Fazla değil birkaç ay sonra seçimler var ve bu yapılacak seçimler geçmiştekilerden daha çok önemli. Belediyelerin ve seçilecek başkanların sorumluluk ve sorumluluk alanlarının arttığını biliyoruz.
Çıkarılan Büyükşehir yasasının gereği mahalli idarelerde gerçekten bir reform yapıldı ancak reform niteliğindeki değişikliğin tatbikatında ne kadar başarı sağlanacağı şimdilik tartışılan bir konu olarak devam ediyor.
Aylar olmasına rağmen seçim heyecanı ülkeyi sardı sayılır, liderler yollara düştü, çeşitli il ve ilçelerde miting hazırlıkları devam ediyor, kim ne düşünüyor derseniz, halkıma hizmet, hakka hizmet diyerek gelen ama başarı gösteremeyen ve yıllarca yatanlar şapkalarını önlerine koyup şimdiden düşünmeye başlayacaktır.
Bunların aksine başarı gösterenler ikinci veya üçüncü defa başarılarını perçinlemek üzere hiç tereddüt etmeden yeniden aday adaylığını ilan edecek veya partisinin takdiri ile yeniden aday olma şansını yakalayacaktır.
Bazı belediye başkanları da vardır ki bütün iyi niyet ve imkânları oranında başarılı çalışmalar yapmış ancak daha ileri atacağı adımlar kendi iç dinamikleri tarafından ne yazık engellenmiş başkanın ili veya ilçesi için ortaya attığı mega projelerini yok saydırtmışlardır.
Ne yazık ki bu tür ayak oyunları, Türk siyaset alanında geçmişten beri çok sıkça görülmüş ve görülmeye de devam ediyor ancak başkanların hizmet alanlarını kişisel nedenlerle şu veya bu sebeple, daraltmak veya proje tekliflerini yok saydırmak, çalışmalarını engellemek o illere veya o ilçelere yapılan ihanettir.
Siyasi paylaşımda ne hikmettir bilinmez asla doyum olmuyor, siyasi insanlar paylaştıkları veya üstlendikleri görevler ile yetinmeyerek daha öne çıkmak, ben onun üstündeyim her şeyi ben yaparım. Yetkili benim imajı yaymak seçmene şirin görünmek veya siyasi kişilerin ileride ulaşmak istediği makam için zemin hazırlamak adına aynı partiye mensup mesai arkadaşını hırpalamak, kıskanmaktan, partiye zarar vermekten başka bir şey değildir.
Her şey bir tarafa aslında söylemek istediğim Bundan böyle her önüne gelenin ben adayım diyerek gönlünden başkanlık hevesi geçirmesi biraz zor zira şartların ağırlığı, mesuliyetin son derece fazla olduğu gerçeği umarım ki kaliteyi getirecektir.
Doğrudur, adaylık demokratik bir haktır ama bu hakkı da layık olmadığı halde kullanmaya kalkmak haksızlıktır sağlıklı ve hoşça kalın.
