Dokuz maçtır galip gelemeyen, son iki maçında oyun olarak da sezonu en kötü performanslarını sergilemiş Konyaspor, ara transferde takımını yenilemesine karşın futbol otoritelerini şaşırtan performanslarla düşme hattından uzaklaşan , diri ve etkili oyunlar sergileyen Ankaragücü ile deplasmanda karşılaşacaktı.
Maçın sonucu hakkında fikir yürütmek zordu. Her iki takımda maçı kazanmak istemesine rağmen iki takım arasındaki geçmişten gelen yüksek rekabetin sahada hissedilmesini beklemiyordum. Bunun nedeni Ankaragücülü iki taraftarın kazada hayatını kaybetmesiyle esen barış rüzgarlarıydı. Garip olanı ise Ankara il güvenlik kurulunun buna destek vermeyerek Konyaspor taraftarına bu maç için izin vermemesiydi.
Maç bir takımın rakibine üstünlük sağlayamadığı, rakip hatalarından sonuç elde etmeye çalışan iki takım mücadelesi şeklindeydi. Her iki takımda az da olsa yakaladıkları fırsatlardan yararlanamayınca maçta gol oluşmadı.
Arzu ettiğimiz oyunu sergileyemese de son iki maça göre daha derli toplu oynayan, kaptırılan toplarla geriye daha hızlı dönen Konyaspor vardı.
Ofansif olarak organize ataklar geliştiremeyen, tehlikeli ataklarını rakibin top kayıplarından yararlanarak geliştiren, bunu da tam etkili kullanamayıp gole dönüştüremeyen Konyaspor izledik.
Konyaspor etkili ataklar geliştirmekte zorlanıyor. Bunun bana göre birinci sebebi sağ ve sol bek. Hem Zuta, hem Skubiç ofans olarak ileriye çıkıp orta yamak, pas alışverişleri ile oyuna katkı yapmak gibi etkinliklerde bulunmadıkları gibi, top sürerek ileri çıkma konusunda da oldukça başarısızlardı ve bu girişimleri top kaybıyla sonuçlandı. Bekleriniz böyle performans sergilerse ofansif gücünüzün çoğu etkisiz hale gelmesi söz konusudur.
Atak geliştirmede Fofana'ya bağımlı görüntü sergileyen bir Konyaspor vardı. Topu Fofana'ya verip adam eksiltmeleri ve hızı ile üreteceğe etkinliklerden sonuç almayı beklemek zorunda kalmak kısıtlı bir oyun tarzı dolayısıyla üretkenliği azaltan bir olgu idi.
Ömer Ali topu ve oyunu yönlendirmesi ile Fofana'ya eşlik etmeye çalıştı. Miloseviç ise aldığı toplarla fazla oyalandı, daha uygun pozisyon ararken rakip defansın kalabalıklaşmasına ve etkili savunma yapmasına yol açtı.
Böylesi bir oyunla gol atmak zordu. Yakalanan az fırsat da kullanılamayınca gol seyretmek mümkün değildi. Bu maçın iyimser verisi son iki maçına göre oyunu düzelme eğiliminde olan bir Konyaspor'un olması…
Hafta içi Aykut Kocaman Kontv'de katıldığı programda önemli mesajlar verdi. Bu mesajlardan en değerlisi takımın bütçesine göre hareket edilmesini önemsemiş olmasıydı. Aykut Kocaman'ı da Konyaspor'da değerli kılan yönü bence bu… Mali yapı düzgün olmadan başka hedeflere ulaşmak mümkün olmayacaktır.
Diğer önemli bulduğum açıklamaları takımın kademeli olarak gençleştirilmesi ve altyapıyı önemsemesi. Bugüne kadar alt yapıdan istediği katkıyı alamayan Konyaspor'un doğru bir mevcut yapıdaki aksayan yönlerin giderilmesi değerli olacaktır.
Konyaspor için bugünlerdeki en iyi şey Aykut Kocaman gibi bir teknik direktöre sahip olması ve gelecek için güzel adımlar atacağına olan inancımız. Sonuçlar istediğimiz gibi olmasa da Konyaspor'un Aykut Kocaman'ı var…
Galibiyet alamama serisi on maça çıkmış olsa da haftaya Galatasaray karşısında daha arzulu ve daha iyi oyun sergileyen Konyaspor umudumun yüksek olduğunu belirtmek isterim.
Selam ve dua ile…
