İNSAN OLMAK VE İNSAN KALABİLMEK İÇİN…
Gerçek Olan Kazanır
TÜRKİYE VE SMO SURİYE’DEKİ OYUNU BOZDU
BAŞARI; ÇALIŞMAKLA MÜMKÜNDÜR
İki yüzlülüğün nirvanası
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
PAYİTAHTA RUH VERENLER
Kira enflasyonu dezenflasyon sürecini baltalıyor
DÜNYA EDEBİYATLARINDA KÖY VE KÖYLÜ İNSAN
TEŞEKKÜR
Her Galibiyet Değerlidir
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)
BAĞIŞIKLIĞINIZI BESİNLERLE GÜÇLENDİRİN
Kaybedilen İki Puan
İnce Minaremizi İsteriz
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
Alfa Romeo Junior
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Bir kısmı stajyer olan genç gazetecilerle mesleği konuşuyoruz. Gençlere tecrübelerimizi aktarmak, mesleğin zorluklarını da, güzelliklerini de anlatmak bizim görevimiz.
Gençlerden biri sordu. Geçenlerde bir kurum yerel gazetelerimizden birine, sırf kendilerini eleştiriyor diye akreditasyon uyguladı. Tüm gazetelerin davetli olduğu bir organizasyona, o gazetenin temsilcisini götürmedil. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şahsımın mı, kurumumun mu? Diye sordum.
Genç, "hem sizin hem kurumunuzun ve hem de Basın Konseyi'nin” dedi.
"Şahsım, sırf eleştirdi diye basın kuruluşlarına ambargo uygulamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Kurum yöneticisi olarak, Kurumumun bu konularla ilgili kararı "basın dışlanamaz” şeklindedir. Basın Konseyi yönetiminde değilim. Sadece üyeyim. Eğer bana sorsalardı, "biz devletimizden yanayız” derdim” dedim.
Gençlerden bir kısmı espriyi anladı ve gülmeye başladı. Diğer bir kısmı ise gülenlerin niye güldüklerini anlamadı. Gülümseyerek neye güldüklerini anlamaya çalıştı.
Kendilerine "gülenler gazeteci olma yolunda bir adım önde” diyerek, meseleyi kavramalarına yardımcı oldum. Eleştiri medyanın olmazsa olmazıdır. Medya eleştirdiği gibi, eleştirilir de… Medya eleştirirken özgür olmalı, eleştirilirken de hoşgörülü olmalıdır. Ta en başta, medyanın eleştiri hakkına, medyanın kendisi saygılı olmalıdır. Medya meslek kuruluşları ise bu konuda daha dikkatli davranmalıdır.
MEDYA KURULTAYI
Anadolu Yayıncılar Derneği olarak Ankara'da düzenlediğimiz 2 günlük Medya Kurultayı fevkalade başarılı geçti. Başbakan Yardımcısı Sayın Bekir Bozdağ, Kurultay'ın açılışında tarihe geçecek bir konuşma yaptı.
Her konuda olduğu gibi Avrupa'nın medya konusunda da çifte standart davrandığını hatırlatan Bekir Bozdağ özetle, "Avrupa kasıtlı olarak gazeteci ile teröristi karıştırmaktadır. Bir bombalama suçuna karışmış olan kişi, gazeteci olsa da olmasa da suçludur. Terör faaliyetlerine karışmış bir kişiyi sırf mesleği gazeteci diye, hukuktan ari tutacak halimiz yok” şeklinde konuştu. Bozdağ, Avrupa'nın bu konuyu bile bile sulandırdığını, her türlü delili sundukları halde, delile değil, terör odaklarına inandığını kaydetti.
Geçen yıl Kurultay'ı Konya'da düzenlemiştik. Kurultay devam ederken hain darbe girişimi vuku bulmuş ve biz özellikle yabancı basın mensuplarına karşı mahcup olmuştuk. Bu yıl anlamlı olsun diye Ankara'da yaptık. Gelen yabancı gazetecilere Gazi Meclisimizi ve bombalanan Beştepe'yi gezdirerek, Türkiye'nin nasıl bir beladan, Cumhurbaşkanımızın kararlılığı ve milletimizin feraseti ile kurtulduğunu anlattık. Yabancı meslektaşlarımız, kendi gözleriyle gördükten sonra, darbe girişimini daha iyi anladıklarını söyleyerek, teşekkürlerini sundular. Hatta, Türk Milletinin göstermiş olduğu kahramanlığa hayranlık duyduklarını ifade ettiler.
Organizasyonun yayın ana yükleniciliğini yine Kontv yaptı. Kurultay'da emeği geçen Anadolu Yayıncılar Derneği başkanı Sinan Burhan, dernek yönetimi ve çalışanlarına teşekkür ederim. Bu yıl özel anlamı itibari ile Ankara'da yaptığımız Kurultay'ın üçüncüsünü yine Konya'da yapmayı arzu etmekteyiz. Bu konuda siyasilerin, yerel yönetimlerin ve STK'ların desteğine ihtiyacımız var.
İnce Minaremizi İsteriz
500’ünü yıktık daha da yıkacağız
Güzel bir gelenek, hoş bir seda
Şaşırdık mı?
Fetullah öldü ama FETÖ yaşıyor
Bakan çiftçiye güldü mü?
Yönetim rahatlama, Çamdalı rahatlatma peşinde
İdam isteriz!
Narini biz öldürdük! Diğerlerini öldürmeyelim
Ekrem Coşkun’u klonlayalım