DOLAR
39,10
EURO
44,30
STERLİN
52,80
GRAM
4.145,64
ÇEYREK
6.829,35
YARIM ALTIN
13.649,69
CUMHURİYET ALTINI
27.172,54

Konya ile ne alıp veremediğiniz var? BAŞINIZA DOMUZ KADAR TAŞ DÜŞSÜN

Neymiş efendim; "Konya en çok domuz eti tüketen iki ilden biriymiş” 
Yalanınızda boğulun. 
Ne hikmetse, bu şehirle ilgili
yüz yıldır süregelen bir karalama kampanyası var. Bitmek, tükenmek bilmeyen…
Bitmiyor,  tükenmiyor çünkü amaçları üzüm yemek değil. Amaçları; karalamak, çarpıtmak, dezenformasyon. 

Hani vaktin birinde imamın keçisi çalınmış, dönemin gazeteleri ‘imam keçi çaldı' diye haber yapmış ya…
Zihniyet aynı zihniyet. 
Konya değerlerine bağlı, milliyetçi, muhafazakar, dindar bir şehir ya….Asıl amaçları  Konya üzerinden bu güzel değerlere vurmak.

Gelelim meselenin iç yüzüne.,,
Gerçekler ne?

Küçük Bir Olay, Büyük Bir Manipülasyon

Tarım ve Orman Bakanlığı zaman zaman taklit ve tağşişli ürünleri açıklıyor.
Geçtiğimiz günlerde Konya'nın Emirgazi ilçesindeki küçük bir restoranda, iki üründe domuz eti tespiti yapıldı.
Evet, bu üzücü.
Konya'nın ücra köşesinde küçük bir işletme…Araştırdım, etleri Adana'dan temin etmişler. 

Gerekli denetimler yapıldı, işletmeye  cezai işlem uygulandı. Restoran kapandı zaten. Konya'da böyle bir durumda zaten yaşama şansı olmaz. 

Ama dert bu değil.
Dert ne? Konya'yı bir fırsatını bulup itibarsızlaştırmak!
Domuz eti ve Konya,  dünya dursa bir araya gelmez. 
2.3 milyon insan yaşıyor Konya'da. Tabi ki hata ve yanlış yapan olacak. Bu normal hayatın bir gereği. Bir kişinin bilerek veya bilmeyerek yaptığı yanlış üzerinden tüm şehri itibarsızlaştırmak hangi vicdana sığar. El insaf!

Rakamlar Ne Diyor?

Son 15 yılda Tarım Bakanlığı tarafından Konya'da yapılan 45.000 gıda analizinin 10.000'i et ürünleriyle ilgili.
Ve Konya bu analizlerde herhangi bir ciddi olumsuzlukla anılmadı.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Konya'nın ak yüzü demek. Konya bu yönü ile hiç bir il ile kıyaslanmayacak kadar duyarlıdır. 
Neden? 
Çünkü bu ilin mayası da helaldir, hamuru da…

Hatırlayın…
Bir dönem "Konya Türkiye'nin en çok içki tüketen ili” diye manşetler atılıyordu. 
Bazı köşe yazarları bile bu saçmalığı ciddiye alıp yazılar yazıyordu. 
Araştırdım ve hakikati ortaya çıkardım. 
 TEKEL'den aldım rakamları.
TEKEL'in dağıtım ağı 21 bölgeden oluşuyordu. Konya'nın içinde bulunduğu bölge  içki tüketiminde 19. sıradaydı. Yani en az içki satılan bölgelerden biriydi, Konya bölgesi. Ama ‘atı alan Üsküdar'ı geçmişti.' Konya karalanmıştı bir kere ve o karayı temizlemek mümkün olmuyordu. Biliyor musunuz, bu açık yalana hala inananlar var. 

"Gerçek ayakkabısını giymeye çalışırken yalan dünyayı altı kez dolaşırmış.” derler ya, doğruymuş. Bugün de aynı.

Konya Hedefte, Neden?

Çünkü Konya muhafazakâr bir şehir.
Dindar bir şehir.
Geleneklerine sımsıkı bağlı, değerlerinden taviz vermeyen bir şehir.
Kimileri için bu, rahatsız edici.
Kimileri için "haber” olacak tek şey, bu şehir üzerinden kurgu üretmek.
Algı oluşturmak, iftira atmak, hedef göstermek.

Ama unutulmasın:
Hakikat er geç kendini gösterir.
Konya, kendini savunmak zorunda değil. 
Konya, duruşuyla cevap verir.

Bir ilçedeki münferit hadiseden tüm şehri yaftalamak, rakamları çarpıtarak, kasıtlı algılarla bir kültürü hedef almak iyi  niyetle açıklanamaz. Yapılan ne haberciliktir ne de gazetecilik. 
Düpedüz bir karalama kampanyasıdır.
Ve biz bu kampanyayı bir yerden tanıyoruz.
Yüz yıldır değişmeyen bir hasedin, bitmeyen bir kin'in, her fırsatta başını uzatan bir nefretin tezahürü…

Bir çift sözüm daha var. Sanal medya fenomenlerine ve takipçilerine…Günümüzde cebinde bir akıllı telefon olan herkes kendini gazeteci sanıyor. Bilip bilmeden, araştırıp soruşturmadan yazıp paylaşıyor. O her bir paylaştığından hesaba çekileceğini bilmeden…

Yazarın Diğer Yazıları