Konya Şeker’in Sırtındaki Yük, SOMA
Ramazan Erkoyuncu, Konya Şeker'in başına geçtiği günden bu yana bir konuyu ısrarla ve açık yüreklilikle dile getiriyor: Konya Şeker enerji sektörünün içinde olmamalı idi…
Bu sadece bir görüş değil, aynı zamanda bir duruş. Yıllardır yapılan her basın toplantısında bunu tekrarlıyor. Örtülü konuşmuyor, kaçak dövüşmüyor. Ne düşünüyorsa, ne görüyorsa, olduğu gibi söylüyor.
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen geniş katılımlı basın toplantısında bunu bir kez daha teyit etti. Gündemdeki söylentilere de açıklık getirdi. "Konya Şeker ekonomik darboğazda, konkordato ilan edecek” dediler. Net konuştu: "Hayır, böyle bir durum yok.” Fabrikalar çalışıyor, birimler kar ediyor, sistem işliyor.
Ama bir istisna var. Hepimizin bildiği konu; enerji yatırımları. Soma ve Kangal Termik Santralleri…Kangal'da sorun çözülmüş. Ama Soma kördüğüm.
Erkoyuncu, Soma'nın yıllardır çözüm bekleyen bir mesele, kökleri derine giden bir yük olduğunu açıkça dile getiriyor.
Neden mi?
Çünkü devlet bir yandan elektrik fiyatlarına tavan koyuyor, diğer yandan kömür fiyatlarını yukarı çekiyor. Erkoyuncu meseleyi rakamlarla ortaya koydu. Şeffaf bir şekilde…Arada kalan üretici şirketler. Kömürü, Türkiye Kömür İşletmeleri'nden pahalıya alıyorlar ama elektriği piyasada düşükten satmak zorundalar. Denklem net: Zarar.
Soma, sadece Konya Şeker'in meselesi değil. Soma, sosyo-ekonomik bir dosya. Orada çalışan binlerce insan, ekmek yiyen aileler var. Bir çözüm bulunamazsa, Erkoyuncu'nun ifadesiyle santral kapatılabilir. İşte o zaman sadece Konya Şeker'in değil, bölgenin meselesi haline gelir.
Devletin bu noktada biraz daha esnek davranması gerektiği ortada. Çünkü bu yatırım, biraz da kamu politikaları çerçevesinde geçmişte alınmış kararlarla şekillendi.
Devlet de kendine göre haklı. Yıllardır vatandaşa sattığı elektriği büyük oranda sübvanse ediyor. Son aylarda gelen faturalarda sübvanse edilen miktar açıkça yazıyor. Yarı yarıya gibi…Elektriğe yapılacak zam 86 milyonu ilgilendiriyor.
Devlet konjonktürel değişkenler çerçevesinde hem kendisini hem vatandaşı korumakla mükellef. Haliyle Soma'da satış mukavelesinde ne yazıyorsa alıcı firmadan onu istemekte haklı. Ancak alındığı günden sonra enerji sektöründe çok farklı gelişmeler yaşandı.
Bundan dolayı da bir yol bulunmalı. Makul bir yol. Hani halk arasında ‘ne şiş yandı, ne kebap' derler ya… İşte öyle bir yol. Sonuçta, Konya Şeker bir çiftçi kuruluşu, bir kooperatif. Sahibi millet. Tıpkı devlet gibi. Ve madem her iki yapı da bu milletin hizmetinde, o zaman bir orta yol mutlaka bulunmalı.
Bugün mesele ne Konya Şeker'in performansı ne de üretim kapasitesi. Mesele, geçmişten kalan bir yükün akılla, sağduyuyla, devlet aklıyla çözülüp çözülemeyeceği.
Umarız bu hafta yapılacağı söylenen bakanlıklar düzeyindeki görüşmeler, çözümün kapısını aralar. Zira bu, yalnızca bir santral meselesi değil. Bir devlet-millet meselesi. Erkoyuncu'nun açıklamalarından, sorunun çözümünde devletin biraz yumuşadığı izlenimini aldım. Kanaatim , sorunun bu hafta veya yakın zamanda çözüleceği yönünde…
Yazarın Diğer Yazıları