ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -1-
BİR ÖZÜR
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
İNSAN OLMAK VE İNSAN KALABİLMEK İÇİN…
Gerçek Olan Kazanır
TÜRKİYE VE SMO SURİYE’DEKİ OYUNU BOZDU
BAŞARI; ÇALIŞMAKLA MÜMKÜNDÜR
İki yüzlülüğün nirvanası
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Kira enflasyonu dezenflasyon sürecini baltalıyor
DÜNYA EDEBİYATLARINDA KÖY VE KÖYLÜ İNSAN
Her Galibiyet Değerlidir
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)
BAĞIŞIKLIĞINIZI BESİNLERLE GÜÇLENDİRİN
Kaybedilen İki Puan
İnce Minaremizi İsteriz
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
Alfa Romeo Junior
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Doksanlar Türkiye'nin kara ve karanlık günleriydi. Terörün zirve yaptığı, faili meçhul cinayetlerin kol gezdiği, ekonominin dip yaptığı yıllar…
Dönemin cumhurbaşkanı Demirel, ülkenin 70 sente muhtaç hale geldiğini haykırırken, kısa aralıklarla değişen koalisyon hükümetleri ekonomideki yangını söndürmeye muktedir olamıyorlardı.
Türkiye'nin borç batağında olduğu zamanlar… Yüz yıllık aradan sonra Avrupalılar bir kez daha Türkiye'den bahsederken ‘Avrupa'nın hasta adamı' tabirini kullanmaya başlamışlar, leş kargaları gibi yere düşüp hareketsiz kalacağımız anı bekliyorlardı.
Halk fakru zaruret içerisinde harap haldeyken Türkiye'nin ortasındaki bir ilden güzel haberler yayılıyordu. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere metropol illerde içilecek su bulunamaz, sokaklarda çöp dağları oluşurken Konya'da her yer güllük gülistanlıktık. Üstelik Konya belediyesi muhalif bir belediye idi. Devletten 1 kuruş yardım alamıyordu. Konya cezalıydı, Konyalılar üvey evlattı.
Ancak her şeye rağmen belediye çalışıyordu, halk memnundu.
Türkiye'de herkesin bu başarının sırrını öğrenmeye çalıştığı o günlerde gazetelerde şöyle bir haber çıktı.
"Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Halil Ürün, biz belediye olarak devletimize borç verebiliriz. "
Yerel medyaya yansıyan bir cümle beni 25-30 yıl geriye götürdü. Yerel medyaya icraatları hakkında bilgi veren Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, belediye olarak yaptıkları hizmetleri anlattıktan sonra konuşmasını ‘Belediye olarak herhangi bir borcumuz yok, tüm yatırımları kendi öz kaynaklarımızla yapıyoruz, bankalardan kredi kullanmıyoruz. "
Sosyal medyadan yazsaydım, bu cümleyi beğenir, retweet yapar ve arkasına bolca alkış emojisi kordum.
Tebrikler Hasan başkan.
Bir Konya geleneğini yaşattığım için...
Hiç kimseye el açmadan yatırım yaptığın için…
Bankalara bulaşmadığın için…
Ve bunları ilçede hiçbir eksik hizmet bırakmadan başardığın için…
Şu cümlesi de çok hoşuma gitti Hasan Kılca'nın, "ilçemde yaşayan 372 bin kişinin emanetini omuzlarımda taşıyorum. Bu emanete halel getirmemek için gayret ediyorum. "
Bu cümleyi duyduktan sonra zaten yukarıdaki başarının sırrı ortaya çıkıyor.
Karatay Belediye Başkanlığı gerçekten 372 bin insanın emanetidir.
Emaneti korumak ise mümin şiarıdır.
Böyle belediye başkanları olduğu müddetçe Konya'nın sırtı yere gelmez. Örnek olmaya, model olmaya devam ederiz.
İnce Minaremizi İsteriz
500’ünü yıktık daha da yıkacağız
Güzel bir gelenek, hoş bir seda
Şaşırdık mı?
Fetullah öldü ama FETÖ yaşıyor
Bakan çiftçiye güldü mü?
Yönetim rahatlama, Çamdalı rahatlatma peşinde
İdam isteriz!
Narini biz öldürdük! Diğerlerini öldürmeyelim
Ekrem Coşkun’u klonlayalım