DOLAR
41,46
EURO
48,63
STERLİN
56,23
GRAM
4.887,37
ÇEYREK
8.021,09
YARIM ALTIN
16.034,50
CUMHURİYET ALTINI
31.913,36

Almanya Başbakanı Merz: “ABD Olmadan Rusya’yı Durduramayız”

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Avrupa olarak Rusya ile baş edemediklerini ve ABD'ye bağımlı olduklarını açıkça dile getirdi. Bu ifade, aslında uzun süredir konuşulan bir hakikatin ilk kez en yetkili ağızdan teyidi oldu.
 
Rusya-Ukrayna savaşı başladığında, Kiev'in birkaç gün içinde teslim olacağı öngörülüyordu. Ancak Batı, tehlikenin büyüklüğünü fark ederek Ukrayna'ya hem ekonomik hem askeri anlamda destek sağladı. Buna rağmen Moskova'nın ilerleyişi durdurulamadı. Durumun vehameti karşısında ABD devreye girmek zorunda kaldı. Ancak tüm batı ittifakının her türlü desteğine rağmen Rusya'nın ilerleyişi durdurulamadı. Barış için "Bu savaş benim savaşım değil” diyen Trump'tan destek istendi. 
 
Trump'un Putin'i Alaska'da ağırlaması da işe yaramamışa benziyor. Çünkü artık herkes biliyor ki barış yeni dengeler oluşturacak. Oluşan denge, küresel güç ilişkilerini kökten değiştirecek. Ateşkeste altına imza atılan her madde hem dünya gerçeğini ortaya koyacak hem geleceğin dünyasını şekillendirecek. 
 
Rusya, savaşın gölgesinde Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkelerle ilişkilerini güçlendirdi; Batı'nın uyguladığı yaptırımlara rağmen dimdik ayakta kaldığını dünyaya gösterdi. İşte Merz'in "ABD olmadan Rusya'yı durduramayız” sözleri de tam bu noktada, Avrupa'nın stratejik çaresizliğini ortaya koyuyor.
 
Bugün saflar netleşiyor. Tıpkı 1. ve 2. Dünya Savaşı öncesi bir hava var. ABD, Rusya ve Çin'le yakınlaşan devletleri kara deftere alıyor, onları ticari yaptırımlarla hizaya getirmeye çalışıyor. Trump'ın Çin'e uyguladığı yüksek vergilerin temelinde de bu rekabet var. Trump, Çin'in ekonomik büyümesini frenlemeye çalışırken, Çin üretimde çoktan ABD'yi geride bıraktı. Bazı ölçümlere göre dünyanın en büyük ekonomisi haline gelen Pekin, hâlâ güçlü bir ivmeyle büyümeye devam ediyor.
Trump'un ABD şirketlerini Çin'den ülkesine tekrar getirme çabaları da işe yaramadı. 
 
Uzmanlara göre tablo net: ABD, ne Çin'in yükselişini durdurabiliyor, ne Rusya'ya söz geçirebiliyor. Bu durum, olası bir 3. Dünya Savaşı'nın ayak sesleri gibi algılanıyor. Çünkü tarihin öğrettiği bir gerçek var: İki dünya savaşında da sebepler farklı görünse de esas neden ekonomikti. Bugün de öyle.
 
Almanya Başbakanı Merz kendileri adına acı bir itirafta daha bulundu: Avrupa'nın bütün refahını ihracata borçlu olduğu, ancak son yıllarda Çin karşısında rekabet edemediği gerçeği. İşte tam da bu tablo, dünyayı paylaşamayan iki büyük blokun çatışmasının kapıda olduğunun işareti olarak yorumlanıyor. 
 
Türkiye bu yeni tabloyu çok iyi okuyor. Her iki blokla da ilişkilerini dobra ve samimi bir çizgide yürütüyor. Duygusallıktan uzak bu çizgide önemli olanın ülke menfaatleri olduğu gerçeğinden hareket ediyor. Bu savaşın kendi savaşı olmadığını biliyor ve herhangi bir bloğun payandası da olmak istemiyor.

Yazarın Diğer Yazıları