DOLAR
40,60
EURO
46,88
STERLİN
54,30
GRAM
4.358,95
ÇEYREK
7.137,89
YARIM ALTIN
14.320,44
CUMHURİYET ALTINI
28.507,91

Yakan kim, kavrulan kim? 

Ormanlar cayır cayır. Toprak suya hasret. Bulutlar küstü, tek damla rahmet düşmüyor gökten. Rüzgarlar serinliği değil, ateşi taşıyor. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de insanoğlu yakıyor, akla  ziyan bombalarla mazlum ve masumları… 

1990'da çift kutuplu dünya düzeni çöktüğünde, kimi "barışın miladı” dedi, kimi "yeni dünya düzeni.” Ama olan şuydu: ABD, kendini dünyanın tek efendisi ilan etti. Diğerlerini köle statüsünde dahi görmeyen bir efendilik modeli… Sonra olanlar oldu. Soğuk Savaş dönemi dahi aranır oldu.

Çünkü o tarihten bu yana dünyada sadece ateşle oynanmadı; benzin dökülüp tutuşturuldu.

Türkiye'nin ve orta kuşaktaki pek çok ülkenin sıcağa, yangına, kuraklığa teslim olması tahmin edilemeyen süreç değildi. Bile bile ladesti.  Küresel güçlerin çıkarları uğruna atmosfere boca ettiği karbon, şimdi dünyanın bağrını kavuruyor. Paris İklim Anlaşması'nı imzalayan Türkiye gibi ülkelerin çabası, samimiyetin örneğidir belki; ama etkisi devede kulak bile değildir. 

Amerika, Çin, Avrupa… Onlar kirletiyor. Biz yanıyoruz.
Onlar zenginleşiyor. Biz ölüyoruz.

Mesele sadece küresel ısınma da değil. Aynı zamanda siyasi ve insani bir yıkımın da tam ortasındayız. ABD, artık kendi ordusunu değil, vekalet savaşlarının kirli aktörlerini sahaya sürüyor. Kimi zaman adı PKK oluyor, kimi zaman DAEŞ, kimi zaman FETÖ. Ama ipi tutan el, aynı el. Ve o ipin ucunda savaş var, çatışma var, ölüm var. 

"Benim dediğimi yapmazsan, seni yakarım,” diyor.
Yaparsan da pek değişen bir şey yok. Terör örgütleri yine destekleniyor, yine besleniyor. Çünkü onlar, her ülkenin üzerinde sallanan birer "Demokles'in kılıcı.”
Kontrol için, korkutmak için, diz çöktürmek için…

Amerika, terör örgütlerini besleyerek sadece Ortadoğu'yu değil, insanlığı da sabote ediyor. Her yıl milyarlarca dolarlık bütçeler, öldürmek ve bölmek için akıtılıyor. Çünkü bu düzenin kuralı bu: Kim güçlü ise o haklıdır!

Evet dünya yanıyor. Ateş küreyi sardı. Hz İbrahim'i ateşin içinden çekip kurtarana muhtacız. Şunu biliyoruz: 
"Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar. Şura -30” 
 Özetle, kendi işlediğimiz suçların cezasını çekiyoruz. Yine biliyoruz ki, 0'ndan başka gidecek kapımız yok. 

İnsanoğlu, kazdığı mezarı artık gözüyle görmeye başladı.
Küresel ısınma, küresel yalanlar, küresel terör…
Bunların her biri insanlığın sonunu hazırlıyor. Hem de bizzat insan eliyle.Yakan da kavrulan da insanın kendisi. 

Bu ateşle oynayanların en son kendilerini yakacakları gün de elbette gelecek.
Ama o gün geldiğinde, geriye yaşanacak bir dünya kalacak mı?
İşte asıl mesele bu.

Yazarın Diğer Yazıları