Tedvirü’l-Menzil Ve Tedbirü’l-Cesed

“ Tedvirü’l- menzil ve Tedbirü’l – cesed” , bu söz ve tesbit Hz.Bediüzzamanın .İşaratül’- İ’caz eserinde “Nübüvvet hakkında mukaddeme” sinde İslam şeriatını mukni delil ve tespitlerle ve hayatımızın her safhasına bakışını özetlerken diyor ki “Şeriat-ı İslâmiye, aklî burhanlar üzerine müessestir. Bu şeriat, ulûm-u esasiyenin hayatî noktalarını tamamıyla tazammun etmiş olan ulûm ve fünundan mülâhhasdır. Evet, tehzibü'r-ruh, riyazetü'l-kalb, terbiyetü'l-vicdan, tedbirü'l-cesed, tedvirü'l-menzil, siyasetü'l-medeniye, nizâmâtü'l-âlem, hukuk, muamelât, âdâb-ı içtimaiye, vesaire vesaire gibi ulûm ve fünûnun ihtiva ettikleri esasatın fihristesi, şeriat-ı İslâmiyedir.”
Kitaplara sığmayan bu özetin özetinden iki tespitini özellikle “Soma kömür işletmesindeki 301 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan korkunç hadise ”üzerinde durmak istiyorum.Van depreminde de makaleler yazdım.Oralı olmam ve ailede yakınlarımızdan da kaybetmenin hüznü içerisinde maselelere eğildik.Üzüldüğüm nokta çoğunlukla zirvedeki insanlar ve yazılı görsel basında söz kesenler kaza ile veya başka ufak sebeplerle geçiştiriyorlar.Van depreminde vefat sayısı 700 e olaştı. Soma da ise bir kömür tünelinden 301 kişi ölü çıkarıldı.Yaralıların akıbeti de ne olacağı belli değil.
Her sahada çalışmak için, sayısız hem emr-i ilahi ve hem de emr- i Peygamberi “asm” vardır.Ancak yukarıdaki tespitlerde ifade edildiği gibi ““ Tedvirü’l- menzil ve Tedbirü’l – cesed” muhkem esastır.Şeriat karıncanın hakkını hukukunu korurken ,kainatın “nakş-ı azamı”olan insanın hakukunu nasıl unutacak ve nasıl gündeme almayacak? Soma rezaletine bakarken önemli cihetle İslam’ın ve şeiatın tamamen dışında.Özellikle İslam ülkesinde ve Müslüman geçinen işletmecilerin nezareti altında..
Şimdiden ön raporlara bakıyoruz tamamen İslam’ın dışında ,işler acısı suç üstüne suç.Elbette balık baştan kokar.İdarede olan insanlar, yargıda olan insanlar ve hükümette bulunan şahsiyetler, eğer “şeriatın kestiği parmak acımaz”inancıyla giderlerse ,daha medeni hukuka varmadan ,bizim kendi inançlarımızda ve mukaddesatımızda, böyle facialara sebep olanları ve müsebbiplerini kısa zamanda bulup sahtekarları ortaya çıkarıp ve “Yörük sırtından kelek kesenleri “yani fakir işçilerin sırtından milyar dolarları vurgun vuranları ağır cezalarla cezalandırmaları ibret-ı alem için lazımdır.
Ümidin var mı ? çok az.Ah keşke o günleri görebilirmiyiz? Çünkü Van depreminde yazdım. Depremden 6 yıl önce Devlet Planlama yetkililere Erciş ilçe merkezinde yıkılan 90 binanın “bir şerit halinde kayma zemin” olduğunun raporunu vermelerine rağmen,oradaki Belediye yetkililerinden imar bakanlığına kadar ve müteahhitlerle ört bas edilmiş.Akıbet malum,fakat bunlardan hukuk devleti ! Türkiye’de hiç biri yargılanmamış ve ceza evlerine tıkamamışlar.Şimdi Soma yarın başka bir yer.Gelen müfettişler işçilerin canlı beyanlarında dedikleri gibi “iş verenin özel bürosunda ziyafetlerle rapor yazmışlar” kömür tünelinde yazmamışlar ve nitece malum.Dünyaya rezil olduk…
Yorum gayet açık.hem ilahi şeriatta hem de yeni hukukta yerleri yok.Ulusal TV’leri şuanda seyretmiyorum çünkü insanın vicdan ve adalet sistemini bozuyor.Yavuzun Fatihin torunları bu hale mi gelecek ti ? İşçilerin yemekhaneleri yok. İşçilerin “cep” dedikleri sığınma yerleri yok.Giysileri ve çizmeleri sadaka verilmez.Yani ucuz üreteceğiz diye insanların canlarını çalmışlar ,bunun adına şeriatta hayat hırsızlığı,imza hırsızlığı say sayabildiğin kadar..Acaba kimin eli kesilecek ?yani kim cezalandırılacak veya cezalandırıldı? Vefat edenlere ancak dua ediyoruz,bizi af etsinler…


Yazarın Diğer Yazıları