Kendimize geldik diyorum çünkü zamlar karşısında ayılıp bayılmanın bir anlamı ve faydası yok ağlasak da, tepinsek de, yırtınsak da hükümetler bu böyledir diyorlar ve kabullenmekten başka çaremiz olmuyor. Zamlara öylesine bir neden buluyorlar ki bırak yırtınmayı ağzını açamıyorsun meselâ ne dedi sayın enerji bakanı zamlar uluslar arası sorunlar ve mecburiyetlerden kaynaklı diyor ve yerine oturuyorsun.
Artık alışkanlık haline geldiği için bu son haber hiç tutmadı ve vatandaş sanal bir haber olarak algılamak mecburiyetinde kaldı çünkü inanılacak gibi bir haber değildi. Ama aslında inanmak gerekiyor, beklenmelide çünkü geçtiğimiz ay içinde akaryakıta yani özellikle benzine bir ayda 3 defa zam gelmişti, öyleyse son habere de inanmak lazım.
Doğalgaza gelen zam tam yazın başlangıcında olması acaba bir tesellimidir, diyelim ki doğalgaz zammının yaza rastlaması bir teselli ama 3 ay sonra yine uluslar arası sorunlar ve mecburiyetler ortaya çıkarsa millet acaba ne yapar demekten ziyade şimdiden ben ne yaparım diye düşünmeye başladım.
Gerçekten pek çok sahada takdir toplayan icraatlarıyla halkına değişim yaşatan, hayatı kolay hale getirmeye çalışan mevcut hükümetin son zam furyasındaki oranlarının aşırılığı doğrusu halkımız açısından taşınamaz ağır yük olmuş birde haftaya tekrar zam sözünün yalanlanmaması vatandaş üzerinde psikolojik baskı oluşturmuştur.
<span style=""font-weight:" normal;"="" lang=""TR"">Söyleyecek başka bir sözümüz olamaz, iyi dediğimize kötü demek devri gerilerde kaldı, halkımız varsa devlet vardır, hükümetler halk için vardır, hükümetler zam yaptığı kadar halkının huzurunu ve rahatını da düşünürler. İnşallah son olur uzunca bir süre zamlardan uzak olmamız dileğiyle sağlıklı ve hoşça kalın.
