Seküler kesimin çatallı dili
AKLINI VE ALNINI TERLETENLER
Ticari Ahlak Yoksunları Kâr Sarhoşluğu Yaşıyor
SEVDALISIYIZ
Meşruiyetin Olmazsa Olmaz 3’lüsü
ÜÇ AYLARA KAVUŞMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ
Bahanesiz Maçtan Hüsran Çıktı
Çağdaş Atan Kredisini Tüketti
AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
SOKAKLARIMIZ YABANCI, TABELALARIMIZ SUSKUN, KULAKLARIMIZ ESİR
YAŞANMIŞ İBRETLİK BİR OLAY: “İKİ KARDEŞ BİLMEDEN EVLENDİ.”
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
TEKNOKRATİK TEK DÜNYA DEVLETİ
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Doksanlar Türkiye'nin kara ve karanlık günleriydi. Terörün zirve yaptığı, faili meçhul cinayetlerin kol gezdiği, ekonominin dip yaptığı yıllar…
Dönemin cumhurbaşkanı Demirel, ülkenin 70 sente muhtaç hale geldiğini haykırırken, kısa aralıklarla değişen koalisyon hükümetleri ekonomideki yangını söndürmeye muktedir olamıyorlardı.
Türkiye'nin borç batağında olduğu zamanlar… Yüz yıllık aradan sonra Avrupalılar bir kez daha Türkiye'den bahsederken ‘Avrupa'nın hasta adamı' tabirini kullanmaya başlamışlar, leş kargaları gibi yere düşüp hareketsiz kalacağımız anı bekliyorlardı.
Halk fakru zaruret içerisinde harap haldeyken Türkiye'nin ortasındaki bir ilden güzel haberler yayılıyordu. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere metropol illerde içilecek su bulunamaz, sokaklarda çöp dağları oluşurken Konya'da her yer güllük gülistanlıktık. Üstelik Konya belediyesi muhalif bir belediye idi. Devletten 1 kuruş yardım alamıyordu. Konya cezalıydı, Konyalılar üvey evlattı.
Ancak her şeye rağmen belediye çalışıyordu, halk memnundu.
Türkiye'de herkesin bu başarının sırrını öğrenmeye çalıştığı o günlerde gazetelerde şöyle bir haber çıktı.
"Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Halil Ürün, biz belediye olarak devletimize borç verebiliriz. "
Yerel medyaya yansıyan bir cümle beni 25-30 yıl geriye götürdü. Yerel medyaya icraatları hakkında bilgi veren Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, belediye olarak yaptıkları hizmetleri anlattıktan sonra konuşmasını ‘Belediye olarak herhangi bir borcumuz yok, tüm yatırımları kendi öz kaynaklarımızla yapıyoruz, bankalardan kredi kullanmıyoruz. "
Sosyal medyadan yazsaydım, bu cümleyi beğenir, retweet yapar ve arkasına bolca alkış emojisi kordum.
Tebrikler Hasan başkan.
Bir Konya geleneğini yaşattığım için...
Hiç kimseye el açmadan yatırım yaptığın için…
Bankalara bulaşmadığın için…
Ve bunları ilçede hiçbir eksik hizmet bırakmadan başardığın için…
Şu cümlesi de çok hoşuma gitti Hasan Kılca'nın, "ilçemde yaşayan 372 bin kişinin emanetini omuzlarımda taşıyorum. Bu emanete halel getirmemek için gayret ediyorum. "
Bu cümleyi duyduktan sonra zaten yukarıdaki başarının sırrı ortaya çıkıyor.
Karatay Belediye Başkanlığı gerçekten 372 bin insanın emanetidir.
Emaneti korumak ise mümin şiarıdır.
Böyle belediye başkanları olduğu müddetçe Konya'nın sırtı yere gelmez. Örnek olmaya, model olmaya devam ederiz.
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
Derbiyi kimin kazanacağını yapay zekaya sorduk? Yapay zeka ‘FB’ dedi
Sorun büyük, çözümü zor. Teşhis doğru, tedavi yanlış.
İsrail’in Ateşkes Yalanı
Avrupa’nın Başaramadığını Biz Başarabilir miyiz? İnsanlar Parayla Çocuk Yapar mı?
Deprem bölgesi Murat Kurum diyor, daha da başka bir şey söylemiyor
Cevat Hoca Yine Yaptı Yapacağını
Türkiye’de ve Konya’da Bahis Depremi
Dünya bunu konuşuyor! İsrail’in kalesi nasıl yıkıldı?
Konya’da bir yalanın hazin hikayesi! Çamur at izi kalır Yalan yaz bilmeyen inanır