DOLAR
42,33
EURO
48,99
STERLİN
55,81
GRAM
5.822,28
ÇEYREK
9.563,96
YARIM ALTIN
19.032,72
CUMHURİYET ALTINI
38.003,24

Mülakat sistemi değişiyor mu?

 

AK Parti iktidara geldi, ülkede "liyakat” kelimesi dolaşıma sokuldu. Önceden atananların tamamı liyakatliymiş de yalnızca bu hükümetin atadıkları liyakatsizmiş gibi bir algı yayılmaya başlandı.
Burada herkesin anlayacağı türden bir soru soralım:
Öncekiler liyakatliydi de ülkede neden olumlu anlamda bir kıpırdanma olmuyordu?
2002'den sonrakiler liyakatsizdi de ülke, tüm dünyada söz sahibi olacak şekilde nasıl gelişti?
Bu iki soruya verilecek cevap aslında her şeyi özetler.

Diriliş Postası'nda "Mülakat sisteminde yeni dönem!” başlıklı bir haber okudum:
"Hükûmet, özellikle kamuoyundaki ‘kayırmacılık' tartışmalarına son verecek şekilde mülakat sistemine neşter vurmaya hazırlanıyor. Cumhurbaşkanlığının ‘2026 Yıllık Programı'nda; yüksek verimlilikle kaliteli hizmet sunan insan kaynağına sahip, objektif ölçütlerin ve liyakat ilkelerinin hâkim olduğu, değişen şartlara uyum sağlayan bir kamu personel sistemi oluşturulmasının amaçlandığı belirtildi. Yeni çalışmayla sözlü sınavlar, atamaya konu olan görevin niteliğinin gerekli kıldığı hâllerle sınırlı olarak yapılacak.”

Bu habere kimimiz üzülecek, kimimiz sevinecektir. "Üzülecek” diyorum; zira ülkemizde "bir yolunu bulan” yığınlarca insan var. Keşke bu sistem belediyelerde de geçerli olsa da üzülenlerin sayısı epey artsa.

Herkesin malumu olan çok acı bir gerçeği ifade etmek istiyorum:
"Bu ülkede mülakata, torpile, kayırmacılığa yalnızca adamı olmayanlar, bir de adamı olduğu hâlde işini halledemeyenler karşıdır.”

Öğretmen atamalarının bir şekilde yoluna girdiğini varsayarsak, zaten diğer alımlarda KPSS şartı aranıyor. Mülakatla alım da belli bir sisteme bağlanırsa, sorun büyük ölçüde çözülmüş olacaktır.

Ama şu liyakat konusuna biraz açıklık getirmek istiyorum.
Hitler'e bağlı çalışan mühendislerin hepsi işinin ehliydi; ama milyonlarca insanın ölümüne sebep oldular.
Bir insanın içinde işine sadakat, vatan-millet sevgisi, garip gurebayı gözetme duygusu, değerlerimize ve geçmişimize bağlılık yoksa, o insanların sözüm ona liyakatli olmasının bu ülkeye zerre kadar faydası olmaz.

Çok ünlü bir doktor olabilir ama bıçak parası alır; çok ünlü bir avukat olabilir ama hırsızları savunur; çok ünlü bir mimar veya mühendis olabilir ama para hırsı gözünü bürüdüğü için depremde yerle bir olan binalar inşa eder.

Liyakat, birden fazla diploma sahibi olmak ya da Batı'da eğitim görmek demek değildir. Atom bombasını iyi eğitim görmüş insanlar üretmiyor mu?

Gidin Boğaziçi Üniversitesi'ne; o üniversitede kadro alacak derecede sözüm ona liyakatli insanların heykel gibi dikildiklerini göreceksiniz.
Bu ülkede, ülkenin "en iyi sanatçıları” ve "gazetecileri” diye yutturulan nice insan, ülkeyi milyarlarca dolar zarara uğratan Gezi olaylarına destek verdiler.
Ülkenin en zeki çocukları pilot olup 15 Temmuz'da uçaklarla insanımıza bomba yağdırdılar.

Ayrıca bir de araştırma yapılsın bakalım, Ak Parti hükümeti döneminde mülakat dahil, devlette işe girenlerin yüzde kaçı Ak Partili?


Yazarın Diğer Yazıları