Şiddet- Hiddet-Cinayet

Artık gün geçmiyor ki bir şekilde birilerine şiddet uygulanmasın, gün geçmiyor ki birileri hiddetlenip yakıp yıkmasın, daha da kötüsü son birkaç senedir katliama dönük cinayetler işlenmesin. Şiddet artık günümüzde adeta moda halini aldı, ailede şiddet, okulda şiddet hastanelerde şiddet, Kurum ve kuruluşlarda, yolda, sokakta her alanda şiddet, yürürken düzgün ve dikkatli yürümen lazım zira her an birinin veya birilerinden şiddet görebilirsin ne acı ki ailede evlat anneye, babaya, kardeşe şiddet uyguluyor.
 Günümüzde hiç kimse sakin, hoşgörülü olamıyor, en sakin konuşanın mimiklerinde biraz sonra şiddete dönecek olan hiddeti görebilirsin, mesela bir kurum veya kuruluş da bir şeyi    iki defa soramazsın şayet sorarsan karşındaki kızar biraz sonra hiddetlenir, şiddete dönme ihtimali kuvvetlidir. Mesela siyasilerimizi izliyor, dinliyoruz, her sözlerinde, vücut dillerinde mimiklerinde yan, yana olsalar şiddete dönüşebilecek derecede hiddet var, ne yazık ki kötü örnek olmaktan ileri gitmiyor.
Hatırlayacaksınız hafta içinde o yüce mecliste TBMM de uçan tekmeler gördük bu neydi tam anlamı ile şuursuzca yapılmış bir şiddetti, yapanın veya yapılanın kimliği hiç önemli değil fiilin o mecliste yapılmış olması, bununla da kalmıyor birileri eline geçirdiği bir tableti hedef filan gözetmeksizin fırlatıyor ve birinin başına geliyor, şu meclise bir bakın tekmelerin, tokatların küfürlerin, tabletlerin havada uçuştuğu meclisimizden artık katliama dönüşen, kadına şiddete ve kadın ölümlerine mani olacak yasa çıkacak veya önlemler alınacak.
Şiddetten bahsetmişken artık bu olaylar önlenemez bir duruma geldi, çıkarılan yasalar, alınan önlemler çare olmadı ve kimseyi korkutmuyor, hatta üzerinde duruldukça bir o kadar nazire yaparcasına kadın cinayeti arttıkça artıyor, gün geçmiyor ki televizyon ve gazete haberlerinde nedeni, niçini, olayın altında yatan ne var, ana sebep nedir bir türlü bilinemeyen, tam teşhis konamayan, karısını öldürdü haberleri okumayalım , görüntü izlemeyelim.
Günümüzde hep birlikte sinirli, hoş görüsüz bir hale geldik, tek taraflı değil sanırım, her iki tarafta da hata var, her iki tarafta da hoş görü yok, aslında şu hoşgörüsüzlük yok mu, zaten   ne çıkarsa bu anlayışı gösterememekten bir çok olaya hatta hayat kaybına varan hadiselere sebep oluyor, bunları her gün duyuyor ve izliyoruz, daima söylendiği gibi incir çekirdeğini doldurmayan nedenler olayın başlangıcı oluyor, sabır gösteremiyoruz, hoş görülü olamıyor hiddetleniyor netice itibariyle de taraflar olarak şiddete başvuruyoruz.
Günümüz şartlarında insanları kızdıran, neticede şiddeti getiren olumsuz davranışlarda yok değil, sabır gösteremiyor tepki veriyoruz, işte o tepki de neticede şiddeti getiriyor, sonrada nahoş olayların önüne geçilemiyor, düşünün caddenin tam ortasında park etmiş, yolu tam kapatmış bir vasıta, daha henüz kırmızı sönmeden arkadan kulakları çınlatan bir korna sesi, önünüzde giderken yere tüküren biri, arabadan caddeye çöp atan bir sürücü, dairede sana bakmaya tenezzül etmeyen bir memur, kokmuş balık veya tavuk eti satan bir esnaf, yüksek fiyat isteyen bir satıcı, yolda yürümesini bilmeyen adeta üstüne çıkacak gibi gelen bir yaya haklıda olsa, kış günü evde hastamı var düşünmeden elektriği, suyu veya gazını kesen emir almış görevli, rahatsız eden sesiyle çığlık çığlığa bağıran satıcı, hiç ummadığın bir yerde hatta kaldırımda üstüne gelen motor sürücüsü, yayalara ayrılmış kaldırımların oto parkına dönmesi daha önemlisi ekonomik sebeplerle karşı karşıya gelinmesi bırakın şiddeti toplumsal patlama ortamını yaratıyor, netice itibariyle bir şiddet toplumu olduk çıktık, Allah sonumuzu hayırlara getirsin, sabır versin ve bu milleti kazadan, beladan ve kadınlarımızı koca dehşetinden korusun hoşça kalın.