AKLIMA TAKILAN DELİ SORULAR
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
Sancımız GAZZE…
Görmemek için kör olmak lazım
DOHA SALDIRISI İSLAM ÂLEMİ’NİN 11 EYLÜL’ÜDÜR.
Zehirli gelecek gelmesin
AİLE; GÖZ AYDINLIĞI VE CENNET VESİLESİDİR
Piyasalarda öngörülebilir fiyat kavramını allak bullak ettiler
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
VİCDAN
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Kendine Yenilen Konyaspor
Güçlü Aile, Güçlü Toplum. Aileyi yaşat ki toplum yaşasın.
Milli Takım Konya’yı, Konya Milli Takımı sever
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Doksanlar Türkiye'nin kara ve karanlık günleriydi. Terörün zirve yaptığı, faili meçhul cinayetlerin kol gezdiği, ekonominin dip yaptığı yıllar…
Dönemin cumhurbaşkanı Demirel, ülkenin 70 sente muhtaç hale geldiğini haykırırken, kısa aralıklarla değişen koalisyon hükümetleri ekonomideki yangını söndürmeye muktedir olamıyorlardı.
Türkiye'nin borç batağında olduğu zamanlar… Yüz yıllık aradan sonra Avrupalılar bir kez daha Türkiye'den bahsederken ‘Avrupa'nın hasta adamı' tabirini kullanmaya başlamışlar, leş kargaları gibi yere düşüp hareketsiz kalacağımız anı bekliyorlardı.
Halk fakru zaruret içerisinde harap haldeyken Türkiye'nin ortasındaki bir ilden güzel haberler yayılıyordu. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere metropol illerde içilecek su bulunamaz, sokaklarda çöp dağları oluşurken Konya'da her yer güllük gülistanlıktık. Üstelik Konya belediyesi muhalif bir belediye idi. Devletten 1 kuruş yardım alamıyordu. Konya cezalıydı, Konyalılar üvey evlattı.
Ancak her şeye rağmen belediye çalışıyordu, halk memnundu.
Türkiye'de herkesin bu başarının sırrını öğrenmeye çalıştığı o günlerde gazetelerde şöyle bir haber çıktı.
"Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Halil Ürün, biz belediye olarak devletimize borç verebiliriz. "
Yerel medyaya yansıyan bir cümle beni 25-30 yıl geriye götürdü. Yerel medyaya icraatları hakkında bilgi veren Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, belediye olarak yaptıkları hizmetleri anlattıktan sonra konuşmasını ‘Belediye olarak herhangi bir borcumuz yok, tüm yatırımları kendi öz kaynaklarımızla yapıyoruz, bankalardan kredi kullanmıyoruz. "
Sosyal medyadan yazsaydım, bu cümleyi beğenir, retweet yapar ve arkasına bolca alkış emojisi kordum.
Tebrikler Hasan başkan.
Bir Konya geleneğini yaşattığım için...
Hiç kimseye el açmadan yatırım yaptığın için…
Bankalara bulaşmadığın için…
Ve bunları ilçede hiçbir eksik hizmet bırakmadan başardığın için…
Şu cümlesi de çok hoşuma gitti Hasan Kılca'nın, "ilçemde yaşayan 372 bin kişinin emanetini omuzlarımda taşıyorum. Bu emanete halel getirmemek için gayret ediyorum. "
Bu cümleyi duyduktan sonra zaten yukarıdaki başarının sırrı ortaya çıkıyor.
Karatay Belediye Başkanlığı gerçekten 372 bin insanın emanetidir.
Emaneti korumak ise mümin şiarıdır.
Böyle belediye başkanları olduğu müddetçe Konya'nın sırtı yere gelmez. Örnek olmaya, model olmaya devam ederiz.
Görmemek için kör olmak lazım
Allah’ın laneti yakın
Reytingin Gölgesinde Karanlığa Giden Televizyon Düzeni
12 yıl zorunluluktan vazgeçilmeli, hemen!
Yapay zeka insanı katil yapar mı?
Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin Görev, Konyaspor Başkanlığı
İsrail’in korkusu, SUMUD Ordusu
Recep Uçar, Bizden Biri
Almanya Başbakanı Merz: “ABD Olmadan Rusya’yı Durduramayız”
Konya raylarla geleceğe taşınacak