ŞEF’İN GÖREVİ!

Pazar konserlerini hatırlarsınız.
Hani eski TRT döneminde.
100’e yakın enstürman,
Ve o enstürmanları çalan 100 insan.
Hepsinden ayrı bir ses.
Ve o ayrı ayrı sesleri tatlı melodiye dönüştüren şef.
Ritmi, inişi çıkışı ayarlayan insan.
Elinde bir çubuk ve çoğumuza anlamsız gelen hareketler.
Dönüp salonu selamladığında ise
kulakları patlatan alkış.
Bu şehrin eli çubuklusu kim?
Herkesten ve her kesimden bir ses çıkıyor.
Kimi yüksekten kimi alçaktan ses veriyor.
Kimi detone kimi ipek gibi.
Kimi kulakları tırmalıyor kimi duyulmuyor.
Sanki bir şef eksikliği var.
Sankisi fazla.Şehrin Şefi yok.
Siyaset kurumları hallaç pamuğu gibi.
Çadırdaki şer odakları kimler?
Kim kimi şer odağı olarak görüyor?
Kim kimin arkasında?
Kim kimi aşağı çekmeye çalışıyor?
Kim neyi paylaşamıyor?
Ülkenin Şefi belli.
Türkiye Cumhuriyeti Başkanı.
Ya şehrin Şefi ?
Başkanları paralelle yan yana görmek isteyenler.
El altından asıllı asılsız paçavra çıkaranlar.
Kalemşörleri yalan belgelerle besleyenler.
Komisyonları mahkemeye çevirenler.
Kim bunlar?
Neyin peşindeler?
Kimin namı hesabına çalışmaktadırlar?
15 Temmuz’da kimin ne olduğu belli oldu.
29 gün kimlerin görünmeye çalıştığı,
kimlerin görülme arzusu içinde olduğu görüldü.
Kimlerin meydana selam verip sıvıştığı,
kimlerin sabaha kadar nöbet tuttuğu not edildi.
Audiler,jeepler,mercedesler,bmwler
sahipleriyle birlikte malikanelerin garajlarında park ederken,
şahinlerin,doğanların,hacı muratların trafikte
asfaltları ağlattığı unutulmadı ve unutulmayacak.
Bütün bunlar şefsizlikten.
Kim garajda kim meydanda?
Kim malikaneden ses veriyor,kim alandan?
Kim neyin hesabını görüyor?
Kim kimin hesabını dürüyor?
Kim kimi kimin yerine hazırlıyor?
Kim kimden  ihale kokluyor?
Kim niye kalemşor tutuyor?
Kim taşları bağlıyor?
Kim insanları ısırtıyor ve seyrediyor?
Şefi olmayan enstürmanlardan ,
ancak bu kadar ses çıkar.
Akort yapmaya ve dinlemeye devam…
 

Yazarın Diğer Yazıları