MAHREMİYET KALMADI

Son zamanlarda gündemimiz hep ekonomi. Dolar çıktı, altın düştü, borsa şöyle oldu vs. Ekonomimizde ki bu durumdan dolayı farklı bir gündemi ele almakla sanki bu meseleleri görmezden geliyor gibi görünebiliriz. Şimdilerde herkes ekonomi uzmanı. Doları sabitleyenler, faizi biranda sıfırlayanlar, yabancı bankaları hemen kapatanlar vs. Dedim ya herkes ekonomi uzmanı bizim memlekette. Sizi bugün ekonomiye dair bir yazı yazıp bunaltmak istemiyorum. Bu yazımda size ekonomiden daha önemli bir konuyu hasbihal etmek istedim. Ekonomi bugün sıkıntılı olur yarın rayına girer her şey unutulur. Ancak geleceğimizle ilgili bugün atmadığımız yada atamadığımız adımlar ciddi sıkıntılar oluşturacak. Ticarette, sporda, sanatta, sanayide, turizmde, teknolojide çağ atlasak yine de geleceğimize dair ciddi bir tehlike bizi bekliyor. Ahlakı olmayan bir millet sadece ekonomiyle ayakta kalamaz. Belki defalarca hem haberde hem bu köşede paylaşıyorum. Sosyal Medya çığırından çıkmış vaziyette. Devlete karşı suçlarla ilgili adımlar atılsa da bizim manevi dünyamızı, ahlaki değerlerimizi, kültür ve geleneklerimizi adeta paramparça eden bu platformların bu kadar pervasızca büyümeleri hayr değil. "Efendim yasaklayalım mı?” Evet yasaklamak çözüm değil ama kullanıcıların eğitilmesi noktasında ilkokuldan itibaren eğitimler verilmeli. Bakın bizim düğün geleneklerimizde kına, nişan gibi etkinliklere sadece kadınlar alınır. Fotoğrafçısı, garsonu kadın olur. Sosyal medya ile birlikte özellikle gençlerin orada ki ortamı çekip servis etmesiyle bırakın sadece arkadaşları yeri geliyor herkes tarafından görülüp paylaşılabiliyor. Ne kadar tuhaf değil mi? Dedelerinin, ninelerinin sözde doğal hallerini çekip atanların aslında o insanların mahrem sözlerini yada durumlarını attıklarının farkında mı? Arkadaşını videoya çekip üstüne edepsizce montaj yapıp servis edilmesi ahlaki mi? Eski kuşağın çeyiz sandığında sakladığı ve mahremiyet teşkil eden tüm fotoğrafları yeni kuşak tarafından sosyal medya marifetiyle artık o çeyiz sandıklarındaki özelleri hepimiz görüyoruz. Ev hallerimizi, iş ortamlarımızı görüyor, herkes çocuklarımızı, annelerimizi, kız kardeşlerimizi görüp tanıyor. Bu gidiş iyi bir gidiş değil. Yüzüne beğeniyorum desek her halde kan çıkar ama bu platformda beğenmek serbest. Düşünün evde bir kamera var ve sürekli bizi izliyor. Bundan kim rahatsız olmaz ki? Sadece izlenmekle kalınmıyor paylaşılıp yeri geliyor sizlere ve ailenize sövülüyor. Allah akıl, izan versin. Tamam kendi çocuklarıyla bu ahlaksızlığa göz yuman ailelere diyeceğim bir şey yok. Onlar bu konulara takılmıyorsa bizim içinde sorun değil. Her ne kadar böyle geniş ailelerin yaşam biçimini tasvip etmesek te saygı duymak zorundayız. Lakin bilgisi olmadan yapılan çekimler ve sonrası insanı ürkütüyor. Aileler önce kendi çocuklarına aile mahremiyetini iyice aşılaması gerekiyor. Sonra bunun eğitim boyutu mutlaka olmalı. Şuan bu sosyal medya hastalığına yakalanan gençleri kurtarmak zor görünebilir ancak en azından gelecek neslimizin daha sağlıklı kullanıcılar oluşmasına adına artık adım atmak zorundayız. Yoksa bir gün donla kendinizi buralarda görürsek şaşırmayalım. Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları