UYAN EY MÜSLÜMAN!

Yüzyılın en önemli hadiselerine tanıklık ediyoruz. Geceleri uyku haram oldu. Saat başı kalkıp yeni bir gelişmenin olup olmadığını araştırıyoruz. Derken bugün sabah namazı vakti, Trump'ı canlı yayınlarda tüm dünyayı tehdit eder bulduk. "İran'ı vurduk. ABD dünyanın en güçlü devleti…”

TARİH BİR KEZ DAHA HAKİKATİN TECELLİSİNE TANIKLIK ETTİ

Dünya sahnesi bir kez daha tanıdık bir oyunun perde açılışına sahne oldu. Oyuncular değişse de senaryo aynı: Savaş, çıkarlar, tehditler ve hakikatin gölgede bırakılması…
İsrail ve İran arasında süregelen gerilim, artık sadece bir diplomasi krizi değil, küresel vicdanın sınavı hâline geldi.

TRUMP, PARAYI BULUNCA SAVAŞI UNUTACAK MIYDI?

Trump'ın başkanlığa geri dönmesiyle birlikte, bazı İslam ülkelerinde "ılımlı” bir hava esmeye başladı. "Biden gitti, şimdi dünya rahatlayacak” algısı oluştu. Çünkü Trump'ın "para dışında bir şeyle ilgilenmediği” yönündeki değerlendirmeler hâkimdi. Ancak yaşanan son gelişmeler bu düşüncenin ne kadar temelsiz olduğunu bir kez daha gösterdi. Görüldü ki:

"Amerika aynı Amerika, değişen eğer bir şey varsa o da yalnızca Trump'ın tonu.”

PUTİN NE DEMİŞTİ? ‘SİYAH TAKIM ELBİSELİLER' GERÇEĞİ

Putin'in yıllar önce yaptığı bir açıklama bugün tekrar hatırlandı:

"Amerikan başkanı her değiştiğinde kendi politikalarını uygulamak ister. Ama siyah takım elbiseli, ellerinde çanta ve dosya taşıyan adamlar gelir. O başkana ne yapacağını anlatır.”

İşte bu söz, Amerikan siyasetinin perde arkasındaki derin devlet aklının hiçbir zaman değişmediğini gözler önüne seriyor.

AMERİKA'NIN 50 YILLIK SENARYOSU: ORTADOĞU'DA SAVAŞ VE KAN

Amerika'nın Orta Doğu'da yürüttüğü politikalarda esas hedef, istikrarsızlık üzerinden kontrolü elinde tutmak.
İsrail'e verilen sınırsız destekle bu senaryo defalarca sahnelendi.
Trump döneminde dahi, 3 trilyon dolarlık Arap sermayesi akmasına rağmen politikaların zerresi değişmedi.
Zengin körfez ülkeleri ABD'yi son bir kez daha parayla satın almaya çalıştı ama başaramadı. Maalesef bu ülkelerin elinde paradan başka bir şey yok. Akıl, strateji, milli üretim, milli savunma, ümmet anlayışı, vahdet… Hak getire…

TRUMP'IN İKİYÜZLÜLÜĞÜ: BİR GÜNDE DÖNEN POLİTİKA

Trump, "İsrail İran'a saldırmayacak” dedi.
Bir gün sonra İsrail saldırdı.
Trump, "15 gün süre veriyoruz” dedi.
İki gün geçmeden Amerikan B-2'leri İran'ı bombaladı.

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Anladık ki, Trump yalan söylüyor. Hemde en kuyruklusundan…

NE OLDU, NE OLACAK?

Amerika bu bombalamalarla neyi başarmak istedi?

İran'da rejim mi değişecek?
Halk mı ayaklanacak?
Orta Doğu yeniden mi şekillenecek? 

Cevap net: Hayır.

Çünkü İran, tarihi boyunca saldırılara rağmen yıkılmadı. Yeter ki içeride birlik bozulmasın ve dışarıdan destek görsün.
Zira bir diğer gerçek daha var:

Hamas'a bile galip gelemeyen İsrail, İran'a asla galip gelemez. Amerikanın desteğine rağmen. 

İran'ın savaş stratejisinde akıllı davranması gerekiyor. Kanımca şimdilik ABD hedeflerine saldırması akıllıca değil. İsrail'i vurmaya devam etmesi gerekir. ABD ile hesaplaşmayı daha uygun zemine bırakmasında fayda var. Hem zaten İsrail demek ABD demek…

Burada en büyük görev İran halkına düşüyor. Kendi içinde parçalanmaması, bir ve beraber olması gerekiyor. Oluşabilecek çatlaklar İran savunmasını zaafa uğratacaktır. Irak, Afganistan, Libya ve Suriye örneklerini unutmamaları gerekiyor. Ya bir olacaklar ya yok olacaklar. 

İSLAM BİRLİĞİ: ARTIK ZAMAN KALMADI

Artık küçük tartışmaları, mezhep farklarını, tarihsel yaraları bir kenara bırakma vakti geldi.
Bugün, İslam ülkeleri İran'a sahip çıkmazsa, yarın aynı akıbet kapılarını çalacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları toplantısındaki konuşması bu anlamda tarihi bir çağrıdır. Altı kalın çizilmelidir.

SON SÖZ: YA BİRLİK YA HİÇLİK

İslam dünyası ya birlik içinde direnecek, ya da parça parça yutulacak.
Bugün İran için ses çıkarmayan, yarın kendi toprağında çığlık atacak gücü bulamayabilir. Maalesef bu haksız saldırılara karşı Çin, Rusya ve Kuzey Kore'nin sesi daha gür çıkıyor. 
Tarih;  korkakların değil, cesareti olanların yazdığı bir hakikattir. Vakit cesur olma vakti. Aklı rafa kaldırmadan tabi…Akıl ile cesareti birleştirme vakti.