Neresindeyiz Ve Neresinde Olmalıydık?

    Asr-ı saadette ve Peygamber efendimizin “asm”başında bulunduğu bütün hadise ve gelişmeler ,tarihe şan ve şeref vermesinin dışında, bugüne ve damen-i kıyamete kadar ışık verecek ve nur saçacak evsafta ve paha biçilmez değerdedir.Başta 57 islam ülkesinin  2 milyarlık büyük ailesinin ders alması ve  almadan öte yaşaması ve yaşatması  hem kurtuluşun anahtarı ve hem de huzurun ölmez miftahıdır.Yoksa bozulan zehirli yağa döneriz..


                    Bu makalemde ağlayan ve sel gibi kan akan alem-i islamın malum ülkelerindeki vahşi tabloların yorumlarına girmeden ,bizlerde de bir yara açmadan yorumsuz ve asr-ı saadetten  tap taze  bir iki hadiseyi nakletmekle iktifa ve istifadeye tekrar çalışacaz.Hayrettir ve bir mucize-i kudrettir ki ; Efendimizin “asm”23 yıllık gibi kısa bir zaman diliminde ,o kadar cihan şümul hadiseler cereyan ediyor ki ,halen takat-ı beşer maalesef yetişemiyor ve içtimai manada ders alamıyor?Bu nasıl bir 23 yıl ?bu nasıl muhteşem tespitler?
               8 yıl hicretten sonra kısa zamanda 10 bin sahabi ile Mekke’nin fethi ve Ka’benin putlardan temizlenmesi ve Hz. Peygamberin “asm” kendine eziyet edenlerin “bize her cezayı verebilirsin yapabilirsin  demelerine rağmen” onları af etmesi gibi müthiş örnekler var..Efendimiz “asm” Mekke girişinde ve harekatın mukaddimesinde ,evvela “kan akmayacak her kes emin olacak,haremde bulananlar ve Ebu süfyanın evinde olanlara dokunulmayacak ve onlara zarar gelmeyecek.”[1]  Ferman ve ilanında bulunuyor.


        Mekke’nin fethinde  ka’benin kapısında tarihi hutbeler var..Haremin meydanında ,biat edenler var, hala müşrik olanlar da var, vesaire vesaire.Bu arada günümüze  güneş gibi bakan hadisenin biri şudur.O tarihlerde ka’beye gelenlere iki ünite  hizmette bulunurdu ( sikaye ve hicabe) ka’beye hizmet vazifesi hicabe ,daha Müslüman olmayan  Osman bin Talha da  bulunuyordu...Efendimiz Ka’benin anahtarını eline alır ve bu zatı çağırır ve  Nisa suresi 58 nci ayeti okur (İşi ehline verininiz ve adil olunuz…) ve Talhaya dönerek “Ey Talha bu gün ahde vefa günüdür.Her ne kadar hicretten önce bana zulm edenlerden oldu isende, Ka’beye bakan bir ehilsin sana anahtarı veriyorum”derler .Bu görülmemiş hadise karşısında başta Talha olmak üzre oradaki müşriklerin tümü Müslüman olur,gök kubbeyi kelime-i şahadetler sarar…
            İkinci bir hadise “ Mekkeye  4 koldan girilmiştir.3 ncü kolun komutanı Sa’ad bin Ubeydedir “r.a” Muhteşem zaferin ve fethin heyecan ve haşyetinden gayr-ı ihtiyarı  ağzından “Bugün büyük savaş günüdür.Kabe’de vuruşmanın helal olacağı gündür” diye bir hitabede bulundu.Durum derhal efendimize  “asm” intikal etti.Bu ifade Peygamberimizin emirlerine zıddı.Efendimizin bu komutan sahabeden sancağı anında alıp yine bu sahabenin oğlu  Kays’a verilmesini emir buyurdular”[2]


            Peygamber efendimiz Mekke’nin fethinde verdiği ilk  fetih hutbesine , 2013 itibarıyla ne alem-i İslam ve nede insanlık alemi yetişemiyor. Aradan geçen 14 asır olmasına rağmen tap taze..“Ey insanlar..”diye başlayan Hucurat suresi 13 ncü ayeti okuduktan sonra  buyuruyor ki “ Benim halimle sizin halininz,Yusufla “as”kardeşlerinin hali gibidir.Yusuf’un kardeşlerine dediği gibi bende sizlere diyorum”Bugün sizin için kınama yoktur.Allah sizi afetsin.O merhamet edenlerin en merhametlisidir”[3] gidiniz sizler serbestsiniz”[4]
          Asr-ı saadetteki bu müthiş hadiseler  Avrupa’da  Hz.Bediüzzamanın ifadesiyle “meyl-i taharri-i hakikat ” peşinde olan   insanların gönüllerinde inşirah buluyor,kiliseler kapanıyor camilere dönüşüyor,Müslüman sayısı artıyor..Göz yaşları  içinde soruyorum;  alem-i  İslam bahusus  başta malum devletler, bu hakikatların neresindeler , neresinde olmalıydık?  

[1] Peygamberimizin hayatı Yeni As.Neş.
[2] İbn-ı Sa’d tabakat 2:135
[3] Yusuf suresi ayet 92
[4] İbni hişam,sire 4;55 tabakat 2:142


Yazarın Diğer Yazıları