Kılıçarslan Meydanı’nda Kuşa Çevrilen Umutlar

Günlerdir dillerde dolanan o soru nihayet cevabını buldu: Cumhuriyet Halk Partisi, Konya'da ne yapacaktı? Kılıçarslan Meydanı'nda sadece bir miting mi düzenleyecekti, yoksa bir zihniyet dönüşümünün işaret fişeğini mi yakacaktı?

CHP, iddialı bir kararla Konya'nın kalbine inmeyi seçti. Sadece siyasi rakiplere değil, bizzat kendisine meydan okudu. Ancak seçtiği alan bile bu meydan okumanın çelişkisini içinde taşıyordu. Konya'nın en geniş alanıydı ama miting günü, bu genişlik kağıt üstünde kaldı. Meydanın sınırları daraltıldı, inşaatlar ve açık trafiğin gölgesinde "kuşa çevrilen” bir alan bırakıldı geriye. İddia büyük, gerçeklik dar bir kadraja sıkıştırılmıştı.

İşte tam burada bir paradoks baş gösteriyor: Kalabalık gibi gösterilen ama aslında yarı dolu olan meydanlar, siyasetin dijital çağa adaptasyon çabasının trajikomik yansımaları hâline geliyor. Evet, kameralar sadece ön cepheye odaklanmıştı. Ama gerçek, kameranın dışında kalan boşluklarda saklıydı. Ben bizatihi alanın arka bölümündeydim. Arka bölümler piknik yapılabilecek kadar tenha ve boştu. Sunucu sık sık öndeki kalabalığın arkaya gitmesini istedi. Amaç seyrek de olsa meydanın tamamını dolu göstermekti. 

CHP, Konya'ya sadece Konya'dan değil, Türkiye'nin dört bir yanından taşıma insanlarla geldi. Bu taşımanın içinde bazı resmi plakalı araçların da yer aldığı görüldü. Ne cesaret!  CHP'li belediyeler parti mitingine devletin araçları ile insan taşıyorlar… Sanal medyada dolaşan çeşitli belediyelere ait fotoğraflar mitingden fazla tartışılmaya başlandı. 

Ve gelelim mitingin asıl kırılma noktasına… Özgür Özel'in sahneye çıkıp Ekrem İmamoğlu için cumhurbaşkanlığı zeminini örmeye başlaması…Türk siyasetinin alışkın olmadığı bir tablo bu. Çünkü bu topraklarda, partinin tepesindeki lider hep bir "tek adam” profili çizer. Cumhurbaşkanlığı da onun hakkıdır, kürsü de…Ama şimdi bir genel başkan, kendi atadığı belediye başkanı için kulis yapıyor. Neden?

Çünkü CHP, kendi içinde yön ve kimlik arayışında. Özel belki de bunu görüyor. Belki de "İmamoğlu'na çalışıyor” gibi görünse de aslında kendi yolunun taşlarını döşüyor. Çünkü CHP'de siyaset, görünenin arkasında saklanan niyetle şekillenir.

Özgür Özel Konya'da bol bol Erbakan'dan bahsetti. Kuzey Kıbrıs'tan, milli davalardan söz etti. Konya'yı, Konya'nın değerleriyle fethetmeye çalıştı. Ama Konya'yı tanıyan herkes bilir: Erbakan'a oy verenler, onun hatırasını yaralayan CHP'nin geçmişini unutmaz. Erbakan'a dua eden diller, 28 Şubat'ı da hatırlar, Refah Partisi kapatılırken susanları da.

CHP'nin  bugünü Konya'da meydanı doldurabilme çabaları ile  geçti. Ama asıl CHP'nin önce kendi içindeki boşlukları doldurması gerekiyor. Zira CHP kendi içinde çelişen politik hedeflerin gölgesinde bomboş bir parti profili çiziyor. 

Ne Özel başkanlık koltuğunu doldurabilmiş ne İmamoğlu bir umut gibi duruyor. CHP hapisteki İmamoğlu'ndan bir Erdoğan çıkartma hevesinde. Her ikisinin farklı gerekçelerle hapiste tutulduğunun farkında olmadan yol yürüyenlerin heveslerinin kursakta kalacağı gerçeğinden çok uzakta…