Yanlış, Tuhaf, Garip Ama Gerçek

Dünya genelinde böylemi bilmiyorum ama bizim yaşantımız içindeki davranışlarımızda bir tuhaflık, gariplik, kısaca tarifi imkânsız hatta beklenmedik bir abartı var. Her şeyi abartıyor kabul edilemez, yakışıksız bir hala getiriyoruz ve bu hareketimizi de karşı muhataplarımıza kabul ettirmiş zannediyoruz.
Bununla kalmıyor daha ileri gidiyoruz sanki muhatabımıza kabul ettirmişiz edasıyla etrafta bizi izleyen, duyan, gören herkes tarafından kabul gördüğünü düşünüyoruz, aslında bırakın kabul görmeyi civarda seyredenler hareketlerin garip, tuhaf ve çok itici hatta basit olduğu düşüncesindedirler.  
Bu itici hareketleri sergileyenler veya kabul edilemez sözlerin sahipleri yaptıklarının halkın hiç hoşuna gitmediğini, sempati değil antipati topladıklarının bir türlü farkına varamazlar ve bu hareketleri zaman içinde daima tekrarlar ancak yaptıklarından kendileri memnun ve mutludurlar, memnun ve mutlu olmayan büyükçe bir kesimin varlığını kabul etmezler zira yaptıkları tuhaflığın sarhoşluğu içindedirler.    
Yapanlar tarafından kabul edilebilir, izleyen çok geniş bir kesim tarafından kabul edilemez olan bu hareketlerinde bir maskesi vardır meşhur adıyla EYLEM koymaktır. Yakar yıkarsın vurur, kırarsın, olur olmaz şeyler yaparsın, olmayacak yerlerde olmayacak şeyler yaparsın benzer, benzemez pek çok şeyin adı eylemdir ancak bu yapılanların çoğunluğu masum veya masum olmayan çirkin ŞOVLARDIR.
Masum olmayan çirkin olan bu şovları yani sözde eylemleri yıllardır yolda, sokak da, çarşı pazarlarda, dağda, ovada yapılanları içimiz yanarak, izliyoruz, malum olan bu rezil şovlara da şov kelimesi çok masum kalıyor. Diğer şovlar vardır yani masum eylemler, nedir bunlar derseniz, mesela o güzelim kutsal bina T B M M de bir zamanlar tecrübe için tavana atılan çiğköfte hala hafızalarda yerini muhafaza ediyor.
Bununla bittimi? Tabi ki hayır, kürsüdeki konuşmacıya bardakla atılan suyun unutulması mümkün mü, zaman, zaman meclise getirilen soğan, patates, limon, fındık, nar patlıcanlar ve meşhur kokusuyla arzı endam eden sarımsaklar, günlerce gezdirilen gemici fenerleri ve benzeri unutulmuş pek çok şey vekillerin masum ama unutulmayan eylemleriydi.
Meclisteki bu eylemler akımı devam ediyor, daha önceleri mecliste ilginç eylemlere imza atan partili bir milletvekili, henüz geçen hafta içinde izledik, meclise güvenlik güçlerinin olaylarda kullandığı biber gazıyla gelerek sözde emniyet güçlerini dolaylı olarak da iç işleri bakanını protesto, etti yani mecliste yine bir eylem olayıyla karşı karşıyaydı.
Sadece meclisteki o masum eylemler mi? Şov yapmaya yönelik eylemler aldı başını gidiyor toplumsal eylemler, kişisel eylemler derken eylem şekilleri de değişiyor, eskilerde önemli makamların önünde soyunurlardı şimdi soyunmuş vaziyette geliyorlar yani çağa uyuyoruz ve gelişen teknolojiyle eylem boyut ve içeriklerini de değiştiriyoruz.
Masum olmayan, kötü niyetle ve şovdan, eylemden öte amaç taşıyan yakıp yıkan kötü, şer amaçlı, ülke düzenine zarar veren hareketleri tasvip edip onaylamak, onun adına da eylem demek zaten asla ve asla mümkün değil. Ancak küçük de olsa, masumda olsa kutsal meclis çatısı altında ne adına olursa bolsun yapılanları da tasvip etmek hiç mümkün değil, bırakın tasvip etmeyi ekranda bu hareketler şahsa hiç yakışmıyor, itici geliyor, sempati değil aksine antipatiye sebep oluyor ama yapanlar bunun farkında değiller.
Benim şov olarak nitelendirdiğim bu tür eylemleri kesinlikle tasvip etmiyor fazlaca çocukça görüyorum, yapım itibariyle her konuda ciddiyet aradığım için yüce mecliste gelişen bu tür eylemleri de tasvip etmekte zorlanıyorum sağlıklı ve hoşça kalın.                                   


Yazarın Diğer Yazıları