Recep, Şaban, derken mübarek oruç ayının beşinci gününe geldik, hayırlısıyla şurada 25 gün kaldı ve Allah izin verirse bu ayın kutlamasını bayramda yapacağız. 11 ayın sultanı ayların en kıymetlisi ve önemlisi olan bu ayın güzellikleri ve insanlar üzerindeki etkisini hissetmemek mümkün değil, dini açıdan faziletleri üzerinde bir şeyler söylemek beni aşar ancak bu ayın muhteşem etkisini vücudumuzun ve beynimizin her zerresinde yaşamamak mümkün değil.
Bu ayın özellikleri saymakla bitmiyor, ramazanda tutulan orucun sadece yemek, içmekten uzak kalmak diğer anlatımla akşama kadar aç kalmak olmadığını bilerek oruç tutuyorsan orucun sadece mideyle ilgili olmadığını görüyorsun. Ramazanı bilinçli olarak yaşıyorsan oruçlu olmanın ne demek olduğunu daha iyi anlıyor ve bu ayı özel yaşamına değil, özel yaşamını tamamen bu aya göre tanzim ediyorsun.
Şu güzelliğe bakın ki, insanların vazgeçilmezi ve hayati sağlık ihtiyacı olan yemeği, suyu bir tarafa bırakıyor, bilerek isteyerek aç ve susuz kalıyor, açlığın ve susuzluğun ne demek olduğunu anlıyorsun. İnançlı olan bununla kalmıyor, vücudundaki her azasına adeta oruç tutturuyor yaşamın tüm kötülüklerinden uzak kalmasını sağlıyor yani bilerek isteyerek hiç çekinmeden gerektiğinde görmüyor, duymuyor, düşünmüyorsun.
Güzellikler bununla da bitmiyor, inançlı bir insan olsan da bu ay inançların tazeleniyor ve kat, kat artıyor öylesi insanları görüyorsun ki çok şükürler olsun cami önünden geçmeyen kişilerin oruç tuttuğunu, camide cemaat oluşturduğunu, ders dinlediğini, namaz kıldığını görüyorsun, tabi bahsettiğimiz ramazanın güzellikleri bunlarla da bitmiyor. Artık bayram beklenmiyor küsler barışıyor adeta uzaklar yakın oluyor.
Tabi ki ramazanın Allah katında görülmeyen, bilinmeyen, duyulmayan birçok faziletleri yanı sıra bu ay içinde özellikle son on gününde aramamızı istediği çok önemli bir gün daha var ki işte o gün bütün günahların affedileceği gün olması ne büyük bir fazilet. Biz insanların bu güne kavuşması, o günü yaşaması kadar güzel, muhteşem ve mutlu bir şey olabilir mi?
Mübarek ramazan ayı bütün bu güzelliklerini bize sunarken bizler ne yapıyoruz, çarşıda pazarda neler oluyor birde bunlara bakalım. Ramazan ayı bilindiği gibi alışverişin en çok yapıldığı, doğal ihtiyaçların da dışına çıkıldığı ve çeşide çok önem verildiği bir ay olması nedeniyle bazı esnaflarımızın iştahı kabarıyor olmalı ki arifeden bir önceki günü malının üzerinde bulunan etiketlerdeki fiyatları arife gün birden değişiverdiler.
Şimdi düşünüyorum da ramazan alışverişini fırsat bilenlerin yaptığı bu hareketi ramazan ayının ruhuna ne kadar ve nasıl yakıştırıyorlar anlamak mümkün değil, hem kul hakkını savunacak ramazanın faziletinden bahsedeceksin, camiye gidip namaz kılacaksın ve oruç tutacaksın hem de ticaretinde ramazan fırsatçılığı yapacaksın akıl alacak bir insani anlayış değil doğrusu.
Saygı ve sevginin oluşturulması, hayır ve yardımların yapılmasının emredildiği mübarek ayda saygıdan sevgiden uzak durmak, ramazan ayıdır talep çok olacak diye fiyat tuzakları kurmak, özelliklede bazı firmaların dini konularda atıp tutmalarına rağmen buna ihtiyaç duymaları insanların konuşmalarıyla icraatlarının birbirini tutmadığını, insan hakları, kul hakkı söylemlerinin kuru gürültü olduğunu gösteriyor.
Her şey bir tarafa şu mübarek ramazan ayında televizyonlardaki yemek programları beni deli ediyor, sadece yemek programı mı? Aldatıcı reklamlar, aslı olmayan özendirici sahte sunumlar, terbiye ve nezaketten uzak tatil görüntüleri, birde uzun süredir birlikte yaşadığı falan filanla diye tanıtımlar var ya benim gibi sosyal birinin mantığını zorluyorsa, yazıktır ne günlere kaldık demekten başka söyleyecek söz bulamıyorum. Bütün bunlara normaldir Avrupa birliğine gireceğiz filan demeyin çıldıracağım sağlıkla hoşça kalın
