 
                                    Gönül kapısının anahtarı, Rahmete Açılan Bir Sefer Tövbe
 
                                    Ekonomide Yüksek Teknoloji Ürün Üretimine Yönelik Zihinsel Dönüşümü Tamamlamakta Geç mi Kalıyoruz?
 
                                    BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
 
                                    Değişen Gerçeklik Algoritması
 
                                    SADREDDİN KONEVİ’NİN EVRENSEL MESAJLARI
 
                                    Münafıklık kötü müdür?
 
                                    KALKINMA YOLU, PKK’NIN SONU
 
                                    Meğer kuzuyu kurda emanet etmişiz…!
 
                                    İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
 
                                    KALİTE
 
                                    Dinin Geleceği
 
                                    TÜRKİYE’NİN KRİPTO KİMLİKLİ BEYAZ TÜRKLERİ
 
                                    Bambaşka bir Konya geliyor
 
                                    Bırakmanın İnceliği
 
                                    Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
 
                                    Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
 
                                    Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
 
                                    Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
 
                                    TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
 
                                    Efsanelerin Yemişi
 
                                    Rakamlarla Otomobil Piyasası
Tüm oyunlar Gençler üzerine bina ediliyor. Ülke düşmanları “ah… bir gençleri sokağa dökebilsek” diye iç geçiriyor. İnternet ve sosyal medya üzerinden gençlerin duygularına hitaben mühendisliği çalışmaları yapılıyor.
Ama bu ülkenin gençleri asla bu oyuna gelmeyecekler. Hatta bu oyunu onlar bozacak.
Ey karanlık mahzenlerin senaristleri;
Senaryolarınızı bu gençlik biliyor. 1980 dönemi öncesinde yazıp oynadığınız senaryoların mürekkebi kurumadı henüz. Hatırlarsınız herhalde… Ülke gençliğini ikiye bölmüştünüz. Solcular ve sağcılar diye. Aynı silahı öğleden önce grubun birine verip karşıt gruptan birilerini öldürtüyor, öğleden sonra karşı gruba verip diğerlerini vurduruyordunuz. Size bağlı medya organları da bugün olduğu gibi yangına körükle giderken,sizin ekmeğinize yağ sürülüyor,vatan evlatlarının ekmeğine kan doğranıyordu.
Ey neşterlerini bilemiş, İslam toplumunu ameliyat etmeye hazırlanan cerrahlar;
Sizi bu gençlik iyi tanıyor. Uyuşturarak, Müslüman gençlerin taptaze organlarını kana susamış yaşlı büyüklerinize nakledemeyeceksiniz. Biliyoruz ki, her ölen İslam genci size daha fazla yaşamak için can veriyor.Çünkü sizin, toplumunuzu ve kültürünüzü ilelebet atiye taşıyacak bir gençliğiniz yok. “madem bizde nüfus artmıyor, o zaman Müslümanlar da artmasın” çabanız, geleceği ilimde gören gençlerimizin iman dolu göğsünde eriyecektir. Sizin okuyan, eğitimli, imanlı bir Müslüman gençlik istemediğinizi cümle alem biliyor.
Ey, “böl, parçala, yut” teorisinin mimarları;
Bu gençlik kendi tarihini okuyor. Tarihin tekerrür boyutunda, “bir mü’min aynı delikten iki defa ısırılmaz” tavsiyesi, bu gençliğin temel esaslarından biridir. Birinci cihan harbinde de aynı oyunu oynayarak İslam alemini böldünüz. Renk dediniz, ırk dediniz, milliyet dediniz, mezhep dediniz, aşiret-kabile dediniz… Unutmadık, unutturmayacağız.
Ey, Milli ve Manevi değerlerimiz üzerinde politika üreten toplum mühendisleri;
Özüne, varlık nedenine, yaşamak hedefine çok bağlı bu gençlik. Bu topraklarda tutunabilmenin çimentosunun İslam olduğunu bilmeyenimiz yok. Siz de bildiğiniz için en çok oraya çalışıyorsunuz. Ama başaramayacaksınız. Kitabımızda “Müslümanlar ancak kardeştirler” yazar. Peygamberimiz ise “Arap’ın Acem’e üstünlüğü yoktur. Üstünlük takvadadır” der.Gençlerimizin , Hak kitabımız Kur’an’ı ve Hak Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (A.S) bırakıp size inanacağımızı mı sandınız?
Ey katil İsrail’in potasında eriyen Siyonizmin aptal savunucuları;
PKK’nın da, DAEŞ’in de, El Kaide’nin de, DHKPC’nin de ve dünya üzerinde insan kanı döken tüm terör örgütlerinin sizin eseriniz olduğunu artık bu gençlik biliyor. Meselenin Kürt meselesi olmadığını anlayacak kadar tecrübe ve birikime sahip bir gençliğimiz var artık. Şimdi doğuda sizin eli kanlı maşalarınızla cana can, dişe diş mücadele eden bir devletimiz var. Devletimizin hainlerle uğraşırken elini zayıflatmaya çalıştığınızı görmedik mi sanıyorsunuz? Doğuda mücadele devam ederken, tam da köşeye sıkışmışken, batıda gençlerimizi sokağa dökerek devlete geri adım attırmaya mı çalışıyorsunuz? Biz bu oyuna gelmeyiz. Biz dini İslam olan Müslüman gençliğiz. Biz temel ilkelerimizi kitabımızdan, gücümüzü tarihimizden alırız. Biz Hz. Ömer, Hz. Ali gençliğiyiz. Biz Fatih’in, Yavuz’un, Kanuni’nin, Selahaddin Eyubi’nin, Tarık Bin Ziyad’ın torunlarıyız.
Evde olmamız gerektiğinde evde, okulda olmamız gerektiğinde okulda, cephede olmamız gerektiğinde cephede oluruz. Sokaklarda işimiz yok.
Şimdi artık siz düşünün.
Bambaşka bir Konya geliyor
Bir varmış, bir yokmuş. Kıbrıs’ta federasyon masalı.
Güzel insanlar güzel yerde ölürler! Güzel insandı, güzel yerde öldü
“Bedr’in Arslanları” kadar şanlı idiniz!!!
Adı: Aksa Tufanı! Amacı: İnsanlık Onuru
Konya’da gençlerin elinde neden silah var?
Üzülsek mi, sevinsek mi?
Gazze’de Barış Türkiye’siz Olmadı
Konya’nın Sultaniye ilçesinden geliyorum
İki Yüz(lü) Devletin Yapamadığını SUMUD Yaptı