Konya Cazibe Merkezleriyle Dolacak

Şunu inanarak söylüyorum ki, şu an işleyen yatırımlarla ileriki yıllarda Konya enteresan bir cazibe merkezi olacak. En son felaket bir yangınla kamuoyunun bilgisinde tazelenen Konya Şeker Fabrikasının Panagro tesisleri Konya’yı bambaşka bir lige taşıyacak bir yatırım. Keşke böyle bir felakete maruz kalmasaydı. Dikkatleri böyle çekmeseydi. Ama bu felaket olayı fırsata çevirip daha fazla kamuoyunun bilgisine bu yatırımı sunmak lazım. Düşünsenize 3000 kişiye istihdam yaratacak bir yatırım nasıl ufak olarak değerlendirilebilir. Görmezden gelinebilir. Hane kişi sayısı 4’le çarpınca 12 bin kişiye direkt katkısı şimdiden insanı heyecanlandırıyor. Dolaylı etkilerini siz tasavvur edin. Muhteşem. Emeği geçenleri kesinlikle kutlamak lazım. Recep Konuk ismini ayrıca kutlamak lazım. Herhalde bu yatırımlar kendisinin anıtının dikilmesini sağlayacak. Helal olsun.

 Cazibe merkezlerinden biri de Konya Bilim Merkezi. Bunun kim farkında? Bence çokta farkında değil. Bu inanılmaz bir merkez ve Konya’yı değer liginde yukarılara taşıyacak. Halk olarak hiçte farkında değiliz. Liderlerimiz medyada bunları dile getirdiyse, söylediyse de kulak bile kabartmamıştık. Değil mi? Ama bitince inanın Konya’nın konuştuğu konular değişecek. Motivasyonumuz farklı şekilde filizlenecek. Belki de pozitif algılar vücudumuza zerk edilecek. İnşallah.

Ama bunları hedef kitlemize anlatabiliyor muyuz? Gerek yok diye düşünüyoruz. Çok kötü bir geleneksel hastalık. Postmodern çağda cidden hastalık. Çağımız cidden anlaşılması gereken bir postmodern çağ. Lafta değil özünde postmodernliğe bakmak lazım. Sonradan pişman olmamak adına. Hem bireysel hem kurumsal, şehirsel, ülkesel…

Radyosuz Olur muydu!

Düşünsenize radyo hayatımız da hiç olmasaydı? Ne olurdu ki? Kabus olurdu herhalde. Her zaman yanınızda olan bir dostunuzu düşünün. Nasılsa o hep yanınızda diye onun gidebilecek olmasını aklınızdan bile geçirmezsiniz. Ama düşünsenize o sıkı, sımsıkı dostunuzun bir an için olmadığını ve gittiğini, gidebilecek olduğunu düşünün. Nasıl da kabus bir fikir değil mi? Radyo da kesinlikle bununla eşdeğer. Sıkı, sımsıkı bir dost. Ama biz onun nasılsa yanımızda olduğunu düşündüğümüz için ona hiç ilgi göstermedik. Nasılsa hep yanımızdaydı o çünkü. Gelin şimdi çevrenizdeki radyolara şöyle bir bakın. Şöyle bir üstündeki tozu alın ve sarılarak bir konuşun. Onları dinleyin. Ne diyorlar?

Konyaspor Yine Aynı Konyaspor

Konya cazibe merkezi olacakken maalesef Konyaspor bu cazibe değerlerinin arasında yer alamayacak herhalde. Bu gidiş filmin böyle gideceğini söylüyor. Bu mantıkla gidildiği sürece bu hikaye böyle sürüp gidecek…  Ama şehrin en önemli cazibe değerleri arasında futbol kulübü yer alırken, alması gerekirken, biz de hala satış odaklı mantıkla düşünülüyor. Sporla ilgili aslında örnek alınacak model o kadar çokken biz niye yerimizde sayıyoruz anlaşılır gibi değil. Amerika’yı tekrar niye keşfe çıkıyoruz. Hiç bilmiyorum. Konyasporla ilgili söylenecek söz: sponsor bulduk ya yeter diye düşünülüyor. Olmaz böyle de olmaz. Hadi hayırlısı diyelim. Konyaspor bizim değerimiz. Ancak kalbimizde!

 


Yazarın Diğer Yazıları