Hz.Peygamber “asm” 622 yılında Hicretten 8 yıl sonra muhteşem bir ordu ile 4 koldan doğup büyüdüğü Mekke’ye döner ve girer.Peygamberimizin “asm”tek bir emri var ”Kan dökülmeyecek her kes her şeyinden emin olacak” Ramazan ayının 13 üncü Cuma ve Miladi 1 Ocak 630 gününü gösterirken, Mekke şehri feth edilir.Her dakikası makalelere sığmayacak derslerle hakikatlerle doludur..Hz.Allah fetih suresinde yine onu müjdeler “Biz sana ap açık bir fetih yolu açtık ve Allah sana pek şerefli bir zaferle yardım etti”[1]
Bu ayetlerin ışığı altında , bu müthiş zafer karşısında Hz.Peygamberin efendimizin “asm” “Kim tevazu gösterirse, Allah onu yükseltir ”[2] Mekke şehrine girerken Hz.Peygamber o devesinin üzerinde tevazu içre o kadar eğilir ki çokları göremez, O, Kadir-i Zülcelale müteşekkirdir ve bizlere numune-i imtisaldır. Nitekim bu hal ve etvar Osmanlı hünkarlarında da olmuştur ve 623 yıl iktidarda kalmışlardır.Onun için Hz.Bediüzzaman “Kâmillerde, büyüklük mikyâsıdır küçüklük; nâkıslarda, küçüklük mîzanıdır büyüklük ” edebi tespitiyle tevazunun vasfını ortaya koymuştur.[3]
İslâm ordusu Mekke’ye yürürken Katade başkanlığındaki tabur ‘ Gatafanlar’ kabilesinin bulunduğu bir beldeden geçerken ,Müslüman olup olmadıklarını sorarlar onlarda şahadet ettiklerini ifade ederler, selâm verilir ve selam alınır..Her ne hikmetse İslâm ordusundan “Muhallim İbn-i Cessâme ) ismindeki zât “dildeki ikrara” tatmin olmayarak münakaşa yaptıkları ‘Amir bin Azbat’ ismindeki zatı boynundan bir kılıç darbesiyle yaralar ve kan kaybından şehit olur. İslam dininin büyük adaletinden emin olan ,kabile reisi (Uyeyne) hadisenin şahitleriyle Hz.Peygamber efendimizin huzuruna çıkarlar ve şikayette bulunurlar. Bundan sonraki gelişmeler tarihi ibret levhasıdır..Hz.Peygamber huzura Muhallim i çağırır..[4]
“Ya Muhallim bu anlatılanlar ve bu şahitler doğru mu? -Doğrudur Ey Allah’ın Resulü..-Peki neden kıydın canına .?-Çünkü o diliyle ikrar etti fakat kalben iman etmemişti.Hz.Peygamber ;“İslam zahire bakar onun selam ve şahadeti kafidir.Kalbi ancak Allah bilir.Sen ne cüretle kalbe bakabilirsin?Terk et burayı ve akıbetini bekleyeceksin” ifadesinde bulunur.Daha sonra ‘ Gatafanlar’ kabile reisi ‘Uyeyne’ kan parasını kafi görür ,anlaşırlar ve beldelerine dönerler.Bu hadise karşısında Muhallim Cessame ne yer ne içer kahrından bir hafta içinde ölür.Onu kumlu toprağa gömerler.Sabah evlatları gittiklerinde toprağın onu dışarı attığı görürler ve doğruca Hz.Peygamberimize gelirler ve durumu anlatırlar.Hz.Peygamber der ki “Ayağını ve başını taşlarla bağlıyarak gömün ”der[5]
Mekke’nin fethinde ve Cuma hutbesinden sonra Ka’benin asırlardan beri silsile halinde hizmetine bakan 2 ünitesi vardır. Ka’beye bakan Osman Bin Talha’dır..Efendimiz “asm” Ka’benin anahtarını eline alır ve bu zatı çağırır Nisa suresi 58 nci ayeti okur (İşi ehline verin ve adil olunuz…) ve Talhaya dönerek “Ey Talha bu gün ahde vefa günüdür.Her ne kadar bana zulm edenlerden oldu isende Ka’beye bakan bir ehilsin sana anahtarı veriyorum”derler .Bu görülmemiş hadise karşısında başta Talha olmak üzre oradaki müşriklerin tümü Müslüman olur,gök kubbeyi göz yaşlarıyla kelime-i şahadetlerle sarar.2014 itibarıyla biz 57 islam ülkesi olarak bu cihadın ve bu tespitlerin neresindeyiz ve neresinde olmalıydık?
Alem-i islamın kavgalarına rağmen,bu müthiş hadiseler bugün batı dünyasınin münevver insanların gönüllerinde inşirah buluyor,kiliseler havralar efendimizi “asm” okuyup tanıdıkça kapanıyor ve camilere dönüşüyor.Fetihler fertlerden başlayarak bu diyarlara kadar gelmiştir ve bütün haşmetiyle devam etmektedir.Çünkü din umumun malıdır..
[1] Fetih suresi 1-3 ayet
[2] Müslim, Birr: 69; Tirmizî, Birr: 82; Müsned 2:386.) (H.Ş.)
[3] Lemeat B. S. Nursi
[4] Mektubat.22 mek.14 .işaret B.S.Nursi
[5] İslam tarihi-Siyer-i Nebi shf 36-1997.M.Z.Can
