Hemen hemen son dönemlerde hizmetlerle ilgili her hafta bir yerdeyiz ve çeşitli mekanlarda birçok zevata muhatap olmaktayız ve gönül tellerine vurmaktayız. Türkiye’mizin 200 ü aşkın TV den bir tanesi olan ve yayın itibarıyla ulusal hale gelen bütün dünyadan takip edilen bilhassa Hollanda ve Almanya’daki kardeşlerimizin dikkatle izledikleri Kon-TV de mükerrer programlara katıldık. Bu geçtiğimiz haftada da ”Kariyer zamanı”başlıklı programa ,program yapımcısı Yar.Doç.Abdurrahman Dinç beyle “Gençliğin varlığı ve problemleri “ başlıklı bir mülakatla misafirleri olduk.
Şükürler olsun bizim kariyerde uzun yıllar gençler üzerinde hakim olmuştur.Yalnız bir şehrin değil ve bir ülkenin değil,bir çok şehir ülke gençleri üzerinde araştırmalarımız var ve halende devam etmektedir.Bu azim gayretin ve Allah vergisi enerjinin içinde binlerce gence muhatap olduk ve olmaktayız ve hayatımızın en büyük mesaisini bunlar üzere yaptık.Çok aldığımız dersler var.Hatıralarıyla ,vefakârlıklarıyla ve aynı zamanda vefasızlıklarıyla ,toplanıldığında bir koca kitap olur.Fakat bizler müspetlerini alıyor ,müzatarget="_blank" rel="nofollow" hrefatlarını hafızadan siliyoruz,Yoksa yollar akim kalır ve Rıza-i Bari zedelenir..
Sn.Abdurrahman beyinin irticalen suallerini dinlerken ,asr-ı saadetten ta bugünkü gençlere kadar tahattur ettim ve hatıralar ve tespitler şehrine dahil olduk.Bir saatlik canlı yayın programına sığmayan tespitleri , bir makaleye nasıl sığdıracaksın?Fakat bir kahvaltıda veya bir yemekte evin mutfağını tüketmediğimiz gibi ,kendimizin fikir mutfağında akıl dolabında zamana ve zemine yetecek kadarı ile iktifa ettik ve edilmelidir.Zaten programın adı “Kariyer zamanı”Bu itibarla zaman ihlal edilir mi?
7 milyarlık dünya ailesinin 2 milyarı okuyor bunun % de 51 İngilizce konuşuyor.Türkiye’de 2013 itibarıyla 172 Üniversite takriben okuyan 4 milyon ve 70 bin lise dengi okul ve okuyan 16 milyon genç netice itibarıyla Türkiye’nin % de üçü okuyor.Neye bunları veriyorsun?Çünkü 15 yıl sonra “maddi veya manevi bir kıyamet kopmaz ise” Türkiye’nin ve dünyanın her sahada idarecileri ahkam kesenleri,beğensekte beğenmesekte bunlar olacak..Neler aldılar ise onları bize sunacaklar..Su testisinden suyun akması gibi..
Çağımızın büyük İslam mütefekkiri Hz bediüzzaman bu mezkur tabloyu önceden görür ve münazaratında özetle der ki “Vicdanın ziyası ulum-u diniye, aklın nuru fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder..”devamında ise eğer olmaz ise “dinde taassup ve yeni ilimlerde şüpheler meydana gelir” buyurmuşlar.Bunların izahlarını yaptıktan sonra.En büyük model Hz.Peygamber “asm” ve onu takip eden zevat-ı kiramdır.Gençlere örnek olarak ta 20 yaşında Efendimizin”asm” Yemene vali olarak gönderdiği Muaz ibn-i Cebel ve 21 yaşında İstanbul Fatihi büyük hünkâr Muhammed Fatih Sultanı gösterdik.
Özetini de ; Arıf Nihat Asya diyor “Yürü hala ne diye oyunda oynaştasın sen Fatihin İstanbul’u fethettiği yaştasın” Yani nesl-i cedid ,yani asımın nesli, nerede olmalıydı ?Bunun için üstteki paragraf çıkış yoludur.Okulların dışında ; TV dede dediğim gibi ,Türkiye’de 2 bin STK ve 90 bin dernek ve 10 bin küsur vakıf var.Acaba bütün bu birimler üniteler Türkiye’mizin ve 51 islam ülkesinin gençlerine ne verdiler ve ne vermektedirler?Kariyerse al sana paha biçilmez kariyer,çık bunun içerisinden ..Ümidim var ,fakat ihtiyaç azim . Mülakat boyunca, Üniversitelerden dağa çıkanlara ve ceza evlerinden bırakılanların % 40 ının geri döndüğüne kadar temas ettik ve nedenlerinin üzerinde durduk..
Sizler bu makaleyi okurken ve Hz.Allahımız müsaade ederse Balıkesir Okul ve ceza evlerinde ve Sındırgı ilçelerinde konferanslarımız ve İzmir ili merkezi Yeni Asya külliyesinde seminerlerim var.Dua ve himmetinize duçarız. Bizim niyet ve inancımız “İki günü müsavi olan zarardadır”Hadis-i şerifinin her sahada hayata geçmesidir.Hz.Bediüzzamanın münazaratında da işaret buyurduğu gibi “Fıtratı müteheyyiç olan insanın rahatı say’ ve cidaldedir” yani çalışmak, koşmak ,yazmaktır.
