Tehlike Herkes İçin

Enaniyet ve benlik rüzgarı insanı alıp götürüyor ve netaicinde , hiç kimse “ayranım ekşidir demez” ve kendilerini dama “sütten çıkmış kaşık gibi” masum olduklarını ifade ederler.Bu ecdad yadigarı sözlerin özü ve en güzeli 14 asır önce Hz.Peygamber efendimizin “asm”ağzından sudur etmiş ve bütün tazeliğiyle , çağımıza ve hatta günümüze bakmaktadır.“ "İnsanlar helâk oldu-âlimler müstesna. Alimler de helâk oldu-ilmiyle amel edenler müstesna. Amel edenler de helâk oldu-ihlâs sahipleri müstesna. Ihlâs sahiplerine gelince, onlar da pek büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar. " [1]
Bu hadis-i şerife hakaik-i imaniye silsilesinde Hz.Bediüzzaman yaptığı tespitte diyor ki ; “Silsile-i Nakşînin kahramanı ve bir güneşi olan İmam-ı Rabbânî (r.a.), Mektubat'ında demiş ki: "Hakaik-i imaniyeden bir meselenin inkişafını, binler ezvak ve mevâcid ve kerâmâta tercih ederim. ".” Madem hakikat böyledir. Ben tahmin ediyorum ki, eğer Şeyh Abdülkadir Geylânî (r. a. ) ve Şah-ı Nakşibend (r. a. ) ve İmam-ı Rabbânî (r. a. ) gibi zatlar bu zamanda olsaydılar, bütün himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i İslâmiyenin takviyesine sarf edeceklerdi. Çünkü saadet-i ebediyenin medarı onlardır. Onlarda kusur edilse, şekavet-i ebediyeye sebebiyet verir. İmansız Cennete gidemez; fakat tasavvufsuz Cennete giden pek çoktur. Ekmeksiz insan yaşayamaz, fakat meyvesiz yaşayabilir. Tasavvuf meyvedir, hakaik-i İslâmiye gıdadır ..
Sosyal ve içtimai hayatımıza bakan bu muhteşem tespitlerin kaynağı da bir manada (asr ) suresidir.Rivayette imam-ı şafi hazretleri “Eğer Kur’anın tümü gelmeseydi Asr suresi bütün beşeriyete kafi idi”buyurmuştur.Şimdi Asrımızda asr suresinin kısa maline dönelim ““Asra yemin olsun ki, insan mutlaka ziyandadır.
Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır. ” [2] doğru tespit yapmışsın ey Şafi hazretleri “r.a.”
Makalemde işlediğim ve makaleme güzellik katan birbirine altın zincirin halkaları gibi bağlı bu üç hakikat için, uzaklara gitmeden ve fazla yorumları da yapmadan ,vicdan ve insaf duyguları içinde demeliyiz ; biz bunların neresindeyiz.? Dar daireden uzak dairelere kadar kıyaslar yapmalıyız.Yazılı görsel basından siyasi arenalara kadar,cami kürsülerinden ,dergah sohbetlerine kadar.57 İslam ülkesinin her kuşesine kadar tefekkür etmek ve bu tefekkür pencere ve aynasından bakmamız elbette “Elhamdülillah ben Müslümanım “diyen her kişinin ve er kişinin hakkıdır.Bu hakkı kimse alamaz ve kimsede veremez..Kalblere zulümle ,baskıyla sevginin konulmadığı gibidir.Çünkü İman azizdir ve hiç kimsenin elinde değildir.

[1] (Buharî, Ezân: 155; Teheccüd: 21; Umre: 12; Cihad: 133; Bed'ü'l-Halk: 11; Mağâzî: 29; Daavât: 18, 52; Rikâk: 11; I'tisâm: 3; Müslim, Zikir: 28, 30, 74, 75, 76; Vitir: 24;)
[2] (Asr Suresi :103.sure


Yazarın Diğer Yazıları