Ağaların eli tutulmaz
REĞÂİB GECESİ BİR GECE DEĞİL BİR YÖN TAYİNİ
Sûfî bir ses işittim uzaklardan…
YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR…
Veeeee nihayet! Güzel futbol güzel sonuç…
Seküler kesimin çatallı dili
AKLINI VE ALNINI TERLETENLER
SEVDALISIYIZ
Meşruiyetin Olmazsa Olmaz 3’lüsü
ÜÇ AYLARA KAVUŞMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ
Bahanesiz Maçtan Hüsran Çıktı
AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
TEKNOKRATİK TEK DÜNYA DEVLETİ
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Bir Avrupa ligi maçı… Ligde kötü günler yaşayan Konyaspor, kötü günleri geride bırakarak artık oyununu oynamaya başlamış güçlü Marsilya karşısında… Alınacak bir galibiyet üst tura geçmek için önemli avantaj getirecek.
Maçtan önce böyle bir düşünce içinde mi hareket edildi bilinmez ilk yarıyı gol yemeden atlatmaya çalışan, tüm yapabileceklerini ikinci yarıya saklayan Konyaspor vardı. Topu doğru dürüst kullanmayan, topu amaçsızca uzaklaştıran, pas organizasyonları düşünmeyen gol atmaktan uzak gol yememeyi düşünen Konyaspor'u izledik ilk yarıda.
İkinci yarı ile birlikte rakip üzerine gitmeye çalışan, pozisyonlar arayan, rakibinin hatasını kovalayan Konyaspor oluşturduğu pozisyonları değerlendiremiyor, rakibine de yakaladığı fırsatlarda gol fırsatı tanımıyordu.
Maçın son bölümlerinde gelecek bir gol ile galibiyet adına büyük avantaj yakalanacak dakikalarda golden fazlasını da buldu. 81. dakikada Mehdi'ye yapılan penaltı ve rakibe gösterilen kırmızı kart işleri tamamen Konyaspor'un lehine geliştiriyordu. Skubic'in penaltıyı gole dönüştürmesi ile Konyaspor için artık bu maçı kazandı diyebileceğimiz şartlar oluşmuştu. Eksik rakibe karşı on dakika gol yememek oldukça rahat başarılacak bir işti.
Golden sonra oldukça etkili ataklar da geliştirildi. Belki de önde olmanın rahatlığı, zamanı eritme düşüncesi ikinci gol gelmedi. Mesele gol atmak değil yememekti bir yerde…
Olmadı… Olamazdı… Çünkü sahada oynadığı bir maç olmasın ki hata yapmasın ve Konyaspor gol yemesin diyeceğimiz Moke vardı. Öyle bir futbolcu ki rakibin verebileceği zarardan daha fazlasını veren bir futbolcu Moke… Bir futbolcu olsun her maçta yaptığı hatalarla takımı gol yesin. Bu Moke transfer edilmiş olmasaydı sanırım Konyaspor hem ligde hem Avrupa liginde çok daha iyi konumda olurdu. Düşünün ki bir futbolcu alıyorsunuz, oynatıyorsunuz ve size fayda yerine hatırı sayılır zarar getiriyor ve bunun için para ödüyorsunuz.
Önceki maçlarda da Moke'nin hataları oldu ve bu hatalardan dolayı gol yedi Konyaspor. Ama Marsilya maçındaki hata değildi ki… Çevresi takım arkadaşların tarafından sarılmış, kaleye sıfırda olan tek başına rakip bir futbolcunun yapacağı hiçbir şey yok. Öylesine topa vurur ancak. Öyle de oldu. Kaleye girmeyecek, paralel giden topa Moke'nin gelip dokunacağını ve Fransız futbolcu bile düşünemezdi. Ama geldi kaleye girmeyecek topu kalemize Moke gönderdi.
Moke'nin yaptığı talihsizlik mi? Kesinlikle değil… Hata mı? Kesinlikle değil? Bu Konyalıların hayallerinin çalınması. Konyaspor'dan çok rakip takımlar için daha faydalı futbolcu olabilmenin tarifi olur ancak. Arkadaşların emeğinin çalınması bir yerden. Tam kazandık dediğinde umutların boğazlarda düğümlenmesi, kalbimizin bir el tarafından sıkım sıkım sıkılması olur ancak. Ve Moke'nin bunları yapmaya hiç hakkı yok. Kimsenin de Moke'nin bunları yapmasına fırsat tanımaya hakkı yok…
Moke'nin Konya ve Konyaspor için yapacağı en faydalı iş Konya'yı en kısa zamanda terk etmesi olur.
Selam ve dua ile…
Bahanesiz Maçtan Hüsran Çıktı
İncitici ve Kahredici Mağlubiyet
Çözüm Üreten Çağdaş Atan Aranıyor
Net Pozisyonları Kaçırırsan Yenmeyecek Golü Yersenen
Oyun Galibiyet İçin Yetersizdi
Mücadelesizlik ve Umursamazlık Varsa
Ağaların Arasında Bir Maraba
Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
Kazanmak İçin Mücadele Gerek
Gidişatı Belirleyici Galibiyet