Mahkumlara muhatap olduğumuzda önümüze bir ilahi af,ikincisi anayasa af yasaları gelir.Yine mahkumlara bakınca ,birincisinde Rabbimizin bize irad buyurduğu ilahi emirler manzumesi ayetler, ikincisin de ise insanların kendi arasından ortaya koydukları anayasa maddeleri .Kendilerine verdiğim konferanslarda bunların içinde gider gelirim.Kendilerine toplu halde sorduğumda da aynı cevapları alıyorum.Geçtiğimiz hafta Kütahya da temsilcimiz Servet beyle gittiğimiz Kütahya ceza evi konferans salonun dolduran kardeşlerimiz de bu suallerimin kısm-ı azamına cevap verdiler.
Çoğunlukla onlara mederese-i yusufiyenin sakinleri diye hitap ettim ve buradan bir Peygamber çıkmış ,acaba sizde çıkarmısınız? sualinin cevabına fırsat vermeden dedim ki ; bizim Peygamberimiz “asm” en büyük Peygamber ve en son Peygamber ve o kapı Peygamberleri bize rahmet ve bize daimi önder olarak gönderen ,Malikimiz yaratıcımız olan Cenab-ı Lemyezel tarafından kapamıştır.Fakat birçok kapılarla iki kapıyı açık bırakmıştır ; Veliler ve evliyalar kapısı,sizler o kapıdan çıkabilirsiniz..
Çıkabilirler mi acaba ? Kudret-i ilahi, hikmet-i Rabbani Peygamber çıkarmış ve orada Müslüman ettiği ve yetiştirdiği mahkumlarla bugün kü Mısırı 7 yıllık kuraklıktan bolluğa ve güzelliğe götürmüş ve devleti yönetmişlerdir.Onun adı Yusuf aleyhisselamdır.Peygamber tarihine bakmak ve okumak lazım.Bilmiyorum bugün birbirini yemeğe çalışan 81 milyonluk Mısırda “Yusuf meydanı” var mı ? ve ne kadar Yusuf aleyhisselama ve Hz.Muhammed aleyhisselama bağlılar.Yoksa bu kardeş ve iktidar kavgası olur muy du?
Kütahya ceza evindeki konferansımın konusu “Insan ve insanın mahiyeti” idi .Bu konferansı da göz yaşları içinde verdim,onlar ağladı bende ağladım.Hz.Bediüzzamanın mesnevisinde buyurduğu gibi “Kalbin hizmetçisi hayal ,hayale bin hacer ül esvede git orada secdeye kapan” ve güneşin camları kırmadan girdiği gibi sende ,sağı solu kırmadan oraya gidiniz,olur mu demeyiniz ,işte koca sultan hz.Bediüzzaman Eskişehir ve Afyon hapishesinde tutuklu iken Cuma ve sabah namazlarında camilerde görüyorlardı..O yol açık..
Hem sivil ve hem de askeri ceza evlerinde yattığım için,onları meşru zeminlerde çıkarmaya gidiyoruz ve çıkacaklardır inşallah.Elbette bunun yolu tedrisatla olacaktır,bunlarda kitaptan ve okumaktan geçecektir.Bunun için Kütahya ceza evi yetkililer başta Müdür Cemalettin md.Yar.Mestan Doğan beyler gerekeni yapmış ve fevkalade bini aşkın kitapla bir kütüphane ihsas etmişiler.Başlarına da Diyanetten görevli vaiz Kadir ve Hasan beyleri her cihetle görevli kılmışlardır.Binler tebrik ve teşekkürler.
Bizleri çağıran Kütahyalı arkadaşlarımız hiç durdururlar mı ? Kendi vakıf külliyelerinde çevre ilçelerden gelenlerle birlikte bütün can dostlarına “ İnsanın mahiyeti ve İttihad-ı İslam”üzre seminerimiz oldu ve devamında Dumlupınar Üniversitesindeki ziyaretler ve ertesi gün Gediz ilçesinde Ahmed Uzsoy beyin dergahında ta Uşaktan gelen Seraceddin bey ve arkadaşlarına kadar bizleri muhatap ettiler.Günün siyasi ahvalindan ta A.Menderese ve C.Bayara kadar hatıralarımızı ve Risale-i Nurdan günümüze bakan bahisler takdim ettik.Bilvesile her iki Salih beylere Servet beylere M.Bektaş beye ve çalışkan gençlere Ahmed ağabey ve mahdumuna ve yol üstünde uğrak verdiğimiz Eskişehirde İ.Atik beye binler teşekkürler haklarını helal etsinler.Şuanda Hollandadayım Laleler diyarından binler selam..
