Kendi sahasında Galatasaray'ın Konyaspor karşısında favori olması yadırganmaz. Son haftalarda istediği oyunu oynayamayan Galatasaray karşısında iyi oynayan Konyaspor'un belirgin şansı vardı.
Galatasaray kötüydü. Konyaspor daha da kötüydü. Her iki takımda savruk oynuyor, sahanın her alanında karamboller yaşanıyor, dengesiz ve plansız koşu ve mücadelelerin gerçekleştiği keyifsiz bir maç oldu.
Keyifsizliği iyice artıran ana etken de hakemlerdi. Bu kadar üst düzey bir hakemin derin bir vasıfsız performans sergilemesi maçı izlenir olmaktan fazlasıyla uzaklaştırdı.
Konyaspor'un maçı olmasın ki hakemin aleyhine etkisi görülmesin. Bu kadar uzun süredir, arka arkaya hakem hatalarının Konyaspor aleyhine olması sezon sonu için ürkütücü sonuçların ortaya çıkması korkusu duygusunu fazlasıyla yaşatıyor.
Bu sezon küçük veya az hatalı maçları saymazsak hakemlerin yanlış kararları ve kötü yönetimleri Konyaspor kazanabileceği iki maçı kaybetti. Kazanabileceği dört maç beraberlikle bitti. Bir maçı ise hakemin çok kötü kararlarına rağmen kazandı.
Fuıtbolda "yapı" var itirafı bu sezon yapılmaya başlandı. Maksat "yapı"nın yok edilmesi ise iş kolay, "yapı" tesbit edilmiş. Yok edin. Sanıyorum maksat yok etmek değil, daha fazla haksız kazanç sağlamak. Rakibime kazandırdığınız kadar biz de isteriz direktiflerinin tezahürünü Konyaspor maçlarında belirgin şekilde gördük.
Konya büyük bir şehir olsa da Konyaspor basitçe harcanabilecek, kolayca haksızlığa uğrayabilecek durumları yıllardır yaşıyor. Bu sezon ise en şiddetli şekilde yaşıyor. Konyaspor'un bu durumu Konya'nın büyüklüğü ile derin bir tezat oluşturuyor.
Selam ve dua ile...
