 
                                    Gönül kapısının anahtarı, Rahmete Açılan Bir Sefer Tövbe
 
                                    Ekonomide Yüksek Teknoloji Ürün Üretimine Yönelik Zihinsel Dönüşümü Tamamlamakta Geç mi Kalıyoruz?
 
                                    BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
 
                                    Değişen Gerçeklik Algoritması
 
                                    SADREDDİN KONEVİ’NİN EVRENSEL MESAJLARI
 
                                    Münafıklık kötü müdür?
 
                                    KALKINMA YOLU, PKK’NIN SONU
 
                                    Meğer kuzuyu kurda emanet etmişiz…!
 
                                    İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
 
                                    KALİTE
 
                                    Dinin Geleceği
 
                                    TÜRKİYE’NİN KRİPTO KİMLİKLİ BEYAZ TÜRKLERİ
 
                                    Bambaşka bir Konya geliyor
 
                                    Bırakmanın İnceliği
 
                                    Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
 
                                    Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
 
                                    Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
 
                                    Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
 
                                    TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
 
                                    Efsanelerin Yemişi
 
                                    Rakamlarla Otomobil Piyasası
Zor bir dönemden geçiyoruz. Müslümanların yaşadığı coğrafyanın tamamına yakını kan gölü haline gelmiş durumda. Kan gölü haline gelmeyen coğrafyalarda da daha farklı sıkıntılar yaşanıyor.
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin.(Maide 51) der Cenabı Allah. Ortadoğu, Osmanlı'nın son döneminden buyana Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmenin vebalini ödüyor.
Birinci Dünya Savaşında "Ortadoğu halklarına özgürlük” sloganı ile bölgede aşiret devletleri kurduran güç, atını oynatmaya devam ediyor. Bölgenin ortasına bir çıban gibi İsrail'i koyan şer irade, 21. asra farklı bir tezgâh ile girdi. Yüz yıl önce kurdurduğu aşiretleri şimdi de boylara, soylara ayırmak istiyor. Yüzyılın başında Irak ile başlayan senaryo, Suriye, Yemen, Libya ile sürüyor.
Kuzey Afrika'da "Afrika baharı” adıyla başlatılan fitne ateşi tüm Müslüman halkları yakmaya devam ediyor. Ancak, yaşananlardan ders çıkaramayanlar, oyunu vaktinde göremeyenler veya gördüğü halde önlem almayanlar sıranın kendilerinde olduğunu bilmelidirler.
Yaşananlardan en iyi ders alan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Türkiye, 2010'dan beri öyle veya böyle başına çorap örmeye çalışanlar ile mücadele ediyor. Bedeli ağır olsa da, fitne ile mücadele etmekten başka çare yok.
Filmin 2018 versiyonunda sıranın Suudi Arabistan'a geldiğini görmemek körlük olur. Amerika benzer hadiselerde uyguladığı metodun aynısını şimdi Suudi Arabistan'da sergiliyor. Önce dostlukları pekiştiriyor. Amaç kendisine tam bağımlı hale getirmek. Kendisine tam bağımlı hale getirdikten sonra sahne değişecek ve gerginlikler başlayacak. Sonrası Allah muhafaza iç savaş ve…
Bölge üzerindeki nihai hedeflerinin ne olduğu ile ilgili haritalar sosyal medyada geziyor. Suudi Arabistan'ı birkaç parçaya ayırmaya çalışacaklarından kuşkunuz olmasın. Dün stratejik ortaklık adı altında Suud Krallığı ile flört edenler, bugün aba altında sopa göstererek, para sızdırmaya çalışıyorlar. Ülkede nakit para kalmayıncaya kadar bu böyle devam edecek. Ardından Irak ve Suriye'de olduğu gibi önce kargaşa çıkaracaklar, ardından petrol ve diğer değerli kaynaklara el koyacaklar.
Müslüman yöneticilere de halklara da büyük görev düşüyor. Hemen "varsın beter olsunlar, onlar da Osmanlı'yı arkadan vurmuşlardı, zaten şimdi de aramız iyi değil” diye düşünmeyin. Bu oyunu kurgulayanlar dostumuz değil. Oyunun kurucusu biz değiliz. Kurucusu olmadığımız bir oyunun figüranı da olmamalıyız. Aksi halde hiç hak etmediğimiz halde bedelin bir kısmını biz ödemek zorunda kalırız. Millet olarak Suriye örneğinden ders çıkarmalıyız.
Suud hükümetinin eksikleri, yanlışları, kusurları olabilir. Bu eksikleri, bu yanlışları, bu kusurları bizler kardeş olarak oturup konuşabilmeliyiz. "Müminler ancak kardeştir” (Hucurat 10) Onlar da bizim eksikleri, yanlışları, kusurları bizimle konuşabilmeli.
Yahudileri ve Hıristiyanları dost edindiğimiz ve Müslümanların birbirlerinin kardeşi olduğunu unuttuğumuz sürece bu oyunu bozamayız.
Bambaşka bir Konya geliyor
Bir varmış, bir yokmuş. Kıbrıs’ta federasyon masalı.
Güzel insanlar güzel yerde ölürler! Güzel insandı, güzel yerde öldü
“Bedr’in Arslanları” kadar şanlı idiniz!!!
Adı: Aksa Tufanı! Amacı: İnsanlık Onuru
Konya’da gençlerin elinde neden silah var?
Üzülsek mi, sevinsek mi?
Gazze’de Barış Türkiye’siz Olmadı
Konya’nın Sultaniye ilçesinden geliyorum
İki Yüz(lü) Devletin Yapamadığını SUMUD Yaptı