda ifade etmeye çalıştığım hususlar mevcut kişi veya kişilerle ilgili değil genel bir bakış açısıdır sağlıklı ve hoşça kalın.