Mucizevi Kurtuluşlar

 

Ülke olarak asrın felaketini yaşıyoruz ve bu felaketin 13. günündeyiz bölgede arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Üzerinden günler geçmiş olsada umutla mucize kurtuluşlara şahit olduk bizlere olmaz dedirten, belki günler sonra anlatılsa hurafedir dedirtecek mucizelere de tanık olduk. Günlerce enkaz altında kalan ve sağ sağlim o göçük altından çıkan ve Allah'ın korumasıyla yaşadıkları o anları anlatan nice güzel umut, nice güzel can. Bu felakette hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve ülkemize sabırlar, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Allah bizlere bir daha böylesine bir acı felaket yaşatmasın.

Bu süreçte millet olarak tek yürek olduk ve el ele, omuz omuza dayanışma içinde herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalıştı ve bu millet gücünü bir kez daha gösterdi. Elbette bu yaraları birlikte sarmayada devam edeceğiz.

Bu dayanışmanın sürekliliği çok önemli sadece böyle zamanlarda değil her zaman bu dayanışma devam ederse herkes birbirinden güç alarak ayakta kalmaya ve daha güzel günleri yaşamamıza vesile olacaktır.

Depremin arama kurtarma çalışmalarında mucizevi kurtuluşlarda şahit olduk hemde günler sonra enkaz altından çıkan onca kişiye el uzatan kahramanları asla unutmayacağız.

 

Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesi Kayabaşı Mahallesi Atabey Apartmanı'nda çalışma yürüten AFAD, Kömür İşletmeleri AŞ, JAK ve Dilovası Belediyesi ekipleri, depremin 248'inci saatinde 17 yaşındaki Aleyna Ölmez'e ulaştı. Tam 248 saat enkaz altında ölüme direnen ve hayatı kazanan Aleyna ve daha nice örnekleri.

 

İşte bu kahramanlar! Onlar yorulmadan yorgunluklarını, uykusuzluklarını, açlıklarını unutarak elleriyle o enkazları kazarak çok sayıda canı yeniden hayatla buluşturdular. Allah ayaklarına taş değdirmesin ve maddi manevi destek veren acıyı paylaşan tüm milletimizden Allah razı olsun.

Hayat bizleri sınamaya devam ediyor ve hepimiz bu sınavlardan kendi payımıza büyük dersler çıkarmamız gerekiyor. Bugüne kadar nasıl bir yaşam sürdük, anımızı günümüzü nasıl değerlendirdik, kaç kişinin kalbini kırdık, kaç gönüle girdik, kaç kişiye iyilik ettik, kimlerin hayatından çaldık? Soracak o kadar soru var ki !.. başımızı yastığa koyduğumuzda bu sorulara cevap verebiliyor muyuz, vicdanımız rahat mı ona bakmalı.. onca insanın hayatından edecek binalar inşa etmemeli, yaptığımız her işi doğru yapmalı. Aksi durumlarda hep aynı acıları yaşamaya mahkum olacağız.

 

Dün gece mahzun gönüllerimize ilâhî bir rahmet ve sekînet vesilesi olan miraç gecesini idrak ettik bugünse gündüzünü idrak ediyoruz hayırlara vesile olsun inşallah. Yüce Rabbimiz, Peygamber Efendimiz (s.a.s)'i, ömrünün hüzün senesi olarak bilinen çok zor bir döneminde miraç hâdisesiyle teselli etmişti.

 

Rahmet ve mağfiretin bizleri kuşattığı bu kutlu günlerde dualarımız sadece dillerimizde kalmasın. Yaşadığımız bu büyük afet karşısında kimsesizlere kimse, çaresizlere çare olmaya devam edelim. İhtiyaç sahiplerine kol kanat gerelim, yetim ve öksüz yavrularımızı bağrımıza basalım. Kardeşlerimizin acısını bir nebze de olsa hafifletmek için elimizden gelen bütün gayreti gösterelim. Deprem bölgelerinin yanında illerimize gelen depremzede kardeşlerimize de ulaşıp destek olamaya devam edelim.


Yazarın Diğer Yazıları