Sözün Bittiği Yer

Bazı durumlarda gerçekten söz bitiyor ve söylenecek bir şey kalmıyor, işte bu sözün bittiği yer çok önemli, işte bu yer çok şeye gebe, sözün bittiği yer denildiği andan itibaren herkesten her şey beklenir. Sözün bittiği yerde her çeşit düşünceye, algılamaya ve görülmesi istenen veya istenmeyen gelişmelerle karşı karşıya kalma ihtimali yüksektir, sözün bittiği anlar her şeyin bittiği yer olduğu gibi, beklenen veya beklenmeyen her şeyin yeniden başlama ihtimalinin de çok kuvvetli olduğu andır.


Neresidir bu sözün bittiği yer veya an, bazen sözler öylesine, öyle bir yerde biter ki işte sözün bittiği yer dersiniz ve çok mutlu olursunuz, bazen de bunun tam aksi olur kahrolursunuz çünkü tüm beklentileriniz boşa çıkmıştır, bazen de iyi ve kötü duygularla karmakarışık olursunuz ve sabretmekten başka çareniz kalmaz. Lehinize gelişmesini istediğiniz çok önemli ve hayati bir olayın aleyhinize geliştiğini duyduğunuz an işte sözün bittiği andır.


Önemli bir haber, önemli bir açıklama sizi şoka sokar ve hayıflanırsınız işte sözün bittiği yer dersiniz, duymak istediğiniz siyasi, sosyal ve ekonomik haber beklentiniz dışındaysa ve size zarar verecek tarzda ise işte sözün bittiği yer dersiniz. Bitmedi dahası var, yazarsınız karşıdan ne ses, ne bir nefes adamın umurunda değildir, ister leh de, ister aleyh de yazın karşı taraf hiç tınlamaz çünkü adam orada sadece oturuyor ve aybaşını bekliyor.


Adamlar orada sadece oturuyor, hiçbir amacı yoktur, hiçbir iyi kötü gelişme onu ilgilendirmez çünkü oraya tesadüfen gelmiştir, düşününki bu kişiyle bitecek yasal bir işiniz var ama bitmiyor çünkü bu kişi karar vermekte kararsızdır, neticede öyle bir karar verir ki şoka girersiniz ve işte sözün bittiği yer dersiniz.
Şu siyasete dayanarak gelenler yok mu adamı bitirir valla, adam neden geldiğini, ne yapacağını bilmiyor, git otur demişler oda gelmiş oturmuş yani işe göre adam değil adamlarına göre bir iş yaratmışlar bu yeni mi? Hayır Türk siyasetinin her döneminde vardır ve olacaktır. Şimdi bu kişi ile bitecek bir işinizi düşünün, önce yanına desturla gireceksin, derdini anlatacaksın ama o anlamayacaktır veya kendi anlayışına göre anlayacaktır.


Söylersin duymaz, anlamaz, yazarsın okumaz, okuyanlarda söylemez çünkü okuyanlar kraldan çok kralcıdırlar sorumluluktan haberleri yoktur, kararı kendileri verirler çünkü kraldan daha da çok kralcıdırlar, sorarsanız özel hayatlarında silik ve başarısız olduklarını öğrenirsiniz bunların yarattığı ortamlar üstlerinin, amirlerinin başarısızlığına veya aleyhlerindeki üzücü konuşmalara sebep olurlar.


Kendini hiçbir şeyden sorumlu tutmayan, etrafını görmekten başkalarını göremeyen at gözlüğü ile bakan, saltanat meraklısı, ben yaptım oldu başkası boş diyen. Kendini oraya getirenlere çok borçlu olduğunu unutan, daima makamda kalacağını zanneden, dost, arkadaş, kardeş ilişkilerini unutan, mevkisi için sevgi gösterilen, aslında hiç sevilmeyen, sevgi, saygıdan yoksun adamlara başka söyleyecek söz yok çünkü işte bu noktada sözün bittiği yerdir.
Sözlerim yereldir, okuyun, görün, duyun, etrafınızdaki kralcıları lütfen temizleyin zira bu gün siz görmezseniz yarın bu insanlarda sizi görmeyecekler, atansanız da seçilseniz de neticede bir gün bu saltanat bitecek etrafınızda kimse kalmayacak. Geriye dönüp baktığınızda kendinizden hiç bir eser göremeyeceksiniz aksine kin ve nefret dolu gözler göreceksiniz, makamlar kimseye baki kalmıyor bunlar tecrübeyle sabittir, sözümüz genele değil anlayan ve üzerine alınanlaradır sağlıklı ve hoşça kalın.


Yazarın Diğer Yazıları