Neredeyse Haziran ayının ortalarına geliyoruz ama havalar bir türlü ısınmadı, bu durumda evinde hala soba veya kaloriferini yakanlar var yani havalar soğuk ancak siyasetin havası git gide ısınıyor hatta şu günlerde haddinden fazla ısınmış durumda, yaklaşık iki ay sonra köşkün kiracısını seçerek göndereceğiz bu güne kadarki sistemde belli seneler içinde orada kalınıyordu onun için kiracısını diyorum ama her şey o kadar hızlı değişiyor ki mesela (olası yeni Türkiye başkanlık sisteminde) kiracının mukavelesinde neler yazılacak doğrusu bilmiyorum.
Anlaşılan şu ki başbakanın köşke çıkmasıyla( başbakanın köşke çıkmasıyla) diyorum çünkü muhalefet çatıyı kurmuş olsa' da çatıdan gelen bir ışık yok ve kamunun yoğun tahmini de çatıdan çıkacak kişi kim olursa olsun köşk kiracılığın' da fazla şansı yok ve deniyor ki Atı alan Üsküdar'ı geçti yani başbakan kendi ağzından açıklamamış olsa da kurmayları artık her vesileyle cumhurbaşkanı adaylığında ön plana çıkan ismi her vesileyle açıklıyorlar.
AKP açıklamalarına yeni Türkiye sloganıyla başlıyorlar, bizde bir bakalım yeni Türkiye’ de nelerde nasıl değişimler olacak, son günlerde görülüyor ki önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi arifesinde her şey adeta değişime uğruyor, hükümet çok cömert, her konuda halkın büyük bir kesimini memnun, mutlu edecek icraatlara imza atıyorlar, pek çoğu seçim adına geçici olsa da fazlaca bir kısmı da kalıcı icraat ve hizmetler olarak halkın hizmetine sunuluyor.
Hükümetten vatandaşına her gün bir müjde, bu geçici ve kalıcı müjdeler sanıyorum seçimlere kadar devam edecek gibi görülüyor, siz değerli okuyucularımızın da bildiği gibi üç çocuk doğuran bağ kurlu memur ve işçi statüsünde olan kadınlara altı yıl erken emeklilik müjdesinden tutun da, meclis tatile girmeden çıkarılacak torba yasayla sosyal güvenlik kurumu prim ve vergi borçlarını yeniden tekrar yapılandırıyor, motorlu taşıt vergisi, elektrik, su ve prim borcu olanlara da kolaylık sağlanılarak halkın rahatlatılması isteniyor.
Bütün bu ve benzeri kararlara değişim mi denir, yoksa seçim arifelerinde alışık olduğumuz hizmetler olarak mı nitelemeliyiz bilmem ama bana kalırsa gerçek değişimi cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra başkanlığa geçiş sisteminde göreceğiz, nasıl bir sistem olacak ABD de uygulanan başkanlık sistemi mi yoksa Fransa örneği yarı başkanlık mı, bunlar bir tarafa tamamen yeni Türkiye adına, yeni bir Türkiye başkanlık sistemi ile mi karşılaşacağız bakıp göreceğiz.
Tabi ki bunlar seçimlere kadar rutin kanalları içinde akıp gidecek ve biz buna hava ısınması yanı sıra mecazi olarak siyasetin ısınması desek de gerçek sıcaklık son günlerde barış sürecine rağmen gemiyi azıya almış olan terör belasından geliyor, pek çok ilimizde ve bazı bölgelerimizde şiddet boyutlarını büyütmüş akıl almaz pankartlarla yürüyüşler, yakıp, yıkmalar, silahla ateş açmalar ve son nefret ve şiddetle karşılanan bayrak indirme olayı affedilmez, unutulmaz, karşılıksız kalmaz düşünceleriyle hafızalara kazınmıştır.
Artık neler oluyor, nereye gidiyoruz filan demenin, sorular sormanın anlamı kalmadı, görülüyor ki ülke bir yerlere götürülmek isteniyor hatta götürülüyor, daha ne isteniyor, ne yapmak istiyorlar, daha neyi elde etmek istiyorlar, verilenler yetmedi mi, yoksa amaç sadece bulanık suda balık avlamak, ayakları üzerinde durmaya başlayan ülkeyi birilerinin adına çökertmek mi istiyorlar. İnancımız şu ki Amaçları ne olursa olsun ülke bütünlüğünü bozamayacaklar, bu millet yıllar boyu çok badireler atlatmıştır ve bunları da atlatacaktır sağlıklı ve hoşça kalın.
