Şiddet Nereye Kadar

Günümüzün çok önemli konularından birisi hatta en önemlisi olan şiddetin ulaştığı boyut korkunç bir hal aldı ve şiddetten öte adeta bir vahşete dolayısıyla katliama dönüştü. İlgili ve yetkililer konu üzerinde tedbirler alırken ne yazık ki şiddet tüm hızıyla devam ediyor gözü dönmüş insanlar şu veya bu sebeplere sığınarak kimileri aile içinde, kimileri trafikte bazıları da kurum veya kuruluşlarda boş durmuyor.
Şiddet nerede ve nasıl var, kimler şiddete yöneliyor, nedenleri ne, çözüm nerede sorusu maalesef şimdilik askıda görünüyor çünkü şiddeti uygulayana hukuk olarak verilen ceza konuyu hangi boyuta taşıyacak, cezalar şiddeti kökünden kazıyamasa da en aza indirip biraz nefes aldıracak mı çok net değil. Ancak net olan bir şey varsa şiddet değişik tarzda ve şekilde devam ediyor.
Yaşamımızın her safhasında şiddetin var olduğunu bilmemiz gerekiyor, şiddetin sadece öldürmeden ibaret olmadığını da unutmamalıyız, aile içinde şiddet, tutunuz sokaklardaki her olumsuzluğun bir şiddet veya şiddetin başlangıcı olduğunu artık öğrenmiş olmamız gerekiyor çünkü güç ve baskılar uygulayarak insanların bedensel ve ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan her hareket şiddettir.
Şiddeti kim neden uyguların arkasında birçok sebebin olduğunu görüyoruz mesela şiddet erkekliğin doğasında vardır, erkeklik hormonlarının şiddet davranışında etkili olduğundan tutunuz, şiddet uygulayanların ruhsal bozukluğu olan kişiler olduğu. Alkol ve uyuşturucu kullananların şiddet uygulayanlar olduğu belirtilmektedir.
Gariptir aileler içinde okullarda çocukların dövülmesi eğitimde şiddetin öğrenme kaynağı olarak algılanması şiddet gören çocuğun ileride istediğini elde etmek için şiddetin önemli bir araç olduğunu düşünmesi korkutucu bir düşünce olarak ortaya çıkmakta ve konunun içinden çıkılamaz bir hal almaktadır.
Şiddet toplumumuzun tüm kesimlerini etkiliyor ve gittikçede boyutları büyüyerek sahası genişlemekte, görsel ve yazılı basından devamlı takip ederiz bebekleri döven bakıcıların yanı sıra trafik de yol vermedin ve park kavgaları, öğrenciler arası restleşmeler. Yuvalar bakım evlerindeki hırpalamalar derken uzunca bir süredir gündemde olan kadına şiddetle devam eden olaylar doktorlara kadar uzanmıştır.
Önceleri halkımızın gözünde en güzel şeylere layık görülen, can ve namus emanet edilen dert ve sırların paylaşıldığı doktorlara bugün büyük bir öfke duyuluyor öfke öylesine bir boyuta ulaşıyor ki rapor vermeyen doktoru dövdü, hemşire dayak yedi, acil servis arabası taşlandı, doktor darp edilerek öldürüldü haberleriyle sarsılıyoruz.
Doktor, hasta, hasta yakını üçgenindeki olayların nedenlerinin çok çeşitli ama bir o kadar çelişkili olduğunu görüyoruz, bunları her üç taraf içinde geçerli sebep olarak görmek çok yanlış ve hatalı olur. Bu üçgen içindeki taraflar daha insancıl, daha olgun, daha anlayışlı ve tarafların psikolojilerini hesaba katarak ilişki kurarlarsa, olumsuz gördükleri hareketi büyütüp yara haline getirmeden hoşgörülü davranırlarsa. Taraflar bir yerlere veya bir şeylere güvenmeden hizmet alır ve hizmet verirse böylece sorunun ortadan kalkacağını taraflarında itibar kazanacağını düşünüyorum sağlıklı ve hoşça kalın.

Yazarın Diğer Yazıları