Bireyselleşme Kurumsallaş

Bizim yöneticilerimiz ben olmazsam burası batar.
Burasını ben ayağa kaldırdım.
Ben şöyle yaptım, böyle yaptım diyerek kurumsallaşmayı önlerler.
Valla çok yoruluyoruz. Biz öyle çalışıyoruz ki kimse bizim kadar çalışamaz diye de eklerler…
Ve etrafına bunu tasdikleyecek elemanları toplarlar.
Buna “bir dakika” böyle olmaz, “bir dakika” şöyle yapılırsa daha iyi olur diyen çıkarsa da, düzen bozucu olarak görürler ve “tez elden uzaklaştırıla” diyerek fermanı verirler.
Kurumsallaşma yine engellenmiştir artık.
Bireyselleşme vücuda iyice yayılmıştır.
Sonra bu filmin pekşatı aynı cmledir. “Battı Balık Yan Gider”
Maalesef bu kurumlarımıza, firmalarımıza işlemiştir.
Bu çökmüş zihniyet reklam verirken eşine dostuna ahbabına verir.
İhaleyi verirken yine aynı filmi çeker.
İşe alırken aynı yolu izler.
Damarın ana damarında ve kılcal damarında aynı terane yani.
Yani hala torpil bulalım ya… Dayın var mı…
Adamını bulacaksın cümleleri para ediyorsa kurumsallaşmayı unutun.
Kurumsallaşma iş sohbetlerinin geyik cümlesi olmaya devam edecektir.
Kurumsallaştığını iddia eden firmalara ve kurumlara da şunu soruyum:
Hangi araştırmalara abonedirler.
Kimden hangi fikir destekleri alıyorlar.
Farklı özellikte yöneticileri ve çalışanları var mı?
Onları dinliyorlar mı? Yoksa itaat etmelerini mi istiyorlar!
Bizim kurumsallaşmayı ucuz kullanımdan kurtarıp ciddi yerine oturmamız için bilgiye yatırım yapmamız lazım. Bilginin üstüne hisleri koymak lazım. Sadece hislerle kurumsallaşma olmuyor.
Bireyselleşme insanın içini daraltır, ikircikli yapar. Kurumsallaşma rahatlatır ve hesap verebilir yapar. Ne güzel değil mi?
RADYO KONUĞUMUZ IŞIL KARAÇOR AKINCI
Bu haftaki İşte Yorum programımızda Işıl Karaçor Akıncı konuğumuz olacak. Sanat düşkünü Işıl Hanım yeni sergisi Vav Elif Olabilmek’i ve gerisini bizimle paylaşacak. 10 parmağında 10 marifet olan bir hanımı dinleyeceksiniz İşte Yorum’da. Neşeli kıpır kıpır konuğumuzla bizde susacağız ve can kulağıyla Işıl Hanımı dinleyeceğiz. Ben kaçırmayacağım size de tavsiye ederim.