Küçük çocukların büyüdüğünü ,okulları bitirdiğini veya evlendiklerini görünce ,insan yaşlandığını hissediyor ve öğreniyor.Gönüller sultanı Hz. Mevlana ve emsali zatların sene-i devriyelerini idrak edince ve anma programları yapılınca, insan dünyanın ne kadar çabuk yaprak değiştirdiğini ve ayrı bir manada da ne kadar yaprak dökümü yaptığını müşahede etmektedir.Dünya sağlık örgütü 7 milyarlık dünya ailesinde günde 400 bin çocuğun dünyaya geldiği ve yılda da 56 milyon kişinin öldüğü beyanı da çok ibret verici bir tespittir.
740 yıl dile kolay yani 7,5 asır ,neler gelip neler geçmiş.Fakat “kubbedeki hoş sada “gibi Hz.Pirimiz sultanımız canımız Mevlana’mız Hz.Celaleddin gönüllerimizdeki duruşu hala taze sanki dün gibi.Onun için ne çabuk geçmiş diyoruz.Bazı insanları görmek ve konuşmak istemezsiniz,hatta TV lerde konuşurlarken TV leri kapatır o çılgınları dinlemek istemezsiniz...Hz.Mevlanamıza ise , bütün zerratımız, bütün kapılar sonuna kadar acık,berrak ve şeffaf.O’nu benim gibi aciz ve garibler yokluğunu hiç görmüyorlar ve onu sabah akşam yanında hissediyorlar.
Elbette “candan bakmak ayrı camdan bakmak ayrı” İşte gözlük camları ve işte gözlerin önüne gelen sinek kanatları,neleri örtüyorlar ve gizliyorlar.Sinek kanadı çok küçük ,fakat kapattırdığı mekan çok engin ve çok büyük.Nefis çok hakir ve cüz’i fakat koca insanı bir fırıldak gibi çevirip yokluklara da atabiliyor ve yaptırdığı tahribat alabildiğine gidiyor.Hz.Mevlanamıza nerede olursan ol,O’na döndüğünde ellerini fatihalarla açtığında 5 büyük kitabının bir mısrasını düşündüğünde,okunduğunda bunları fark edebiliyorsun.. Aynı anma programlarındaki tarih ikazları gibi..
Kaynağı Kur’an ve Hadis olan 5 büyük kitabın müellifini makalelere sığdırmak mümkün değil ve yakışık almaz edebe de muğayırdır.Fakat merhum imam-ı şafi hazretleri “Eğer Kur’anın tamamı nazil olmasaydı , asr suresi bütün insanlığa yeterdi”buyurmuştur.6666 ayetli Kur’anda sosyal ve içtimai hayata bakan 230 civarında ayet-i kerime var.3 ayetli 103 üncü sure olan asr suresinde sanki bütün bu ayetler mündemiçtir ,yani içinde mevcudtur.
Hz.Mevlanamızın dillere destan ve kalblere nakış olan ;
“Men bende-i Kur'anem eger can darem
Men hâk-i reh-i Muhammed muhtarem
Eger nakl kuned cüz in kes ez güftarem
Bizarem ez u vez an suhen bizarem”
“Ben var oldugum müddetçe Kur’anın kulu ve kölesiyim
Ben seçilmiş Muhammed ‘in (asm) yolunun toprağıyım
Bir kimse, bundan başkasını, benim sözümden naklederse
Ben, o nakleden kişiden de , o sözden de bizarım”
Hz. Pirimizin ve büyük mütefekkirin bu sözlerinin işaretinde hareket etsek ,sosyal içtimai sahada hiçbir sıkıntımız kalmaz, kalırsa da zamanla eğitimle gönül tellerine varmakla kalkar.Bizleri Müslümanları ve bütün insanlık alemini gerçek bir manada Hz.Kur’ana havale ediyor.Kur’ana gittiğimizde ve yalnız “asr ve hucurat” surelerinde kalsak ve onlarla fikir bazında doysak ,dünyada kavgalar bitiyor.
Hucurat suresi 13.ayet bütün insanlığa hitap ediyor ve “Ey insanlar..” diye başlıyor.Aynı suresinin 10.ayeti ise “ Bütün mü’minler kardeştir” diyor. Şimdi 740 yıl geçmiş ,öyle ise böyle fani ve geçici alemde neyin kavgasını yapacaz ve yapıyorlar..Kendini okuyamayanın vay haline ,Hz.Mevlananın bu ikazlarını hayata geçirmeyenlerin vay haline..
