Bu başlığın ve sözün aslı efendimiz Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselama aittir. “ “İnsanların en hayırlısı onlara en faydalı olandır. "[1] Beşer tarihi içinde, insanlar hakkında en hayırlı zat elbette efendimizdir. O olmasa idi kainat yoktu . Efendimiz mürşid-i umumi olduğu için bütün beşeriyete ve sosyal hayata bakan bu mezkûr hadislerini irad ederler . Bu hadis-i şerif çok geniş manalar ihtiva etmektedir. Gerek İslam dünyası ve gerekse gayr-ı Müslim dünyası bunu rehber almaktadır ..
Sanayi aleminde elektriği yakalayan Amerikalı Thomas Edison [2] için ve Tıpta “İnsülin” ilacını 1921?de, Kanadalı Dr. Frederick Banting ve yardımcısı Charles tarafından ortaya çıkarılıp şeker hastalarına takdim ettikleri için ve emsali kişiler ve mucidler için “Bunlar cennete girmeyecekler mi ve bunlar ne olacak? bu kadar hayırlı hizmetleri var ve emsali sualler için, çok araştırmalar yapılmış ve tartışılmaktadır. Halbuki kainat şehrinde güneşe dikkat etmeyenler, gemi ve uçaklara takılıyorlar. Dev uçak ve gemiler bu kainat şehrinde bir sinek gibi. . sinekte çok maharetlidir, fakat yeri o kadardır.
Her neyse “bu hamur çok su götürür”Yine üstad Bediüzamanın külliyatına müracaat ettik diyor ki “ “Fakat kafir, kendi ameliyle bu duruma kesb-i istihkak etmişse de, amelinin cezasını çektikten sonra, ateşle bir nevi ülfet peyda eder ve evvelki şiddetlerden azade olur. O kafirlerin dünyada yaptıkları a'mal-i hayriyelerine mükafaten, şu merhamet-i İlahiyeye mazhar olduklarına dair işarat-ı hadisiye vardır. ”[3] Bu tespit üzere ve bu konunun işlenmesi, okunması ve anlatılması üzere çokları Müslüman olmuşlar ve olmaktadırlar. Bu hakikatın gölgesi altında insan vazifesini ve haddini bilmelidir. Bir çok konferans ve seminerlerimde sorarım “Kendinizi okudunuz mu ?” Evet eğer insan kendini okursa problem bitiyor, büyük dünya ailesinde bitiyor.
Büyük üstad Hz. Bediüzzaman yine bu babda ışık saçar ve vazifemizi belirtir “ “Evet, yolculara seyahat için vesika vermek bir vazife olduğu gibi, ebed tarafına giden yolculara da hem vesika, hem o zulümatlı yolda nur vermek öyle bir vazifedir ki, hiçbir vazife o vazife kadar ehemmiyetli değildir. Böyle bir vazifenin inkârı, ölümün inkârıyla ve hergün el-mevtü hakkun dâvâsını, cenazelerinin mührüyle imza edip tasdik eden otuz bin şahidin şehadetini tekzip ve inkâr etmekle olur. ” [4]
Yine nefis ve şeytan durur mu ?durmaz ve ta kıyamete kadar devam eder. 7 milyarlık dünya ailesinde uluslararası kurum ve kuruluşlar ve dünyanın kavgaları ve anarşizm ve emsali hadiseler ve hele hele bugünlerde yıllarca devam eden kendi diyarımız olan İslam alemindeki kan ve göz yaşları var. Bunların durması için çabalayan gayr-ı Müslimler de var, ölenleri kalanları var ve tarihteki müthiş savaşlar, zulümler var, katliamlar milyonlarca insan telefi ve acı, elim tespitler var ve onları kurtarmaya koşanlar var ve bunların durumu ne olacak?
Bize düşen haddimizi ve vazifemizi bilmek ve bu hadis-i şerife sığınmaktır . Gerisi Kainatın ve bütün mevcudatın sahibi-i ezelisi Hz. Allah’a aitdir.
[1] - Keşfü'l-Hafâ, 2:463; El-Münâvî, Feyzü'l-Kadîr, 3:481, No. 4044.
[2] 1847 -1931
[3] İşarat-ül i’caz B.S. Nursi S.89
[4] Lem’alar 22.lem’a B.S.Nursi
