Bir Sempozyumun Ardından

Geçtiğimiz hafta “ Risale akademi-Akademik  araştırma vakfı” adı altında “Uluslar arası Said Nursi ve Mevlana “başlıklı bir sempozyum yapıldı.Yakın arkadaşlarımın da israrı ve birde  her iki gönül sultanımıza bir çok cihetlerle bağlı olan ve onlardan bir ömür boyu feyz alan ve haklarında makaleler ve eserler yazan konferanslar veren bir kişi olarak yakinen görmem icab ettiğinden gittim .Konya Büyük şehir Sultan Veled salonunda yapılan açılış programına katıldım hepsi o kadar.Aynel yakın hakkal yakin müşahedelerimi birkaç manidar kıyasla noktalamak isterim.Bizim bu zatlar için asli ve manevi görevimizdir.
Konya’mızda ilk “uluslar arası Mevlana sempozyumlarını” bizimde içinde bulunduğumuz başkanlığımızı da muhterem Feyzi Halıcı ağabeyimizin yaptığı  “Konya Kültür ve Turizm  derneğı” 35 yıl aralıksız olarak yapmıştık.Uluslar arası dendiğinde ilk günün açılış protokol konuşmalarında  bizlerin yaptığımız  gibi “İtalya Ord.Prof.Anna Masala,Fransız Prof. Eva de Vitra Meyerovitch ve Alman prof Annemarie Schimmel ve emsali zatların açış konuşmaları güne ve mefkûreye damga vururdu ve öyle olması icab eder,yoksa uluslar arası demenin sözünü ehl-i tahkik kabul etmez ve sırıtır.

Uluslar arası diyorsun açılışta bu nevi bir kişi yok. Daha düşündürücüsü  böyle bir günde Sn. Başbakanımızın dahi “Sungur ağabey “dediği Hz.Bediüzzamanın hakiki talebelerinden   merhum Mustafa Sungur’un aleyhinde “çirkef” bir rapora imza atan bir Prof .orada açış konuşması yapması  esef vericidir.Kaldı ki merhum ağabeyimiz bana  telefonda ve Konya Selimiye camiinde “bu prof un ismini vererek bunları Allaha havale ettim”dedi.

Yine açış konuşması yapan Prof .Yıldırım bey ,Hz.Said Nursinin “Müceddit”oluşunu anlatacam dedi,fakat anlamamak için konuyu darmadağın etti ve tespitleri eksik ve Risale- Nur vecizelerini  tamamen yanlış okudu.Rahatsız olundu ki 3 defa sözünü bitirmesi için kağıt götürdüler maalesef kimseyi kazımadı ve tam 56 altı dakika konuştu.Olmaz böyle anlatım.

Ardından çıkan  A.Vakıf başkanı Prof Gürbüz bey kısa ve kağıttan konuşmasında  Hz.Mevlana’nın 24 bin eserinden bahsetti  sonra düzeltmeye çalıştı..Yanımda otururken mesnevide 25.618 beyit olduğunu söylemiştim.Hatta Yeni Asya gazetesinin Konya’da Büyük şehir Belediyemizin himmetiyle tertiplediği “Bediüzzaman buluşmaları” panelinde  Mevlana  Kültür merkezinin 5 bin kişilik o muhteşem toplulukta biz panel yöneticisi idik kendilerine de 21 dakika vermiştik,mütevazi bir zat.

Yine açış konuşması bölümünde R.A.Kurucu üyesi olarak konuşan Sn.İ.Benek .Konya’mızın meşhur üçler mezarlığına  üçyüzler  mezarlığı olarak hitap etti, aşağıdan ikazlarla düzeltti .Bu arkadaşımız çok teklifler sundu.Nerden çıkardıysa  Mevlana  ve Said Nursi adına Urfa –Konya kardeş il olsun diyor.Halbuki bu zatlar 81 ili kardeş ilan etmişler.Ancak Bediüzzaman “Tiflis-Bitlis”kardeştir demiş  .Konya’da Mevlana Üniversitesi var ve 4 Üniversitemizde en çok okunan eserde Hz.Said Nursinin eseri.(Kendi araştırmam)Bunlar var iken “ bu iki zat” için Konya’da  üniversite istedi . Kendini iyi tanırım hiç böyle konuşmazdı,çok dağınık  bir konuşmaydı.  

Diğer konuşmalar eski ve yeni vali beylerin ve Belediye başkan yardımcımızın (rutin) konuşmaları oldu.Hayırlı olsun diyelim, fakat beni ve benim gibilerini  düşündüren şudur; Bugün Hz.Mevlananın ve Hz.Bediüzzamanın ne doğum günleri ve nede vefat günleridir.Ne oluyoruz ve nerelere niçin kaydırılıyor?sualleri Konya eşrafında ayyukaya çıktı..Ayrıca bu zatlar müşterek anıldığında konular karma karışık olmaktadır.Her birisinin ayrı bir makamı ve değeri vardır.Kaldıkı o günlerde Konya’mızda  başta Büyükşehir Belediyemiz, Kültür müdürlüğümüz ve 4 üniversitemiz ,Mevlana vakfı ve Valiliğimiz müştereken hem doyurucu ve hem de uluslar arası nitelikte törenler,ayinler, sempozyumlar akademik konferanslar tertip etmekte ve Şeb-i aruzla noktalanıyor ve dillere destan oluyor ve seller gibi akıyor. Arif olanlar  bizim bu “tevazu , edep ve müteyakkız ”ifadelerimizi tahattur ederler.İnşaallah.


Yazarın Diğer Yazıları