Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk'u seçimden sonra ilk kez dinliyordum. Kendi isteği ile yeni dönende milletvekili olmayan Konuk, Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Genel Kurulunda yaptığı konuşmada önemli şeyler söyledi. Hafızalardan silinmemesi için konuşmasından bazı bölümlere mercek tutmak gerekir diye düşündüm.
Benim yıllardan buyana hem yazılarımda hem programlarımda dile getirdiğim bir hakikat var. Konuk, konuşmasında bu hakikatin altını bir kez daha çizdi.
Türkiye'de 16 yıllık Ak Parti iktidarında çok önemli hizmetler yapıldı. Türkiye adeta çağ atladı. Sağlık ve ulaştırmada gelinen nokta, dünyanın en gelişmiş ülkelerini dahi kıskandıracak boyutta. Şimdi benzer bir çalışma Savunma sanayinde devam ediyor. En kısa sürede bu alanda da dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olacağımızdan kuşkum yok.
Mutlaka tarımda da önemli merhaleler kat edildi. Bu alanda hiç bir şey yapılmadı dersek yalan söylemiş oluruz. Ancak, tarım sektöründeki gelişmeler, diğer sektörlerdeki gelişmelerle aynı hızda olmadı.
Konya Ovası'nın en büyük sorununun "su” olduğunu herkes bilir. Ve yine aynı şekilde çözümün "havza dışı sular” olduğunu da herkes bilir.
Recep Konuk, konuşmasında işte tam da bu bam teline bastı. Hükümet nezdinde yapılan çalışmaları anlattı. Son bir kaynaktan bahsetti. Ermenek Çayı ve Akçay'ın Konya ovasına cazibe ile akıtılmasından. Bu proje üzerinde yapılan çalışmalar ve hazırlanan raporlardan olumlu neticeler alınmış. Eğer proje tamamlanırsa "Mavi Tünel” yolu ile ovaya akıtılan suyun yaklaşık 3 katı kadar bir su toprak ile buluşacak. Bu önemli bir müjde. Temennimiz bir an önce gerçekleşmesi…
Ancak bu proje, Karasu projesini rafa kaldırmamalı. Evet, Fırat'ın Karasu kolundan Konya Ovasına su getirmek kolay iş değil. Çok maliyetli… Ancak ovanın tamamının suya kavuşması ancak bu proje ile sağlanabilir.
Konuk'un "gıda güvenliği milli güvenlik ile eş anlamlıdır” ifadesini de önemsemek gerekir. Gıda güvenliği tüm dünya için büyük önem ifade ediyor. Önemi gelecekte daha da artacak.
Üretimin altını çizdi Konuk. Cumhurbaşkanının da birinci önceliğinin "üretim” olduğunu hatırlattı. "Dünya'da üretimdeki gücün kadar güçlüsün” diyen Konuk'un ölçümlendirmede fiyatın değil, dekardan alınan verimin esas alınması gerektiği yönündeki cümleleri ülkemiz tarımının belki de en önemli sorununa işaret ediyordu.
Ve rekabet. Tabii ki rekabet dünyasında yaşıyoruz. Ancak rekabette de eşit şartlarda yarışmak gerekir. Enerji, gübre, ilaç, tohum gibi girdilerde dünya ile eşit şartlarda olunması gerektiğini söyledi Konuk.
Daha birçok şey söyledi.
Çiftçiye "sahipsiz” değilsiniz mesajı verdi.
Tarım'da sorunların "çözümsüz” olmadığını söyledi.
Konya Şeker, Torku, Panplast, Seydibey, Tohumculuk ve ham yağ, meyve suyu, süt ve diğer hayvansal ürünler alanında yapılan işlerin Türkiye ve Dünya ölçeğinde ne anlam ifade ettiğini kısa mesajlarla anlattı.
Gördük ki, Konya şeker ve PANKOBİRLİK tarım dünyamızda çok önemli bir yer tutuyor. Konuk, ise bir orkestra şefi gibi o dünyanın çok önemli bir aktörü.
Milletvekilliği yükünü üzerinden atan Konuk'un tüm mesaisi ile sadece bölge değil tüm Türkiye tarımı için büyük ve önemli projeler üreteceğine inanıyorum. Konya, Konuk'un kıymetini biliyor. Konya'ya daha fazla zaman ayıracağı için de memnun. En kısa zamanda Türkiye'nin de bunu anlayacağını düşünüyorum.
