Kusursuz Dost Arayan

Konya’mızın her şeyi Hz.Mevlanamız aldığı yüksek ilhamlar neticesinde sözlediği bir sözünü ser levha yaparak makaleme başlamak istedim.Sözün özü şudur “Kusursuz dost arayan dostsuz kalır” Çağımızın Mevlana’sı Hz.Bediüzzaman ise “Bir sinek kanadı bazen gözü setredebilir”yani o minicik kanat dünyayı sana karanlık gösterebilir.Elbette bizim aciz fehmimizle idrakımız bu kadarlarda olabilir.Sözlerin müellifi o sultanlar bakalım ne manada ve hangi mertebelerde söylemişler?
Türkiye’de son tespitlere göre yazılı görsel basın olarak ; toplam 553 televizyon ve 1120 radyo 5 bin 665 gazete ve dergi bulunmaktadır.Yukarda ki manevi iklimin sözlerini okuyunca özellikle görsel basına kulaklarımı ve gözlerimi kapattım ,gönül sultanlarımızı okumaya ve tekrar anlamaya çalışıyor ve onlardan ,kalblerimize ve akıllarımıza düşen nağme ve damlaları okuyucularımıza naklediyoruz aciz halimizle..
“Değer mi hiç “ şarkısını ve sözlerini de tahattur ediyorum.Ayrıca Türkiye ve etrafındaki ateş çemberi ve ülkemizin de iç alemini maddi ve manevi olarak ve 76 milyonun bir ferdi ve iyi bilenlerden birileri olarak, yine hz.Bediüzzamanın dediği gibi “İtidal-ı deme muhtacız” yani vatanımızın her sahasından ve her kesiminde mutlak kardeşliğe vahdete sevgiye muhtaçız.
Elbette “ haber ve basın özgürlü” kaydı ve havası altında bir şeyler alalım veya verelim çabasında olanlar var.Fakat tahrik mi ediyoruz ? veya tamir mi ediyoruz ? yoksa! tahrip mi ediyorlar veya tamir mi ? ediyorlar ?Muhasebesini yapmak mecburiyetindeyiz.Yoksa rotayı kaybederiz.Evet pusulası bozulan ve yolunu kaybeden dev gemi kayalara çarpar, hışırtısı gümbürtüsü Suriye ve Mısır gibi olur..
Onun için her şekliyle, bazı çılgınlara dur demeliyiz..Çünkü 76 milyonluk Türkiye gemisinde birlikte yaşıyoruz.,yaşarsak beraber batarsak ta yine beraber batacağız..Müthiş bir yangında bir bardak su döksen ne olur ? Kavgada barışı sağlamak için bir yumruk yesen ne olur? Veya akşam ailene evine oturma mekânına geldiğinde “Bugün Allah için ne yaptım? ve Allahın rızasına kavuştum mu? Peygamber-i zişanın “asm” neresindeydik? diyebildik mi? veya bugün yaraları mı kapattık ? yoksa fikir bazında onlarca yaralar mı açtık?
Hz.Mevlanamız yine bir beytinde der ki “ Bizim bu dünyadan aldığımız zevk ,kuzunun kasap dükkanında oyun oynamasına benzer” müthiş bir söz.Acaba nesinde olmalıyız? Bu alem çarşısında nedir sen ve ben kavgası?Nedir bu diz boyu enaniyetler ? Düşünüyorum bu sözlerin sahipleri büyük sultanlarımız şuanda kabirlerinden kudret-i ilahi sayesinde ayağa kalksalar ve bizlere baksalar ne derler di acaba?
Hz.Bediüzzamanın talebelerinden merhum ağabeyimiz Zübeyir Gündüzalp diyor ki “Vurdum duymaz hakiki Müslüman olmaz ” ne harika bir tespit ve ne kadar güzel bir ilaç,adete her derde deva, çörek otu gibi.Elbette anlayana, onun için derler ki “Candan bakmak ayrı ,camdan bakmak ayrıdır”Ok yaydan çıktıktan sonra ne ehemmiyeti var.Nerdesin Nasreddin hoca efendi? suya gönderdiğini önceden tokatlıyor ve cevabında diyor ki “Testi kırıldıktan sonra tokatlamanın ne kıymeti var”
Marulun,pırasanın lahananın ,ıspanağın hatta turpun tazesi olur da sözlerin olmaz mı ? elbette olur.Zira başta ayetler hadisler ve bu sultanların sözleri daima tezedir ve günlüktür.Fakat gözlerini ve gönüllerini bunlara kapatmayanlar için.Yoksa Hz.Mevlanaya yine gideriz ve müthiş tembihatını ve tespitini söyler “Yağmur ne kadar yağsa da taş yeşermez” Onun için Mahmut Hüdayı hazretleri gibi “Kahrın da hoş lütfun da hoş” deyip hizmete berdevam olacağız.Yeni nesiller ve yeni sabahlar bizi bekliyor,bizi bekliyor..


Yazarın Diğer Yazıları