66. Yılımız

Basın alemi ,basın dünyası,basın mensupları, basın haberleri, basının gaye ve mefkuresi başlı başına birer konu ve birer başlık olmakla birlikte ,basının yaşaması ,Anadolu ve Ulusal basın ve onların hak ve hukukları ,hepsi problemlerle ve engellerle dolu mevzuatlardır.Gerek Türkiye ve gerekse dünya bunlarla haşir ve neşir olmaktadır.Dünyanın 4 . büyük ordusu kabul edilen basının ,bu itibarla yaşaması yaşatılması milletin ve halkın yaşamasıdır.
“Yeni Konya gazetemizin ”66 . yılında çok şeyler yazılabilir ve diğer arkadaşlar yazıyorlar.Elbette fikr-i hürriyette tahdit olmaz.Her kesin kalbi ilhama ve inşiraha mazhardır.Seslerin ve simaların “ Kudret-i ilahi tarafından “ farklı olduğu gibi ,fikirlerin yazıların ve kitaplarında, avazları sesleri ve nağmeleri farklıdır.Hürriyet dünyasında “fikr-i Hürriyetin “ hakim olduğu bir alemde ,kalemlerle sayfalarla makalelerle ses ve nefes vermek insandan beklenen meyvelerdir.
39 yıldan beri Konya basınında yazıyorum son durağımız mahalli basında “Yeni Konya”. Eskisinin yenisinin tartışmasını yapmayacağım. Çokları rahmet-i rahmana gitti.Eğer “kubbede hoş bir sada” bıraktılarsa ,elbette milletin gönlündeki ses gibi ebedi alemde de hoş bir sada bırakacak.Hz.Mevlanamız ulu sultanımız “ Ey can cazım dün geride kaldı ,bugüne bakalım yeni şeyler bulup üretelim”manasında sosyal hayata hatta basın hayatına damga vurmaktadır.Şuan onun bu şemsiyesi altındayız ve altında olmalıyız.
Çağımız Mevlana’sı Hz.Bediüzzaman İstanbul basınına 1900 yılların başındaki ahvale bakarak “Edipler edepli olmalı” ifadesiyle bizlere ve kılıç gibi kalem oynatanlara edepli olmayı yani ,kavgasız gıybetsiz ,her kesi kucaklayan ve her kesime ışık saçan bir basını ve yazarlarını kast ediyor.2014 itibarıyla başta edep şehri Konya’mız olmak üzere alem çarşısında sevgiye muhabbete ve edebe çok muhtacız hem de çok..
Yeni Konya Gazetesi yönetiminin bize verdikleri pencereden “Rıza-ı Bari “ silsilesinden birçok okuyucuya muhatap kılınmaktayız.Her harfe dokandığımda acaba edebin dışına çıktım mı? diye ,kendi kendimi murakabe ve kontrol etmekteyiz.Onun için Yunus Emre sultanımız “Gönül yıkma Ka’beyi yıkmış olursun” divanındaki ifadesiyle bizleri tatlı ikaz ediyor ve nurlu bir gönül yolunu gösteriyor.Bu kadar hakikatler manzumesi varken,nasıl kıracağız nasıl yıkacağız ve nasıl gıybet edeceğiz. ? Bize açılan pencereyi nasıl lekadar edecez?
Hem ilahi şeriatta ve hem de medeni hukukta “Hukuk-u ilahi ve hukuk-u ıbad” vardır” Bu nedenle yazılan yazı ve makaleler bu esasların üzerine kaim olmalıdır.Yara açmak kolaydır ,fakat en güzel yara yapmaktan meseleyi götürmektir.Basın elbette halkın sesi ve vidanıdır.Hem yaşayacak ve hem de fikir ve basın bazında onları yaşatacaktır.Yazılı ve görsel basın bu cihetle önemlidir.Fakat hak ve doğru yolda ,doğruların zekatını versek yeter artar bile..
Güzel Türkiye ve güzel Konya her şeye layıktır. Ecdadın yadigar kıldığı ve Cenab-ı Allahın bizlere emanet olarak verdiği bu aziz topraklarda, fani alemin en güzel hayırlı işlerini basın dilinde ve aleminde yapmak bizlere vazifedir.Yeni Konya’mıza nice 66 yıllar diliyoruz.Yeni binanın hayırlı olmasını dilediğimiz gibi ,66. yılımızın da hayırlara vesile olmasını ve maddi-manevi sahalarda aziz milletimize ışık saçmasını ve bütün basın dertlerinin ve sorunlarının bittiğini Rahmet-i ilahiden niyaz ediyoruz. Hür kalın ve hür yaşayın..Bugünlere ve bu saatlere taşıyanlara binler tebrikler ve dualar..


Yazarın Diğer Yazıları