Arslanım!

Arslan kelimesi İslam dünyasında hatta insanlık aleminde çok kullanılan ve çeşitli şekillerde kullanılmakta ve hakkında kitaplar ve manzumeler yazılır.Geçtiğimiz hafta Mevlana kentimizde “Şeb-i aruz”un ışıkları ve Hz.Mevlananın mahallesindeki “Konya Büyükşehir  kitap fuarında “her sene konuştuğum gibi bu senede “Alem çarşısında Hz.Bediüzzamanda sevgi ve kardeşlik “ başlıklı bir konferans verdim.Hiziplerin katliamların içine giren bazı İslam ülkeleri bazı Müslümanlar için  ,Hz.Peygamberimizin birçok hadislerini naklettim.Bir tanesi ;.Peygamberimiz Efendimiz “asm”  o yalana tenezzül etmeyen sahabelerine döner ve der ki “Arslanın kükrerken ne dediğini biliyor musunuz? şöyle der; “Allah’ım,beni iyilik sever hiçbir kimseye saldırtma.”[1] Şimdi düşünüyorum ! Analarını öldüren İslam ülkelerini ateşe veren ,cemiyette sevgiyi ve kardeşliği ihlal eden kişiler bu Arslanın önünde mi yoksa arkasındalar mı? taşıdıkları aklı nerede kullanıyorlar?..
İnsanlık aleminden bir misal ise : Hz. Ali efendimiz Hayber'in fethinde gösterdiği kahramanlıktan dolayı  Hz.Peygamber “asm”  Hz. Ali  efendimize   “Esedullah” yani “Allah'ın arslanı”ismi vermiştir. Hz.Bediüzzamanın mektubatında tarihe 14 asırdır ışık  tutan bir hakikatı koymuştur. “Câ-yı ibret bir hadise: Bir vakit, İmam-ı Ali Radıyallahü Anh bir kâfiri yere atmış. Kılıcını çekip keseceği zaman o kâfir ona tükürmüş. O, kâfiri bırakmış, kesmemiş. O kâfir ona demiş ki: "Neden beni kesmedin?"Dedi: "Seni Allah için kesecektim. Fakat bana tükürdün; hiddete geldim. Nefsimin hissesi karıştığı için ihlâsım zedelendi. Onun için seni kesmedim."O kâfir ona dedi: "Beni çabuk kesmen için seni hiddete getirmekti. Madem dininiz bu derece sâfi ve hâlistir; o din haktır" dedi.” [2] Acaba 57 islam ülkesinin kelle kesip kafa uçuranlar bunun neresinde ? ve Hz.Ali “ra” efendimiz  hayatta olsa idi bu şakileri  ne yapardı?
Şimdiki gençlerin çoğunluğunu bilemem,Fakat Fatih Sultanın 21 yaşını ve Peygamberimiz “asm” tarafından Yemen iline Vali tayin edilen Muaz ibn-i cebel 20 yaşında bir muhteşem sahabe “ra”olduklarını biliyorum.Hz.Peygamber Yemen valisine bir mektup gönderir ve yine önümüzde bir Arslan ; “Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın hizmetkârı Sefine, Yemen Valisi  Muaz ibni Cebel'in yanına gitmek için, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan emir alıp gitmiş. [3]  Yolda bir arslan rast gelmiş. O Sefine ona demiş: "Ben Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın hizmetkârıyım." Arslan ses verip ayrılmış, ilişmemiş. Diğer bir tarikte haber veriyorlar ki: Sefine döndüğü vakit yolu kaybetmiş. Bir arslana rast gelmiş; arslan ona ilişmemekle beraber, yolu da göstermiş.”[4] Bu müthiş hadiseyi yorumsuz bırakıyorum, çünkü gözlerim yaşlarla doluyor.O hayvan biz kainatın en büyük nakşı insan!       
Bir asra yakın ömrünü İslamiyete insanlığa alem-i islama vakf eden ve bütün engelleri aşan ve bütün zulümlere ve işkencelere  rağmen yürüyen ve yürüyüşünden geri adım atmayan   ve milyonlarca kişinin imanının kurtulmasına vesile olan büyük üstad Hz.Bediüzzaman 100 yıl önce  bütün İslam dünyası için verdiği bir müjde ile satırlarımı noktalıyorum.“Cümle şiran cihan beste in” Farisi olarak başlıyan beytinin Türkçe anlamı  “Cihanın bütün arslanlarının bağlandıkları bir zinciri hilekâr bir tilkinin koparmasına imkân var mıdır?”[5] İnşaallah  gerçek arslanlar yerlerini alacaklar ve kışımız bahara dönecektir ümidindeyiz..
 
[1]- Camiü’s-sağir : 3:239,Hadis no:3275
[2] -Mek. 22.Mektup B.S.Nursi
-[3] Mek.19 mek.15.işaret.B.S.N
[4] - el-Hâkim, el-Müstedrek, 3:606; el-Askâlânî, el-Metâlibü'l-Âliye, 4:125, no. 4127; el-Heysemî, Mecmeu'z-Zevâid, 9:366-367; Ebû Na'îm, Hilyetü'l-Evliyâ, 1:368-369; İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 6:147.
[5]- Divan-ı harb-i örfi sadayı hakikat B.S.N.


Yazarın Diğer Yazıları