Kırıkkale’de Sağlam Direkler

Her köşesi mübarek olan Aziz Türkiye’mizin ,her beldesinin ayrı bir güzelliği vardır.Elbette “çıra dibine karanlıktır”sözünün bir çok manası vardır.Vatan sathının her yerinde şehitlerin kabir ve mekânlarının bulunduğu bu ülkemizin topraklarına ayak basarken adım atarken çok ama çak tefekkür etmek lazım.Bizim arzetmek istediğimiz manada bakıldığında manevi zatlarla ve maneviyatla lebaleb doludur.Bugüne kadar yıkılmayan Türkiye’miz inşallah yine yıkılmayacaktır.250 bin nüfusa ulaşan Kırıkkale ilimizde bu sır içindedir.
Tarihi çalışma ve tesbitlerde ; Malazgirt Zaferinin 1071'de kazanılmasından sonra Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış, buralar hızlı bir şekilde Türk-İslam diyarı haline getirilmiştir. İşte o dönemlerde Kırıkkale ili dahilinde bulunan bazı yerlerinde ilk fethedilen İslam beldelerinden olduğu görülmektedir. 1071 yılında Malazgirt Muharebesi ile Müslüman Türklerin Anadolu’ya açılışından itibaren yerleşilen ve  o badireli günlerde dahi hiç işgal görmemiş bir özelliğe sahiptir.. Türkiye’nin en az kültür değişmesi geçiren bölgesidir. Kırıkkalelinin Karakeçili ilçesinde yaşayan Karakeçililer, Anadolu’nun diğer yerlerinde yaşayan Karakeçililerle akrabadırlar. Karakeçililer Osmanlı kayıtlarında Ulu Yörük şeklinde anılan ve diğer bazı boylarıda ihtiva eden birliğin koludur
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu ( MKEK), Türk Silahlı Kuvvetlerinin her türlü silah, mühimmat, roket, araç ve gereç ihtiyaçlarını karşılayan devlet kuruluşudur. Uzun süre MKE kısaltmasını kullanmıştır.Osmanlı'da bu kurum Tophane'i Hümayun adıyla hizmet vermekteydi. 1921 yılında "Askeri Fabrikaları Umum Müdürlüğü" haline dönüştürülmüştür, daha sonra ise "Makine Kimya Endüstrisi Kurumu" adını almıştır.Bu kurumun kurulmasından sonra Türkiye’nin her yerinden çeşitli etnik gurupları gelmişler iş ve aş sahibi olmuşlardır.Bütün bunlara rağmen buranın maziden gelen manevi havası bozulmamıştır.
Geçtiğimiz hafta buranın can dostları, Yeni Asya gazetemizin temsilcileri bizleri “Muhabbet deryasından damlalar” başlıklı bir seminer vermek için davet etmişlerdi.Mart ayı bereketli ay.Birçok manevi şahsiyetlerin ve olayların sene-i devriyesi..Hz.Bediüzzamanın Said Nursinin de  55.sene-i devriyesi .Bütün bunları içine alarak iki seminerimizin özeti dar daireden geniş dairelere kadar muhabbetin, sevginin ve kardeşliğinin derin sırlarını ,ayetlerin hadislerin ve gönül sultanlarımızın , bahusus Risale-i Nur külliyatın deruni sayfalarından aktarmaya çalıştık..
Vakıf binasının geniş salonunda bunları zikrettik.Öncesinde ve sonrasında yani Cuma ve Cumartesi günlerinde ise esnaf ve emsali yerleri ziyaret ettikten sonra hafızamda ve kalbimde oluşan manayı, makalemin ser levhası yaptım.Yani “ Kırıkkale’de sağlam direkler” .Orta doğu ,Türkiye alem-i İslam yazılı görsel basın vs.hepsinde görülenler çok düşündürücü  levhalar.Ayrıca masamdaki belgeler ürkütücü ; “ Son 9 yılda anti depresyon kullanımı % 160 artmış.2015 itibarıyla bakanlığın açıklaması 370 ceza evinde 165 bin hükümlü ve tutuklu ve yine  2013 yılında ailevi şiddetten (Bin) kadın ve kız öldürülmüş.
Bu itibarla Kırıkkale’nin temel direkleri gibi münevver insanlar bu yürüyüşlerini bu koşmalarını ve bu muhabbetlerini herkese ve her kesime göstermekle ve göstermekte berdevam olmalıdırlar.Orada da dedim ; bizim evin kedisi kendisinin okuyamadığı ve tanıyamadığı gibi bazı insanlar kim olursa olsun kendilerini tanımıyor ve okuyamıyorlar.Kavgaların hasedlerin hodgamların kıskançların gıybetlerin ana noktası budur.Bu kadar ayet ve hadisin altında erimeyenler veya eremeyenler ,nerde eriyecek ve nerde derin sırlara erecekler?
Bu hafta inşallah birer konferans için  bulunacağım Bursa,Dil ovası , Gebze ve Kıbrıs öncesi beni Muhabbet bağına davet eden ve gönül tellerine vurduran vefalı kadirşinas Kırıkkaleli kardeşlerime başta A.Özere ,A.Akçaya,C. Dinçe ,R.Ölmeze,F.Çekirdeke ve emeği geçen bütün zevata binler teşekkür ve tebrikler..


Yazarın Diğer Yazıları