Batı Alimlerinin Bediüzzaman’a Hayranlıkları

    Geçmiş yıllarda organizesinde fiilen bulunduğumuz Mevlana anma programlarında ve uluslararası Mevlana  sempozyumlarda tanıştığım ve  Risale-i Nur eserlerini kendilerine verdiğim. Roma Üniversitesi Türkoloji kürsüsü Başkanı Ord.Prof..Dr. Anna Masala [1]  (Bediüzzaman Said Nursi Gerçeği ) isimli kitabı İtalyanca, İtalya'da neşretti.
            Ord. Prof. Dr. Anna Masala Türkiyede verdiği konferansta  Hz. Bediüzzaman ile Hz. Mevlanayı şöyle kıyaslamakta (Hz. Mevlana diyor  ki  :Gel gel yine gel, İster Kafır mecusi Putperest ol Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir. Ne olursan ol yine gel..Yüz defa tövbeni bozsan yine gel. Fakat bir daha dönmemek üzere gel!..) Hz. Bediüzzaman Said Nursi ise ;( Kim olursa olsun madem imanı var o cihetle kardeşimizdir... Bu acib zamanda, imanı bulunan ve fırka-ı dâlleden bile olsa onlarla uğraşmamak ve Allah'ı tanıyan ve ahireti tasdik eden Hıristiyan bile olsa onlarla medar-ı niza noktalarını medar-ı münakaşa etmemeyi hem bu acib zaman, hem mesleğimiz, hem kudsi hizmetimiz iktiza ediyor([2].).Bu itibarla   diyorum ki: O Asırda Mevlânâ Celâleddin-i Rumi... Bu Asırda , Bediüzzaman Said Nursi .)[3]                                 
              Prof.Dr.Thomas Michel[4]  ise : diyor ki “Said Nursi Avrupa’ya karşı mutlak nefret üreten bir doktrinin mucidi veya takipçisi değildir. Hıristiyan -Müslüman diyalogu meselesi  üzerine kafa yormuş ufuk açıcı bir büyük muasır mütefekkirdir..Şimdi onun bu görüşleri bereketli meyveler verme noktasına gelmiş bulunmaktadır.Onun hakkında  tebliğ sunmaktan şeref duydum Keşke onu tanıyabilseydim.)[5]
Ayrıca “Fetret devrindeki insanların durumu ? Savaşlarda ölen mazlum ve masum insanların durumu? Masum ve mazlumların imdadına koşanları durumu ,Ahirete İman eden Hıristiyanların geleceği ?,İslam dünyası ile Hıristiyan dünyasının ittifakı ve deccalizm? “gibi konularda Bediüzzaman hazretlerinin kendilerine çıkış ümit ve müjde yolu gösterdiğini   ve bundan dolayı mesrur  kaldığını ve çağın kurtarıcısı Risale-i Nur olduğunu teyid ediyor.”
 Prof. Dr. Thomas Michel'in Said Nursi'nin   "… Madem ki nur-u hakikat, imana muhtaç gönüllerde tesirini yapıyor; bir Said değil, bin Said fedâ olsun. Yirmi sekiz sene çektiğim ezâ ve cefalar ve mâruz kaldığım işkenceler ve katlandığım musibetler hep helâl olsun. Bana zulmedenlere, beni kasaba kasaba dolaştıranlara, hakaret edenlere, türlü türlü ithamlarla mahkûm etmek isteyenlere, zindanlarda bana yer hazırlayanlara, hepsine hakkımı helâl ettim"
Cümlelesinin yorumunda ise ; “ eğer Said Nursi hakkını helal etmemiş olsaydı talebeleri ondan sonra intikam hissi ile devam edeceklerdi. o zaman da Risale-i nur davası büyümezdi, fasit bir dairede kalırdı. Dünya insanlarına evrensel bir dille hitap ediyor. Avrupa ve Kuzey Amerika'da insanlar, İslam'ı şiddet dini olarak görüyor. Onun için de önyargıyla yaklaşılıyor. Medya da bunu maniple ediyor. Risale-i Nur, önyargıları kıracak bir eser. Bediüzzaman diyalogu öneriyor. Bu da önyargıları kırıyor. Said Nursi'yi büyük yapan sır budur"   “ beyanında bulunuyor..
[1] ANNA MASALA 1934 yılında İtalyan-İspanyol bir aileden dünyaya geldi. 1972 yılında Roma Üniversitesi'nde Türk dili ve edebiyatı profesörü oldu ve 1980 yılında ordinaryüs profesör unvanı aldı. Daha sonra aynı kürsinin başkanı oldu.
[2]-Kastamonu lahikası, Yeni Asya Neş. s. -192).
[3]- The Marmara hotel Bediüzzaman sempozyumu 1993 ve Konya halk eğitim kültür salonu.1978
[4]  - Vatikan dünya dinler arası diyalog cizvit sekreteryasıdan emekli aslen Amerikalı  Ankarada ikamet ediyor.
[5]- Basın1/11/1998“Uluslar arası “ Kur’anı anlamada  çağdaş yaklaşım ve Risale-i Nur örneği”


Yazarın Diğer Yazıları