Ses Yankıları Ve İşkence

Yüksek seslerden  ve yüksek sesleri  kulaklara birer balyoz gibi vuran aletlerden  rahatsız olmayan çok az insan vardır.İnsanlığın yakaladığı teknolojinin nimetlerinden birisi, sesleri çok yerlere uzatma tekniği ve onun aletleridir.Fakat maalesef  insanlık bir çok sahalarda ifrat ve tefritten kurtulamamıştır. Yüksek ses insan bünyesinde ve sosyal hayatta çok büyük problem haline gelmiştir.Kanunlar tatbikatını kaybetmiş ve yetkililer çare arayışlarında pasif kalmışlardır.Yüksek ses Tıbben ve dinen yasaklanmıştır.
14 asır önce Kur’an-ı Kerim de  [1]“..Sesini kıs,seslerin en çirkini şüphesiz merkeplerin sesidir.”   ifade edilmiştir.Bu ölümsüz ifade ,çağımızda da Kur’anın mucizeliğini ve tazeliğini yine ortaya koymaktadır.Camilerdeki üstün ve rakipsiz mimarisiyle gönlümüzde taht kuran ecdadımız,özellikle Mimar Sinan imzalı mabetlerde ,bu ayet-i kerimeye ters düşmemek için , içine ses yankı(akustik) sistemini yerleştirmiştir.
Tefsirlerde ve rivayetler de : Bu ayet nazil olduktan sonra bir çok Ashab-ı kiram birbirlerine çok  yumuşak ve  yavaş seslerle hitap etmişler.Kendilerine “Niçin böyle konuşuyorsunuz?denildiğinde cevaben; yüksek sesle konuşursak bu ayete muhalefet etmiş oluruz endişesinden  böyle konuşuyoruz”demişlerdir.

Son dönemlerde orta Anadolu’muzun  dış dünyaya açılan bir camisinde, cami imamının hutbesini dinliyorduk.Hutbede diyor ki “..Umumi ve toplu yerlerde Radyo  ve TV gibi aletlerin fazla açılmaması ve halkı rahatsız etmemesi lazım ve zaruridir..vs.vs” Fakat aynı camide 3,5 dakika süren iç ezan ve arkasından getirilen kamet ve tesbihatlarda müezzin efendi ,hem avazı çıktığı kadar bağırıyor ve hem de bu tarihi camide ses cihazını sonuna kadar açıyor ve böylelikle camiye sırf ibadet için gelen cemaat “bende dahil” fevkalâde rahatsız oldular.Hem hutbeyi tekzip etti ve hem de  ayate aykırı hareket.Yani sağır muamelesi.

Düşünüyor ve soruyorum. Lokman suresi 19.ayetindeki bu ibadet  hukuka evvela kim uyacak? Elbette caminin içindeki ses cihazlarını elinde ve ağzında tutan yetkili kişiler uyacaktır. Bu davranışlar tamamen bir vurdumduymazlık ve eşref-i mahlukat olan insanlardan ve Kur’anın asrın idrakına intikal eden manasından uzak kalmaktır.Kaldı ki: okul ve evdeki çocuklara bağırarak eğitim  ve  ikna  olmaz..Ağaçlarımızda öten kuşlar sabaha kadar ötseler insanı bıktırmaz.Fakat ağızlarına mikrofon taksanız 2.dakikada sesini kestirirler.Nerde kaldı camideki münevver insanlara korkunç derece bağırmak ile irşad?..(Cuma ve bayramlarda cami dışı seslendirme  ayrı konu) Eskiden ezanlar okunurken ağlarlarmış ,şimdi yüksek sesten kaçıp ağlamıyorlar ..

Mimar Sinan ve emsali mühürlü ,bu harika camilerimizin bir ucundan bir ucuna en ufak ses duyulmaktadır.Sistem böyle yapılmış.Cami içinde yüksek bağırmak yetmiyor, buna birde ses cihazı ekleniyor.Bu hal ecdadın sanat eserine temamen bir hakarettir. Eğer Mimar Sinan hayatta olsa ,bu muhteşem eserin teknik sisteminin hukuku için ,bunların topunu kadı efendiye celb ederdi.

Türkiye’de bütün camiler böyle mi ?Hayır. Geçtiğimiz zaman diliminde arkadaşlarımla birlikte bir hizmet vesilesi ile uğradığımız Tosya ilçemizde Mimar Sinan mühürlü Abdurrahman paşa cami imamı ve müezzini mikrofonsuz okuyorlar.Okunan Kur’an-ı Kerimi caminin her yerinde rahatlık ve huşû içinde dinledik.Camiden çıktıktan sonra dış kapıda kalabalık bir cemaat içinde kendilerini tebrik ettik.Kendileri “uzun yıllardan beri böyle okuduklarını ve mikrofona  ihtiyaç duymadıklarını ifade ettiler.”İşte ecdadın mimari tekniğine saygı ve onu anlamak..

İlimlerin tespitine göre ,yüksek sesler kulakların ses alma hücrelerini, kiremit kırar  gibi kırmaktadır. İnsanların ruhlarında ve beyinlerinde çeşitli  tahripler meydana getirmektedir.
[1] lokman suresi 19.ayet


Yazarın Diğer Yazıları