Son yüz yılda Konya kültürünün hamisi ve temel taşlarından büyüğümüz ağabeyimiz Muhterem Feyzi Halıcı beyin 56 yıllık “Çağrı Dergi”sinde son dönemlerde “Fatma Bahar Halıcı (Gökfiliz) " imzalı yazılar makaleler çıkmaktadır.Fırsat buldukça veya tevafuk ettikçe bazılarını okuyorum ve hepsinin ayrı bir manası ve ayrı bir hedefi var.Geçen hafta elime geçen her iki makalesini birden okudum.Birisi “Hareket” diğeri “Zenginlik”
Bahar hanım efendinin yazılarının çoğu tasavvufi anlamda veyahut muamma derinliğinde ve sırlar alemi dediğimiz insanın melekût ciheti ile alakalı ve gönül tellerine vuran satırlar, avazlar ve kelimeleri bulursun.Son iki makalesini bu mercek ve dürbini ile okudum ve tefekkür ettim ve bunun üzerine şu satırları yazamaya karar kıldım.
Hareket makalesinin özetinde hayatının mukaddemesi ile münteha dediğimiz iki alemi birleştiriyor.Hazin içli ve mutlu.Sahradan okyanusa kavuşan ve çölden denize ulaşan bir kişinin özetini çıkarmış.Aslında kendilerini yazıyorlar, fakat onun gibi yüzler onbinler ve milyonlar hep öyle .Ya denizi bulacak yada susuzluktan yanıp kül olacak.Yada bahsedilen okyanusa ulaşacak “Bahar” olacak, yoksa buhar olup gidecek.
Bir buz parçası mahiyetindeki “Enaniyeti” okyanusa atmakla ve denize fırlatmakla hem deniz ve hem de okyanus oluyor.Konya İstanbul arasını bir bahr-ı umman yapmış.,İçinde ki okyanuslar Hz. Mevlana ve başta Halid bin zeyd olan Eyyüb ül Ensari hazretleri ve bunlara ilaveten Hz.,Mevlana'dan 22 yaş büyük olan Şems-i Tebrizi hazretleri. Yıllarımı ve hayatımı verdiğimi bu zatlar,nicelerini deryalarına ve okyanuslarına aldılar, boğulan olmadı ,çünkü bu okyanuslarda boğulmak yok .Buralarda yep yeni bir hayata kavuşmak,manen yıkanmak ve Beka alemine giden yolu bulmak ,şimdiden oraları teneffüs etmek var.Bunu yakaladığını yazıyor ve çoklarına mezkur satırlarda ifade ettiğim gibi ,muammayı ve deruni sırrı söylüyor ve yazıyor Bahar hanım. Makalenin başlığı “Hareket”yazının muhtevasında da bu hareketin Şemste Mevlana da ve Eyyüb el Ensaride noktalandığını görüyoruz.Aslında gerçek yürüyüş ve gerçek hareket budur.Burda slogan yok ,kavga yok ,biber gazı da yok.Buradaki hareket Kainatın özü olan insanın içinde ki yürüyüşüdür. Hz.Peygamber efendimiz “Komşusu aç kendisi tok olan bizden değildir”buyurmaktadır.İnsan bir şehir ,mide evi tok, peki ruh komşusundan kalp komşusundan ne haber?Bunu işlediğini gördüm hareket makalesinde…
“Zenginlik “makalesinde ise Hareket makalesinin bir mütemmimi yani tamamlayıcısıdır.Gerçek zenginliğin ariflerin işaret ettiği olgunluğa erişmektir.Hareketteki kavuşmayı muhafaza etmek zenginliğin ta kendisidir.Bazı karanlık günlerde bir ufak cep feneri bize karanlıklarda yol ve kapı gösterir.İsimini zikrettiğimiz gönül sultanlarımızın ,her bir sözü güneş gibi aydınlatıyor.Bizim cep fenerinin pili bitiyor,fakat bu sultanların sözleri bitmiyor tükenmiyor ve aydınlatıyor.Çünkü onların kaynağı Kur'an ve Hz.Peygamber.”asm”
Hz.Allah bir hadis-i kutsisinde “Kainatı senin için yarattım” buyurmuştur.Bu manada ,bir çok konferanslarımda dediğim gibi ;Eğer Hz.Peygamber olamasa ve gelmese idi,Mevlanalar,Yunus Emreler ,hacı Bektaşlar Halid bin zeydler ve Bediüzzamanlar ve emsali zevat-ı kiram olmazdı .2013 te dünyanın “Hareketi ve Zenginliği” Hz.Peygambere doğru gitmesidir.Yanlız 17 milyonluk Hollanda da 450 cami ufak bir hareket değildir.Çünkü gerçek Deniz ve Okyanus o zat-ı Nuranidir.Bu mezkûr iki makalenin bendeki akislerini döktüm,döktüğüm yerler yine o denizler..
